Hasan Gürsoy/Gazete Esenler
CHP 3. Roman Çalistayi Sonuç Bildirgesi
Roman Dernekler Federasyonun 28.Nisan.2013 Bakirköy`de yapmis olduklari 3.büyük roman bulusmasinda CHP. 3. Roman çalistayi sonuç bildirgesi okundu.
Daha önce Kumburgaz’da toplanan CHP Istanbul Milletvekili Süleyman Çelebi’nin koordinatörlügünde düzenlenen “3. Roman Çalistayi” Türkiye genelinden Roman yurttaslarin sorunlarini ve çözümlerini tartismisti. Çalistay’a “3. Roman Çalistayi’na “ 6 Roman Federasyonu ve 50 Roman Derneginin baskan ve temsilcileri katildi.
CHP Milletvekilleri, Akademisyenlerin yani sira 6 Roman Federasyonu ve 50 Roman Derneginin baskan ve temsilcileri Romanlarin sorunlari bir sonuç bildirgesi olusturarak 28 Nisan Pazar günü Istanbul Bakirköy’de düzenlenecek “3.Büyük Roman Bulusmasinda” kamuoyuna açikladilar.
CHP. 3. ROMAN ÇALISTAYI SONUÇ BILDIRGESI
Ülkemizde 3 milyon civarinda Roman nüfusunun yasadigi bilinmektedir. Anadolu’ya Romanlarin ilk olarak 9–10. Yüzyillar arasinda geldikleri varsayilmaktadir. Barindiklari yasam alanlari genel olarak kentin ¨Teneke Mahallesi ¨ olarak adlandirmakta ve bu bölgede birlikte yasadiklari gözlenmektedir. Büyük çogunlu Osmanli döneminde bu yana yerlesik olarak Trakya, Marmara, Ege Bölgesi’nde yasamakla birlikte Akdeniz, Dogu ve Güneydogu ve Karadeniz’de yogun bir sekilde yasadiklari görülmektedir.
‘’Ötekilestirilen Yurttaslar ’’ olarak Romanlar yasadiklari yasam alanlarinda maalesef potansiyel suçlu olarak görülmüs, ikinci sinif yurttaslar olarak muameleye tabi tutulmus, asimilasyona maruz birakilmis, kültürlerini yasatmak ve gelistirmek noktasinda da ciddi sorunlarla karsilasmislardir.
Bir Roman atasözü söyle der: “ Evde oturan ölür...”
Bu güzel atasözü, Roman yurttaslarimizin yasama bakislarini en yalin biçimiyle açiklamaktadir!
Romanlar diyor ki; YASAM BIZIM IÇIMIZDE, BIZ YASAMIN IÇINDEYIZ…
Romanlar, sosyal yasamdan dislandiginda, ötekilestirildiginde, bir arada yasadiklari alanlar yok edilip atomize edildiklerinde, TOKI EVLERINDE yasamaya mahkûm edildiklerinde Roman kimliginin esas unsurunun da yok edilmis olacagi ve bu yüzden yasamla kurduklari baglarin çözülecegi görülmelidir.
Bugün Avrupa’da, Büyük çogunlugu Balkanlar olmak üzere 12 milyon dolayinda Roman yasadigi tahmin edilmektedir.
Romanlar, tüm dünyada tarih boyunca en çok ötekilestirilen ve en çok baskiya maruz kalan etnik ve kültürel gruplar olmuslardir.
Romanlarin “vatansizlar” “topraksizlar” ve “unutulmuslar” gibi ifadelerle yaftalanmalari onlarin daha fazla yok sayilmalarina neden olmustur.
Romanlar diyor ki; INSAN KÜRTÜRÜYLE INSANDIR… ROMANIM, KÜRTÜRÜMLE VARIM…
Ülkemizde de dezavantajli guruplar siralamasinda en önlerde yer alanlar Roman vatandaslarimizdir.
Yillardir yok sayilan, varliklari görmemezlikten gelinen sorunlarinin ve taleplerinin artik ötelenmesini istemiyorlar.
Romanlar yillar yili “ Roman olduklarini inkâra” zorlandilar.
Romanlar diyor ki; ESIT SARTLARDA EGITIM ISTIYORUZ.
EEGITIMDE ÖNYARGI ISTEMIYORUZ.
Romanlarin, bugün yasamakta olduklari sorunlardan biri egitimdir. Romanlar egitim hayati boyunca kimlikleri ve yasam biçimleri sebebiyle toplumun ön yargili degerlendirmeleriyle karsilasmaktadirlar.
Egitim alaninda;
Yerlesik olmayanlara konaklama yerlerinde egitim olanaklari saglanmali,
Yasadiklari bölgelerde daha çok ve nitelikli okul, kres, egitim merkezi vs. yapilmali,
Çocuklarinin egitim kurumlarinda ayrim ve dislanmaya maruz birakilmalari önlenmeli,
Mobil egitim olanaklari saglanmali,
Okula kayitli olmayan çocuklar, için özel girisim baslatilmali,
Okuma yazma bilmeyenler egitime tesvik edilmeli,
Üniversiteye hazirlik yapan veya kazanan ögrencilere burs verilmeli,
Küçük yasta evliliklerin önüne geçilmeli.
ROMANLAR DIYORKI;
IS ISTIYORUM, AS ISTIYORUM, BARINMAK ISTIYORUM, ESIT SARTLARDA YASAMAK ISTIYORUM
Gelisen teknoloji ve rekabet ortami Romanlarin geleneksel mesleklerini bosa çikarmistir.
Özerlikle egitimsiz ve belli bir meslekten yoksun olmalari ve çok küçük yaslarda çalismak zorunda olmalari, onlari gündelik islerde aranan ucuz isgücü pozisyonuna itmistir.
Çalisma yasaminda Romanlara;
Kültürlerine uygun mesleki egitim kurslari açilmali,
Kültürel varliklari ve faaliyetleri turizm sektörüne tasinmali,
Geleneksel ugras alanlari desteklenmeli,
Istihdami tesvik edici projeler üretilmeli, müzisyenleri sosyal güvenceye kavusturulmali,
Çalisma yasamindan dislanmalarina son verilmelidir.
Roman Vatandaslarimiz, yerlesik olarak bulunduklari mekânlarin, yerlesim birimlerinin en uç ya da en yoksul bölgeler olmasi nedeniyle basta konut olmak üzere ulasim, yol, su, okul, güvenlik ve saglik gibi temel ihtiyaçlarini karsilamakta güçlük çekmektedirler. Romanlar toplumun alt gelir gurubundan yer aldiklari ve çok küçük yaslarda çalismaya basladiklari için saglik sorunlari ile yaygin bir sekilde karsilasmaktadirlar.
Barinma ortamlarinin elverissizligi, saglikli ve uygar yasam sürmeleri noktasinda bir tehdit olarak ortaya çikmaktadir.
Bu nedenle;
Yoksulluk sinirinin altinda yasayan ailelere fazla yardim yapilmali,
Gezici ya da yerlesik herkesin saglik taramasindan geçirilmeli,
Kadin, çocuk ve engellilere yönelik acil saglik programlari uygulanmalidir.
Romanlar diyor ki; INSANCA YASAMAK…
BIR ARADA YASAMAK ISTIYORUZ
Göçebe olsun yerlesik olsun, tüm Romanlar genellikle sosyal iliskilerini koruyarak hayatlarini sürdürmeyi tercih eden sosyo-kültürel bir yapiya sahipler.
TOKI’nin kendilerine çok katli binalar ve genis apartman daireleri yerine, bütçelerine uygun, bahçeli evler yapmasini istiyorlar. Bu talepleri, kültürel varliklarinin devami açisindan oldukça önemli. Ayrica hali hazirdaki muhitlerinden uzaklastirmalari var olan kültürü ve tarihsel dokuyu yok etmektedir.
Sosyal dönüsüm olmadan kentsel dönüsüm olamaz!
Romanlarin yasam alanlariyla ilgili olarak;
Özdes olduklari mahallelerin sosyo-kültürel yapilari korunmali,
Yasadiklari muhitlerin alt yapisi iyilestirilmelidir.
