Deniz GÜÇER / VATAN ANKARA
Türkiye Partisi’nin kendisini kapatma karari almasiyla gündeme gelen eski AKP’li bakan Abdüllatif Sener, “Türk siyasetinin alternatife ihtiyaci var” dedi. CHP yöneticileri davetkar konusurken CHP veya baska bir partiye geçip geçmeyecegi merak konusu olan Sener, “Iltifatlara tesekkür ederim ama TBMM’deki partilerde siyaset yapmayi düsünmüyorum” diye konustu. Sener’e yönelttigimiz sorular ve yanitlari söyle:
- Partiyi kapattiniz ama siyaseti birakmadiginizi açikladiniz. Türk siyasetinin gelecegiyle ilgili öngörünüz nedir?
Siyasette biriktirdiklerimiz var, bunlari yok sayamayiz. Biz hayat boyu biriktirdiklerimizle devam ederiz. Siyaseti birakmis degilim. Türkiye Partisi camiasi da benimle birlikte siyasetin içinde yer almaktadir. Siyasetle ilgili gelismeleri degerlendirecegiz. Türkiye’nin yeni ve güçlü bir çikisa ihtiyaci oldugunu düsünüyorum. Bir alternatifin olusmasi lazim. Bu alternatifin olusabilmesi için gerekli kosullar su ana kadar yoktu. Demokrasi düzeyi düsükse orada yeni bir siyasi çikisin kendisini tanitmaya imkani olmaz. Ortada STK yok, medya yok, aydinlar yok. Önümüzdeki birkaç yilin çok zor geçecegini düsünüyorum.
- Neden zor geçecek?
Ekonomi darbogazda, vatandas rahatsiz. Bütün gelir gruplari sikintida. Iktidar ekonomik göstergeleri etkiliyor. Ekonomiyi su andaki hiçbir resmi gösterge üzerinden konusmak dogru degil. Hiçbiri gerçekçi degildir. Hiçbirine itibar edilemez. Rakamlarin hepsi palavradir.
‘Suriye politikasi hükümeti bitirir’
- Iç politikada neler olacak?
Iç politika da sikintida. Terör gittikçe mesafe aliyor. Dis politika tam bir felaket. Aslina bakarsaniz içerdeki karisikliklarinin sebebi de bir boyutu itibariyla yanlis dis politikadan kaynaklaniyor. Hiçbir akli basinda ülke komsularini parçalamaya kalkmaz. Komsunuzu parçalar, kamu otoritesini yok ederseniz o sizin basiniza bela olur. Sizdeki istikrari bozar. Anarsiyi, terörü artirir, bölünme senaryolarini güçlendirir. Sunu herkesin bilmesi lazim: Suriye’de yapilmaya çalisilan yönetim degisikligi degildir. Yapilmak istenen Suriye’nin parçalanmasidir. Türkiye de bunun için çaba harciyor. Manzara ortada zaten. Bundan yararlanacak tek bir ülke var, o da Israil. Ama bundan zarar görecek çok ülke var. En fazla zarari da Türkiye görecektir. Sonuçlari ortaya çikmistir zaten.
- Bir yandan Esad’in örnegin PKK’ya verdigi destek devam edecek galiba...
Ben en çok suna hayret ediyorum. Türkiye’de bir takim olaylar meydana geliyor ve Basbakan Esad’a, Suriye’ye kiziyor. Ne hakkin var kizmaya? Orayi o hale getiren sensin. Üstelik Kandil Suriye’de bile degil. Kandil bir baska yerde, karargah bir baska yerde. Oraya niye kizmiyorsun? Kizamazsin çünkü patronunuz ayni. Wikileaks belgelerinin baskisi altinda gibiler. Zaten Wikileaks belgeleri Büyük Orta Dogu projesinin ikinci ve önemli bir ayagiydi. Oradan bazilarina santajlar göründü. Bazilarini sarsacak görüntüler verildi. Ve kimisi sarsiliyor. Kimi de kendi ülke çikarlarina aykiri oldugu halde süreçlerin içine giriyor. Bu sürdürülebilir bir sey degil. Suriye politikasinin bu hükümeti bitirecegini düsünüyorum. Ülkeye umarim çok fazla zarar vermez. Vatandas her türlü sansüre ragmen ne olup bittigini anliyor. Önümüzdeki süreç içerisinde bu birikim bir patlama meydana getirecektir diye düsünüyorum. Alternatif arayislar ortaya çikacak ve bu zeminde her zaman ben olacagim.
- CHP’ye katilmayacaginizi açikladiniz...
Ama su anda gördügüm hadise su: TBMM’de bulunan partilerden zaman zaman iltifat ve davetler geliyor. Hepsine tesekkür ediyorum ama hiçbirinin içinde siyaset yapmayi düsünmüyorum.
- Söz ettiginiz süreçte iktidar partisi yeni bir olusumun merkezi mi olacak sizce?
Siyasette ve ülkemizde garip bir psikoloji var. Insanlarin kendi konumlari iyiyse gidisat onlari rahatsiz etmiyor. Algilama modu diye bir sey var. Kendisine dokunmayanin ülkeyle ilgili algilama modu zayif kaliyor. Bunun bence ayri bir analize tabi tutulmasi lazim. Sokaktaki vatandas bile bir yerde isin yanlis olmasini tenkit edecegi yerde “Yanlisin oldugu yerden niye ayrildin, orasi güç merkeziydi” diyebiliyor. Hayretler içindeyim. Vatandasin her seyden önce birinin durusunun dogru olup olmadigina karar verip degerlendirmeyi ona göre yapmasi lazim. Ama hayir öyle degerlendirmiyor. “Güç, menfaat ve ikbal oradaydi. Niye orada degilsin?” diye sorguluyor. Istikamet ölçü olmaktan çikmis güce göre yer belirlenmeye çalisiliyor. Oysa bana göre basari çok oy almakta degildir. Basari insanin bulundugu durumda görevini düzgün yapmasidir. Bulundugu durumda biri görevini dogru yapmiyorsa istedigi kadar oy alsin. Hitler de çok oy almisti ama Alman tarihinin en acili dönemini yasatmistir.
- Çikis merkez sagdan mi gelecek?
Merkeze hitap edecek bir çikis olmasi lazim. Sag ve sol kavramlari çok birbirine girdi. Onun için telaffuz etmiyorum. Türkiye’de sag sag, sol da sol degildir aslina bakarsaniz. Merkez çikisi lazim.
- TBMM Baskani Çiçek’in sözlerine ne diyorsunuz?
O önerilerde somut herhangi bir sey görmedim. Iyi niyet temennilerinin disinda bir sey yoktu. Iyi niyet temennisine tepki niye konur bilmiyorum. Somut bir sey dayatilmaya kalksa, sorumlular göreve çagrilmaya çalisilsa o zaman anlarim, birileri tepki gösterebilir. Ama bir iyi niyet gösterisi diyebilecegim bir metne hükümetin tepki göstermesine gerek olmayabilirdi.
‘Seçimleri konusmak gerçekten zor’
- Iktidar partisini çok iyi bilen bir isimsiniz. 3. dönemi bitecek bir çok isim var. Erdogan’in Kösk’e çikmasi durumunda neler bekliyorsunuz?
Cumhurbaskanligi seçimine kadar Basbakan ayakta kalir mi? Parti bu yanlis politikalarin sonucunda nasil sarsilir, daha bunlar ortaya çikmis degil. Bugünkü dengelere göre iki yil sonra olacak seçimlerin ortaya ne çikaracagini konusmak gerçekten çok zor. Üç yili dolan vekiller birakmak zorunda kalacak yorumlari yapiliyor. Bu da çok yorum yapilacak bir konu degil bana göre. Çünkü yerel seçimler yapilacak. Arkasindan cumhurbaskanligi seçimi var. Burada soru cumhurbaskanligi seçimi ile genel seçimler birlesecek mi yoksa ayri ayri mi yapilacak? Birlesecekse dediginiz sorun ortaya çikabilir. Ama ayri ayri yapilacaksa, Kösk seçiminden sonra kalanlar tüzükteki o maddeyi degistirir ve yollarina devam ederler. Hiçbir sorun da olmaz. Onun bir problem olup olmayacagi da su anda belli degil.
‘Kösk seçimi Erdogan için hezimet olabilir’
- Gül tekrar partinin basina geçer mi?
Yani orada ne tür bir gelisme olacak, kim kime nasil bakiyor onu tam kestiremiyorum. Ama bir kere bu söyledikleriniz Erdogan’in Kösk’e çikacagi varsayimina dayaniyor. Bence hayatinin en büyük hezimetini orada alabilir. Birinci hezimeti 1991 seçimlerinde oldu. Ikinci hezimeti de bu olabilir. O taktirde kurguladiginiz hiçbir senaryo islemez. “Bazi seyler çantada keklik de ondan sonra ne olur” gibi konusuluyor. Ben hiçbir seyin çantada keklik oldugunu düsünmüyorum.