Tarih: 01.01.2018 00:00

ÇHD`li avukatlara tahliye yok

Facebook Twitter Linked-in

ÇHD`li avukatlara tahliye yok

ÇHD Genel Baskani Kozagaçli`nin da aralarinda bulundugu 9`u tutuklu 22 avukatin yargilandigi davada savci, Avni Güçlü Sevimli`nin tahliyesini, diger tutuklu saniklarin ise bu hallerinin devamini talep etti

 
 

ISTANBUL - " DHKP-C`ye üye olmak ve yönetmek" suçlarindan haklarinda dava açilan Çagdas Hukukçular Dernegi (ÇHD) Genel Baskani Selçuk Kozagaçli`nin da aralarinda bulundugu 9`u tutuklu 22 avukatin yargilandigi davada savci, Avni Güçlü Sevimli`nin tahliyesini, diger tutuklu saniklarin ise bu hallerinin devamini talep etti.

Istanbul 23. Agir Ceza Mahkemesi`nce, Silivri Ceza Infaz Kurumlari Yerleskesi`nin yaninda bulunan adliye binasindaki salonda görülen durusmada savunma yapan tutuklu sanik Avni Güçlü Sevimli, ÇHD`nin faaliyetleri nedeniyle kendilerinin sanik durumuna düsürüldügünü öne sürdü.

Sevimli, ÇHD bünyesinde, iskence ve kötü muameleyle karsilasanlar için avukat yardimi saglayabilmek adina ``Imdat polis`` hatti kurduklarini, ``Olagan süpheliler`` baslikli seminerler düzenleyerek, ``risk grubu"ndaki sendika, sivil toplum kurulusu temsilcileri ve ögrencilere, gözaltina alindiklarinda ya da tutuklandiklarinda haklarinin neler oldugunu anlattiklarini, kentsel dönüsüm yapilan bölgelerdeki halka hukuki yardim sagladiklarini, Engin Çeber davasi gibi davalara bakarak, insan haklari mücadelesi adina önemli kararlar alinmasini sagladiklarini, tutuklu haklariyla ilgili mücadele ettiklerini, bu çalismalar ve bu dosyalar nedeniyle emniyetin tepkisini çektiklerini ileri sürdü.

Bazi polislerin, kurduklari ``Polis imdat`` hattini arayarak kendilerine küfür ettigini öne süren Sevimli, sorguda da bu faaliyetlerinin suçmus gibi kendilerine soruldugunu savundu. Sevimli, 1974`te kurulan derneklerinin bugüne degin pek çok baskiyla karsi karsiya kaldigini, bunlarin kendilerini yildirmadigini, bundan sonra da mücadeleye devam edeceklerini söyledi.

- "Suriye`ye meslektaslarimizin daveti üzerine gittik"
Tutuklu sanik Nazan Betül Vangölü Kozagaçli da durusmalar için getirildikleri Silivri Kapali Ceza Infaz Kurumu`nun erkekler için düzenlendigini ve çok sayida kamera oldugunu, bunu kapatmak istediklerinde ise görüs yasagi gibi disiplin cezalariyla karsi karsiya kaldiklarini söyledi.

Gözaltina alinirken ``Insanlik onuru iskenceyi yenecek`` seklinde slogan attigini, iddianamede bunun örgütsel bir tavir olarak nitelendirildigini kaydeden Kozagaçli, Türkiye`de onlarca kisinin gözaltinda iskence gördügünü öne sürerek, ``Insanlar gözaltina alinirken, çevredekilerin duymasi için isimlerini bagiriyor ve gözaltina alindiginin bilinmesi için bu slogani atiyor. Insanlar niye buna ihtiyaç duyuyor? Bunun sorgulanmasi lazim`` ifadelerini kullandi.

Kozagaçli, ÇHD Genel Baskani Selçuk Kozagaçli`nin, Suriyeli meslektaslarinin çagrisi üzerine bu ülkeye gittigini, Suriye`deki hak ihlallerinde Türk hükümetinin de payi oldugunu belirlediklerini, kendilerine yönelik operasyonun gerçeklesmesinde bu ziyaretin ve bu konuda yaptiklari açiklamalarin etkili oldugunu ileri sürdü.