Roman esit vatandaslik temelinde geri kaldiklari alanlarda pozitif ayrimcilik yapilmalidir. Bunlardan bazilari da sunlardir;
Her Türlü dislanma ve ayrimciligin ortadan kaldirilmasi,
Yasam kosullarinin iyilestirilmesi,
Sosyo-ekonomik sorunlarinin giderilmesi,
Hukuki mevzuatin iyilestirilerek esit vatandasligin pekistirilmesi,
Yasadiklari bölgelerin potansiyel suç mahalli görülmesinin önüne geçilmesi,
Muhatap olduklari kamu personellerinin hassasiyet egitiminden geçirilmesi,
Ders kitaplarinda Romanlarla ilgili bilgilere yer verilmesi,
Toplumun yerlesik roman algisinin degistirilmesi,
Tahkir ve tezyif içerikli ifadelerin kitaplardan çikarilmasi,
Medyanin Romanlar hakkindaki küçültücü yayinlarin engellenmesi,
Üniversitelerde Roman Enstitülerinin kurulmasi,
Romanlarla ilgili tanitici yayinlarinin hazirlanmasi,
Sosyal, kültürel ve politik örgütlenmelerinin tesvik edilmesi,
Derneklerin güçlenmesi için destek saglanmasi gerekmektedir,
Bu çerçevede;
1- Istihdam sorunlari; Romanlarin geleneksel kültürlerine özgü sanatlarini ve zanaatlarini gelistirerek yasantilarini idame ettirmesi yerel yönetimlerin Roman bölgelerinde yasam alanlarina katki sunmasi saglanmalidir. Bunun yaninda mesleki egitim ve yeteneklerini gelistirebilecekleri firsatlar sunulmalidir.
2- Egitim; Roman mahallelerinde çocuklarin egitimde firsat esitliginin saglanmasi ve çocuk yasta kayit disi çalismalarinin önüne geçilerek egitimlerini bitirmeleri saglanmalidir. ( Roman çocuklarinin önemli bir bölümü küçük yasta çalismak zorunda kaldiklarindan dolayi, genellikle zorunlu egitim sürecini dahi tamamlayamamaktadirlar.)
3- Barinma; Ortak yasam alanlarinda bir arada yasayan Romanlarin barinmalari çagimizin kosullarina uygun hale getirilmeli, kentin olanaklarindan yararlanmalari saglanmali, ancak bir arada yasam imkânlari da kesinlikle gözetilmelidir. Aksi taktirde Roman nüfusu bir asimilasyon ile karsi karsiya kalacaktir. Romanlarin yasam tarzlari da bu vesileyle korunmus olacaktir.
4- Kültür; Romanlarin kültürlerini yasatmak, gelistirmek ve varliklarini hissettirmek için roman derneklerine önemli görevler düsmektedir. Bu görevlerini yerine getirebilmeleri için söz konusu derneklerine kamu destegi saglanmalidir.
5- Toplumsal önyargi; Toplumun büyük bir çogunlugu tarafindan “potansiyel suçlu” olarak addedilen Romanlara yönelik önyargili bakis açisi, yeni bir dilin insasiyla, “Esit yurttaslik” temelinde düzenlenmelidir. Kültürel kimligini koruyarak toplumla bütünlesmek isteyen Roman vatandaslara karsi ön yargili bakis açisinin degistirilmesi saglanmalidir.
6- Kentsel Dönüsüm; Önceden kentin “Kenar mahalleleri” olarak adlandirilan Roman bölgeleri, zaman içerisinde kentin merkezinde kalmistir. Romanlarin kentsel dönüsüm ile buralardan uzaklastirilmasi kabul edilir olmaktan çok uzaktir. Bu nedenle Kentsel dönüsüm, “yerinde dönüsüm” ‘e dönüstürülmelidir.
7- Romanlarda çocuk yasta evliligin çok yaygin oldugu bilinmektedir. Ayrica ciddi sayida nüfusa kayitsiz Roman vatandaslarin bulundugu da tespit edilmistir. Erken evliliklerin ve nüfusa kaydi olmayan Romanlarin, derhal tespit edilip, çözüm bulunmasi önemli bir sorumluluk olarak karsimiza çikmaktadir.
8- Romanlarin siyasal temsil hakki sadece seçmen olarak degil ayni zamanda yerel ve genel seçimlerde seçilenler olarak da etkinlestirilmelidir. Romanlar bu noktada da esitlik istemektedirler.
Çalistayimiz tarafindan tespit edilen sorunlar ve çözümlerle ilgili kalici ve sürdürülebilir bir çalisma gurubunun olusturulmasi karara baglanmistir.