Çeliski

Çeliski

YURT Gazetesi`ne yazmaya baslarken bir hafta süre ile Misir gerçegini anlatmaya çalistim ve Mursi’nin tekrar iktidara dönme sansinin olamayacagini söylemistim. Ancak Misirli Müslüman Kardesler bu gerçegi kabullenmeyerek meydanlarda kalmayi tercih ettiler. Amerikali ve Avrupali ara bulucularin tüm çabalarina ve askeri yönetimin sorunu barisçil yöntemlerle çözme girisimlerine ragmen Müslüman Kardesler ‘Mursi Baskanlik Sarayi`na dönmeden asla’ dediler.

Deyince de olanlar oldu.

Ordu ve güvenlik güçleri dün sabah Müslüman Kardesler’in doldurdugu meydanlara girerek herkesi dagitti. Her iki taraf birbirini suçluyor ve provokasyondan söz ediyor.

Kimin dogru ya da yalan söyledigi artik önemli degil.

Misir bundan sonra da provokasyonlara açik bir ülke olarak kalacak. Müslüman Kardesler içinde çok radikal ve tehlikeli gruplar var. Iktidari bir yilda kaybetmenin hakli tepkisiyle davranacak olan bu gruplar var olan durumu kabullenmeyerek silahli yöntemlere basvurabilirler. Müslüman Kardesler liderleri bir aydir bunun çagrilarini yapiyor ve fetvalarini veriyorlar.

Isin içine bölgesel ve uluslararasi hesaplar girince isler çok daha karmasik bir hal alabilir. Tüm bu kargasa içinde ABD ve AB’nin tavri ile Suudilerin olasi girismeleri bu ülkenin geleceginde önemli rol oynayabilir. Mübarek’in düsürülmesi ve Müslüman Kardesler’in iktidara gelisi sürecinde milyarlaca dolar harcayan Suudiler daha ilk saatlerde Mursi’yi deviren generallere 6 milyar dolar verdi. Mürsi’nin seçilmesini ‘demokrasinin zaferi ‘olarak niteleyen ABD ve AB Mursi’yi deviren müdahaleye bir türlü darbe demediler. Geçen hafta Kahire’ye gidip ‘Mursi ile anlasin’ telkinlerinde bulunan Amerikali ve Avruplilar generallerin tepkisiyle karsilasinca eli bos döndüler. Çünkü generaller Misir halkinin iradesine kulak vererek Amerikali ve Avrupalilarin ‘emredici’ tavrindan çok sikilmis ve Müslüman Kardesler iktidarinin Misir’in gelecegi açisindan ne denli tehlikeli riskler tasidigina inanmislardi.

Demokrasi onlara göre çok daha farkli açilardan yorumlanabilirdi.

Örnegin halkin %42’sinin katildigi bir seçimle baskan olan Mursi her seyi bir yana birakarak devleti ve toplumu 3-5 ayda Islamlastirmaya kalkismamaliydi. Mursi devletin tüm kurumlarini ele geçirmeye çalisinca askerler toplumuda hizla kabaran tepkiyi görerek müdahale ettiklerini söylüyorlar. Askerler ‘Müslüman Kardesler kendilerine güveniyorsa 6-8 ay sonra yapilacak seçimde tekrar iktidara gelirler ‘ diyerek Mursi döneminin izlerini ortadan kaldirmaya çalisiyorlar.

Örnegin Mursi’nin atadigi valiler, ki çogunlugu Islmacilardan, görevden aliniyor ve yerlerine asker kökenli valiler ataniyor.

Hangisinin dogru oldugu kararini biz degil Misir halki vermelidir. Çünkü Misir Türkiye degildir. Ve Misir olaylari AKP ve yandas medyanin ideolojik bakis açisi ile degerlendirilemez. Misir olaylari birçok nedenden dolayi yalnizca Misir halkinin bakis açisi ile analiz edilmelidir.

Aksi takdirde hep çeliskilerle bogusup dururuz.

Örnegin Mübarek’i 30 yil iktidarda tutan Amerikalilar Müslüman Kardesler`in iktidara gelis sürecine destek vererek onlari denemek istediler. Bu deneme bir yil sürdü. Ayni sey Misir halki için geçerli. Mübarek’in devrilmesi için ayaklanan Misir halki Mursi’nin yeni bir Mübarek olacagini görerek ona izin vermediler. 30 Haziran’da 25 milyon Misirli meydanlari doldurarak bu tavirlarini kanitladilar. Iste böyle bir durumda neyin ve kimin ne kadar demokrat oldugunu söylemek pek kolay olmuyor. Örnegin Mübarek’in devrilme sürecinde halk ayaklaninca demokrasi oluyor ama Bahreyn’de halk ayaklaninca Suudi tanklar girip insanlari ezebiliyor. Dün bile Bahreyn’in bir çok kentinde polis ve asker halkin gösterilerine müdahale edip çok kisiyi yaraladi ve yüzlercesini tutukladi. Ama hiç kimse bunlari yazip anlatmadi.. Çünkü Bahreyn halki Sii ve Amerikan 5.Filosu’nun tüm savas gemileri Bahreyn’de..

Çeliski ve çiftte standart.

Gezi olaylari sirasinda AKP ve yandas medyanin tavrini hatirlayin

Peki 43 gündür alanlardan çekilmeyen göstericilere güvenlik güçleri müdahale edince AKP ve yandas medya neden bu kadar tepki gösteriyor ?

Denilebilir ki ölümler var.

Türkiye’de de 5 ölü, binlerce yarali ve yüzlerece tutuklu vardi.


Türk halkininn sagduyusu olmasaydi bu sayilar artabilirdi.

Türk halki provokatörlere izin vermedi.

Taksim ve diger alanlardaki insanlar Müslüman Kardesler ve onlarin içindeki bagnaz ve radikal gruplardan çok farklidir.

Ayaklanma çagrisi yapmadilar, silahlanmadilar, silah kullanmadilar, devlet yöneticilerini öldürmek için fetvalar vermediler ..

Müslüman Kardesler ise hepsini yapti ve hükümete göre fazlasini yapacakti.

Müdahale de onun için yapildi.

Herkes elestirebilir ama AKP ve yandas medya hayir .