Tutuklu sanik Sükriye Erdem de avukat olarak görevlerinin isçilerin yaninda yer almak ve isçilere haklari hakkinda bilgi vermek oldugunu belirterek, ``Isçiler, patronlar ne derse onu kabul ederler. Ama biz onlara ulastigimizda, haklarini hatirlattigimizda çok iyi direnirler. Isçiler, sürekli patronlar tarafindan ezilir ve hep patronlar tarafindan muhtaç hale getirilirler`` dedi.

Patronlarin degil, sürekli isçilerin yaninda yer alacaklarini ifade eden Erdem, isçilerin avukati olduklari için yargilandiklarini iddia etti.

Tutuklu sanik Günay Dag ise son yillarda is kazalarinda ölen kisi sayisinin arttigini, saglik ve egitimin özellestirildigini, yolsuzluklarin arttigini ve muhalefetin susturuldugunu ileri sürerek, mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.

Tutuklu saniklarin ifadelerinin tamamlanmasinin ardindan avukatlarin savunmalarina geçildi.

Tüm saniklarin avukati Evrim Deniz Karatana, Halkin Hukuk Bürosu`nun 1989`dan bu yana hak ve özgürlük mücadelesi verdigini, operasyonun bu mücadelelerine hiçbir engel teskil edemedigini ve mücadelelerini sürdürdüklerini söyledi.

Tüm saniklarin avukati Hasan Fehmi Demir de iddianamenin üç dayanaktan olustugunu ifade ederek, ``Iddianame, Hollanda ve Belçika`dan elde edilen dijital veriler, mesleki faaliyetler ile gizli taniklardan olusmustur. Meslektaslarimizin müvekkillerinin cenazelerine gitmeleri, avukat tutacak parasi olmayan yoksullara avukatlik yapmalari tutuklama gerekçesi olamaz siz de takdir edersiniz. Sorusturmanin genisletilmesi talebimizi, tutuksuz saniklarin savunmalarini tamamlamasindan sonra degerlendirerek size sunacagiz`` diye konustu.

Söz alan tüm avukatlar, tutuklu saniklarin tahliyelerini talep etti.
Istanbul Barosu Baskani Ümit Kocasakal da yapilan aramalarda ve barolarina gönderilen evrakta hiçbir kurala uyulmadigini savundu. Kocasakal, yargilanan avukatlara, ``Neden saniklara susma hakkini hatirlatiyorsunuz?`` seklinde sorular soruldugunu belirterek, bunun avukatin görevi oldugunu, aksi halde suç islemis olacaklarini söyledi.

Yargilanan avukatlara, ``Neden örgüt davalarina bakiyorsunuz?`` seklinde de soru yöneltildigini kaydeden Kocasakal, ``Buna verilecek tek yanit, `Sana ne? Ben avukatim, istedigim davayi alirim` seklinde olmalidir. Örgüt davalarina bakanlar suçlanirsa, o zaman kaçakçilik davalarina bakan avukatlar için `kaçakçi`; cinsel suçlarla ilgili davalari alan avukatlara ne denecegini ise tahmin bile etmek istemiyorum`` ifadelerini kullandi.

Mahkeme heyeti baskani Mustafa Bagarkasi, kendisine ``Efendim`` seklinde hitap edilmesine gerek olmadigini belirterek, ``Biz kimsenin efendisi degiliz`` dedi.

Taleplerle ilgili görüsünü açiklayan Cumhuriyet Savcisi Durmus Yigit, sanik avukatlarinin sorusturmanin genisletilmesi talebinin mahkemenin takdirine birakilmasini, tutuklu sanik Avni Güçlü Sevimli`nin üzerine atili suçun lehine degisme ihtimali ve tutuklu kaldigi süre göz önüne alinarak tahliyesini, diger tutuklu saniklarin ise DHKP-C iddianamede anlatildigi gibi organik ve hiyerarsik baglari olabileceginden, mevcut delil durumu ve kuvvetli suç süphesi sebebiyle tutukluluk hallerinin devamini istedi.

Mahkeme heyeti, durusmaya ara verdi. 



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —