FETÖ sanigi savci Murat Inam’in baslattigi sorusturma kapsaminda 271 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyetçilerin, Istanbul 27. Agir Ceza Mahkemesi’nde hakim karsisina çiktigi davada ara karar verildi. Cumhuriyet’i susturma amaciyla yapilan sorusturma sonunda açilan davada çizerimiz Musa Kart, yazarimiz Hakan Kara, yöneticimiz Önder Çelik okur temsilcimiz Güray Öz, Kitap eki Yayin Yönetmenimiz Turhan Günay, avukatlarimiz Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör tahliye edildi. Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Icra Kurulu Baskani Akin Atalay, Genel Yayin Yönetmeni Murat Sabuncu, Yayin Danismani Kadri Gürsel ve muhabirimiz Ahmet Sik’in tutukluluk hallerinin devamina karar verdi.
Davanin dünkü durusmasinda avukatlarin savunmalarinin ardindan mütalaasini açiklayan durusma savcisi Hasan Bölükbasi, Akin Atalay, Kadri Gürsel, Ahmet Sik, Önder Çelik, Hakan Kara, Murat Sabuncu ile dosyaya sonradan eklenen jeansbiri adli twitter kullanicisi Ahmet Kemal Aydogdu’nun tutukluluk halinin devamina karar verilmesini istedi. Savci Bölükbasi, bu kararina “kuvvetli suç süphesi, mevcut delil durumu, saniklarin açisindan delillerin tam olarak toplanmamis olmasi, delilleri karartma süphesi bulunmasi” iddiasini gerekçe gösterdi.
Savci, buna karsilik Bülent Utku, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Güray Öz ve Turhan Günay’in tutuksuz yargilanmak üzere tahliye edilmesini istedi. Ancak savci Turhan Günay disindakilere adli kontrol uygulanmasini da istedi.
Sik’a savunmasindan olayi suç duyurusu
Savci, Ahmet Sik’in tutuklulugunun devamina gerekçe olarak “twitter mesajlari ile MIT TIR’lari haberlerinde Türkiye’yi terör örgütlerine yardim eden devlet algisi yaratmaya çalistigini” öne sürerken, ayrica Sik hakkinda durusmada yaptigi “savunma” nedeniyle savciliga suç duyurusunda bulunulmasini talep etti.
11 Eylül’de devam edilecek, bu yil bitecek
Mütalaanin ardindan kararini açiklayan mahkeme heyeti, Akin Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel ve Ahmet Sik’in tutukluluk hallerinin devamina karar verdi. Güray Öz, Musa Kart, Turhan Günay, Hakan Kara, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör ve Önder Çelik ise tahliye edildi. Tahliye edilen arkadaslarimiz hakkinda yurt disina çikis yasagi konuldu. Davayi 11 Eylül tarihine erteledikerini açiklayan mahkeme baskani, ekim, kasim ve aralik aylarina da durusma koyarak davayi bu yil içinde bitirmek istediklerini açikladi.
Mahkeme heyeti ayrica, Inan kiraç, Alev Coskun, Mustafa Pamukoglu, Ibrahim Yildiz, Miyase Ilknur, Aykut Küçükkaya, Nevzat Güngör’ün tanik olarak dinlenmesine hümetti.
Akin Atalay: Dimdik ayaktayiz
Gazetemiz Icra Kurulu Baskani Akin Atalay karar sonrasi yaptigi ilk açiklamada, “Bizi merak etmeyin sapasaglam ayaktayiz” dedi.
Muhabirimiz Ahmet Sik ise kararin açiklanmasinin ardindan “Burda bugün çikan karar diyor ki, biz size diz çöktürecegiz. Sunu bilsinler bütün zorbalar, tetikçileri ve bütün kurumlari ve kisileriyle bu alçak ve haysiyet yoksunu organize kötülük örgütünün elemanlari ve kurumlari bilsinler... Kendi adima diyorum ama buna diger arkadaslarim da dahil. Bugüne kadar sadece ben anne babamin elini öpmek için egildim. Bundan sonra da böyle devam edecek” açiklamasini yapti.
Canli Blog
Gazetemiz Icra Kurulu Baskani Akin Atalay karar sonrasi yaptigi ilk açiklamada, `Bizi merak etmeyin sapasaglam ayaktayiz` dedi.
Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Turhan Günay ve Mustafa Kemal Güngör`ün tahliyesine karar verildi ve diger saniklarin tutukluluk halinin devam etmesine karar verildi.
19.35 - Mahkeme kararini açikliyor: "Savunmasi alinmis olan saniklarin hepsinin vareste tutulma kararini kabul ettik. Avukatlarin cezaevinde saniklarda görüsmeleri konusunda kisitlilik karari vardi. Onun kaldirilmasina karar verdik ve cezaevine yazilarimizi gönderiyoruz. Spesifik belli saniklarin kendi kisisel arsivlerini de içeren belgelerin teslimi konusunda talepleri vardi. Tüm saniklara tesvir edecek sekilde dijital materyallarin incelenmesi bittiyse onlarin derhal gönderilmesi ve suç teskil etmeyen hususlarin saniklara teslimi saglanmasina karar verdik ancak Bülent Yener ve Hakan Kara yönünden ki onlardan da böyle bir talep gelmisti. Özellikle onlarin arsivlerine zarar gelmemesi için çaba harcayacagiz. Can Dündar ve Ilhan Tanir hakkindaki yakalama kararlari devam ediyor.
Mahkeme heyet baskaninin açiklamasi söyle: "Avukatlarin cezaevinde saniklarla görüsmeleri konusunda kisitlilik karari vardi. Onun kaldirilmasina karar verdik ve cezaevine yazilarimizi gönderiyoruz. Spesifik belli saniklarin kendi kisisel arsivlerini de içeren belgelerin teslimi konusunda talepleri vardi. Tüm saniklara tesvir edecek sekilde dijital materyallarin incelenmesi bittiyse onlarin derhal gönderilmesi ve suç teskil etmeyen hususlarin saniklara teslimi saglanmasina karar verdik, ancak Bülent Yener ve Hakan Kara yönünden ki onlardan da böyle bir talep gelmisti. Özellikle onlarin arsivlerine zarar gelmemesi için çaba harcayacagiz. Bu davayi okurken de aslinda bunu hem anladik, hem özümseyemedik, anladigimiz husus suydu; Davada bize aslinda saniklar tarafindan özümsememize yardimci olan husus Cumhuriyet Vakfi senedidir. Sonuç olarak yardim kavraminin bu davada asil suçlama olan yardim kavraminin senet çerçevesinde degerlendirilmesi gerekir. Iyi irdelenmesi gerekir. Bu anlamda, uzun uzun yazdik gerçi ama, senetle irtibat senet üzerindeki hakimiyet, üstlenilen özellikle görev önemlidir. CMYK 100/1 ve 2. maddeleri degerlendirdik. Bu çerçevede bizim degerlendirmemiz su sekildedir; Bu celse itibariyle tahliyesine karar verecegimiz saniklar, Güray Öz, Musa Kart, Bülent UtkuHakan Karasinir, Önder Çelik Mustafa Kemal Güngör ve Turhan Günay`dir. Diger saniklarin tutukluguna karar verilmistir."
Dava 11 Eylül`e ertelendi ve bilirkisi olusturulmasina karar verildi. Dava Ekim Kasim Aralik`ta celse koyarak bu davayi bu yil bitirmeyi planliyoruz. Gayrimenkul degerlemesi için bilirkisi incelemesi yaptiracagiz. Açik kaynak incelemesine gerek yok. Bu davada örgüte yardim kararini vakif senedine göre degerlendiriyoruz.
Inan kiraç, Alev Coskun, Mustafa Pamukoglu, Ibrahim Yildiz, Miyase Ilknur, Aykut Küçükkaya, Nevzat Güngör tanik olarak dinlenecek.
19.34 - Mahkeme Baskani: Bu tür 5 gün devam eden davalarda avukatlara özellikle tesekkür ederim. Salonun düzenini sagladilar. Bu aslinda salonun da avukatlarin da saniklarin da istemedigi bir yol arkadasligi.
19.22 Cumhuriyet durusmasi kararin açiklanmasi için basliyor.
18.00- Savci mütalaasinin ardindan karar için durusmaya 1,5 saat ara verildi.
Tutuklulugunun devamina karar verilmesin istenenler:
Akin Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Önder Çelik, Hakan Kara, Ahmet Sik hakkinda ayrica savunmasi nedeniyle hakkinda suç duyurusunda bulunulmasi talep edildi. Jeansbiri adli sosyal medya hesabinin sahibi oldugu iddia edilen Kemal Aydogdu için de savci tutuklulugunun devamini istedi.
Adli kontrol ile tahliyesi istenenler:
Bülent Uktu, Güray Öz, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör
Sartsiz tahliyesi istenen:
Turhan Günay
17.50- Savci: Güray Öz, Turhan Günay, Musa Kart, Bülent Utku, M Kemal Güngör Güray`in ise tahliesini karar verilmesini talep etti. Savci, Ahmet Sik hakkinda ise yaptigi savunma nedeniyle savciliga suç duyurusunda bulunulmasini istedi.
