CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİ BİLDİĞİNİZ GİBİ

Tek adamcılığın nirvanasında, kendinden geçmiş bir şekilde, laf olsun torba dolsun bağlamında ta tepeden tırnağa açıklama yapmaya devam ediyor!

Sn. Cumhurbaşkanı 21 yıldır ülkeyi yöneten ve yaklaşık 1994-2019 arası belediyeyi yöneten bir anlayışın lideri olduğunu unutmuş: “Bugün giderek ağırlaşan trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbul’umuz” demiş.

Ağam bizle yine eğleniyor. İBB trafiğinin tıkanma sebebi olan ve E5- E6 diye bilinen ana yolların kendi ellerinde olduğu bunların tıkanması ile trafiğin tıkandığını bilmiyor veya bilmek işine gelmiyor.

Ya da hepimizin çilesini çektiği Esenler trafiğinin sebebi İmamoğlu mu yoksa konuştuklarının %10’unu bile yapamayan adayı Göksu mu?

Sn. Göksu Sondurak Dörtyol arası yanlış park ederek yolu tıkayan araçları kaldırmaktan aciz değil mi?

AKP İBB adayı Kurum Kiptaş eli ile 600.000 konut yapmaktan bahsetmiş. İyi de adama sormazlar mı KİPTAŞ 1995 yılından beri ancak 82.000 konut yaptı. Sen 5 yılda nasıl yapacaksın. Efendim İmamoğlu yapamadı ben yaparım dersen 1995 -2024 arası 29 yılın 25 senesinde siz vardınız. Halep orada ise arşın burada.

TOKİ marifeti ile biz 1,5 milyon konut yaptık dersen o da 25 yılın sonucudur. Adama bu kadar konut yapabiliyordun da neden İstanbul batarsa Türkiye batar dediğin İstanbul’un yapı stoğunu düzeltme adına bir şey yapmadın diye sorarlar.

Üç dönem Esenleri yönetip otopark sorununu çözme adına hemen hemen hiçbir şey yapmayan Göksu da seçilir ise otopark sorununu çözmekten dem vurmuş. Yol ağzı Nenehatun arası Atatürk Caddesini yerin altına almaktan bahsetmiş. Daha önce de böyle bir projen vardı ne adım attın diye sorsak o da diğerleri gibi ülke batıyor, dış güçler her türlü baskıyı uyguluyor geyiklerini duyacağımızı adımız gibi biliyoruz.

Yönetim kadrosu böyle olana AKP’nin CİMER ve buna cevap veren kurumları da aynı laf olsun torba dolsun anlayışına devam ediyor.

Son ve güncel yazışmayı aktararak Cumhurbaşkanlığı Sistemi denen yapının ne halde olduğunu gözler önüne serelim.

…..

Rezerv Yapı Alanındaki hak sahibine ait kıymet takdir bedelleri; 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 12. Maddesinin 3. bendinde belirtilen hususlar çerçevesinde ve Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından Resmi Gazetede yayınlanan Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri ile Aşınma Paylarına İlişkin Oranları Gösteren Cetvel dikkate alınarak hesaplanmıştır. Hak sahiplerine kentsel dönüşüm sonrası verilecek bağımsız bölümlerin bedelleri, 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 13. Maddesinde; “Uygulama alanındaki taşınmazın 12 nci maddeye göre tespit edilen bedeli, malike verilecek konut veya işyerinin inşaat maliyet bedelinden düşülür.” hükmü gereğince inşaat maliyeti dikkate alınarak belirlenmiştir. Söz konusu alanda bulunan hak sahiplerine ait taşınmazların bedelleri karşılığında Kuzey/Güney Rezerv Yapı Alanında üretilen bağımsız birimlerin inşaat maliyeti üzerinden uzlaşmalar sağlanmaktadır.

Bilgilerinize rica olunur.

Peki 6306 sayılı Kanun Uygulama Yönetmeliğinin 12 ve 13. Maddesinde neler yazmakta. Belediye bu yönetmeliğe göre mi hesap yapmakta yoksa vatandaşın malını hiç pahasına alma derdine mi düşmektedir.

Belediye kendi eli ile dağıtıp %80 ini bedelsiz dediği paylaşım modelinden neden vazgeçmiştir. Yıllara sâri inşaat fiyat artışı bu kadar olmamışken geçen yıl verdiği konut fiyatlarından enflasyon oranının bile 5-10 kat fazlasını hangi vicdanla istemektedir.

En az 2 yıl önce taşımak için vatandaşla görüşmesi gerekirken vatandaşı şimdi niye anlaşmaya çağırmaktadır? Buraları nakledeceği bugünün meselesi midir? Belediyenin programsızlığı nedeni ile vatandaşı enflasyon ve fiyat artışına maruz bırakmak ne tür bir yönetim anlayışıdır.

Cumhurbaşkanlığı sistemi, boş boş konuşup, lafla peynir gemisi yürütmeye çalışan, ülkenin kaynaklarını heba eden, plan ve program yapmaktan uzak, klişe ezbere hareket eden  sıkıştığı zaman kamu yararı, vatan millet Sakarya edebiyatı yapan boş kasnak sistemidir.