17.49-Savci, Akin Atalay, Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Önder Çelik, Hakan Kara, Kemal Aydogdu, Ahmet Sik için tutuklamanin devamini talep etti. Savci; tutuklulugun devami talebini "kuvvetli suç süphesi, delillerin toplanmamasi, delilleri karartma süphesi"ne dayandirdi.
17.48-Vakif islemleri için bilirkisi incelemesi yapilsini istedi.
17.46- Durusmaya verilen aranin ardindan savcinin mütalaasini açiklamasi için durusma salonuna girildi. Mütalaanin ardindan ise mahkemenin ara kararini açiklamak için 1.5 saat ara verilecegi bildirildi.
17.16-Avukatlarin savunmalari tamamlandi. Savci mütalaa vermeden yarim saat süre istedi.
16.40 - Av. Fehmi Demir: Iddianameyi hazirlayan Savci Murat Inam sadece buradakileri özgürlügünden mahrum etmedi, tüm halkin adalet duygusunu rencide etti. Tutuklamalar hukuka uygun degildir. Hepiniz biliyorsunuz, buradakilerin hiçbiri kaçmayacak.
Tutuklama kararinda hiçbir gerekçe yok. Saniklar yalvariyorlar "Bana suçumu verin" diye, biz de yalvariyoruz "Gerekçeyi verin" diye.
16.30 - Avukatlar son beyanlarini sunuyorlar. Sonrasinda savci mütalaa verecek.
16.25 - Av. Fehmi Demir: Gazeteciler özgürlüklerinden yoksun kaldiktan 9 ay sonra nihayet kendilerini ifade etme ve yanit verme olanagi bulmuslardir. Bu sözde yargilamanin sonuna kadar tek bir söz söylenmese dahi, iddianamenin hukuki bir metin oldugunu söyleyecek tek kisi bulamayiz. Bu iddianame hukuki metin degildir. Silivri davalarindan biliyoruz. Once medya algi olusturur, kisiler itibarsizlastirilir, gece yarisi evler basilir ki kamuoyu icin inandirici olsun. Acaba Türk yargisi tüm bu olaylardan sonra, ki bu olaylara katilmis polisler, savcilar, yargilaniyorlar- ders çikarmis midir? Cem Küçük daha dün gazetede, bu davanin yargici gibi beyanlarda bulunuyor. Bir kisim arkadasimizi infaz ediyor. Böyle tanik olabilir mi? Dürüst yargilama olabilir mi?
16.20 - Av. Ilkiz: Verin hepsini bize. Ne zaman isterseniz gelirler yine. Sabuncu çok izin yapti, Günay`in daha fazla cezaevi anisi olmasin, Ahmet Sik da daha fazla cezaevini mesken tutmasin.Verin hepsini. Ilkiz tahliye talep etti.
16.10 - Av. Fikret Ilkiz: BM Çalisma Grubu, en uygun çözümün, bir an önce serbest birakilmasini ve uluslararasi hukuka uygun olarak tazminat ve diger haklarinin verilmesini talep etmektedir. Ve hükümetten sonuca biliskin bilgi istiyor. Yani ne sonuç çikarsa çiksin, hükümetin bunu Çalisma Grubu`na iletmesini istiyor. Hiçbir sey olmasa bile bugün ne karar çikarsa çiksin hükümetin görevi bunu çalisma grubuna bildirmektedir.
16.00 - Av. Fikret Ilkiz devam ediyor: Bu rapordaki soru su: Hürriyetten yoksul kilma hangi durumlarda ihlaldir? Çalisma grubunun özellikle tutuklamayla ilgili 5 ayri kategorisi var. Bunu degerlendirirken de "Cumhuriyet Vakfi`nin senedi AIHS`e dayanir. Vakif Senedi, "Onlari AIHS`e göre hareket etmeyi emreder." diyor. Karardan okuyorum: "Cumhuriyet 1924`ten bu yana tüm engellere ragmen kendisini basin özgürlügünü savunmaya adamistir. Gazete beyanini AIHS`ten almakta, insan haklari ve demokratik Türkiye için mücadele etmektedir. Bu nedenle haber yaparken gazete çalisanlarinin çesitli risklerde aldigini görüyoruz. Cumhuriyet için bagimsizligin her seyden önemli oldugu 1924`ten bu yana savunmustur. Okurlari ile ayakta kalir" 2 Subat 2017`de Çalisma Grubu Hükümete ulastigi zaman, Hükümet süre stedi. 11 Nisan 2017`de Hükümet görüsünü bildirdi. Hükümetin görüsü AYM`ye verdigi görüsün birebir aynisidir. Bunun üzerine hükümete uyguladiginiz tedbirler "orantili midir, demokrasiye uygun mudur, yasallik ilkesine sahip midir" diye sordular. Hükümet, "Biz gözalti süresini mecburen 30 gün yaptik. Gözalti süresini 4-5 günle sinirladik" dedi. Avukatlari ile görüsemiyorlar diye soruldugunda ise “Hayir avukatlari ile görüstüler” yanitini verdi. Hatta bizde bu anlamda bir sinirlama yoktur, 15 Temmuz’un gerekçesi ile uyumludur önlemlerimiz dediler. Anayasa mahkemesi bir gün karar verirse hükümet görüsünü bu dosyaya sunacagiz.
15.52 - Hakan Kara: Eylül 2016`da Cumhuriyet olarak basin alaninda Alternatif Nobel Ödülü aldik, Kasim 2016`da tutuklandik. Cumhuriyet, arastirmaci gazetecilik konusu ve çevreye verdigi önem dolayisiyla aldi bu ödülü. Türkiye aldi. Alternatif Nobel Ödülü; çevre, savas, kadin haklari, fakirlik, açlik, hastaliklar konusunda çaba gösteren insanlari ödüllendiriyor. Ödülü veren Dogru Yasam Vakfi, insanlarin dogaya uygun yasam sürmeyi tesvik eden, çok saygin bir grup. Türkiye`de ilk defa Cumhuriyet`e verildi. Ödül verildikten bir ay sonra tutuklandik. Alternatif Nobel Ödülü bize gerçekten yakisti. Böyle ödüller çok verilmiyor. Aldik müzemize koyduk. Iste Birlesmis Milletlere basvuruyu bize bu ödülü veren Grup yapti.
15.50 - Avukat Fikret Ilkiz: Hakan Kara`ya söz verilsin. Alternatif nobel hakkinda bir açiklama yapacak.
15.45 - Avukat Fikret Ilkiz: Size BM raporu çevirisi sunuyorum. O raporda sözü geçenler bu salonda tutuklu olan arkadaslarimiz. 81 ülkenin tanidigi bu konseyi taniyoruz ve ne isterse yerine getirmeliyiz.Toplantida 181 ülke bakana bu davayi sorabilir. Raporda bu tutuklama keyfidir denilirse o zaman bu basvuru dogrudan dogruya BM yüksek komiserligine gider. Bu "sikayet" mekanizmasina, hakki ihlal edilenler, insan haklari gruplari ya da ihlal hakkinda bilgisi bulunan kisi ve gruplar da basvurabilir. "Bu tutuklama keyfidir" denirse bu basvuru dogrudan BM Insan Haklari Konseyi`ne yapilir. Konsey basvuruyu kabul ederse çalisma grubu olusur. Bu çalisma sonucunda hangi ülke hükümeti olursa olsun yanit vermek zorundadir.
15.30 - Avukat Alp Selek: 60 yila yakin avukatlik yaptim. Olaganüstü tüm durumlarda vekillik görevimi yerine getirdim ama ilk kez böyle iddianame gördüm. Böyle yoktan suç yaratan iddianame hayatimda görmedim. Böyle sualler sorulmasini hala anlamiyorum. Bu tür sualler bu davanin bir amacinin oldugunu gösterir. `ByLock`la telefon görüsmesi yapma var. Ben buna hiç önem vermiyorum. Size her telefon geldiginde "Bana söyle telefon geldi, ByLock`cu olup olmadigini bilmiyorum" diye savciliga bildirmeniz gerekir. ByLock suçlamalari ile 5-10 milyon insan sanik konumuna getirilebilir. Vakif iddialari için Istanbul agir asliye ticaret mahkemesi kurulsun orada açilsin bu davalar. Müvekkillerimin hepsinin beraat etmesini istiyorum.
15.23 - Ögle arasindan sonra durusmaya tekrar baslandi. Mahkeme Baskani, saat 21.00`a kadar ara karar verebilmek için savunmalarin kisa tutulmasini istedi.
14.25 - Avukat Bahri Belen`in savunmasinin ardindan durusmaya 1 saat ara verildi.
14.22 - Avukat Bahri Belen sözlerini söyle tamamladi: Hakimlere savcilara kizamiyorum çünkü tahliye veren hakimler, tahliye isteyen savcilar ihraç ediliyorlar ve haklarinda davalar açiliyor. Sizin de isiniz zor. Hakimlik ve savcilik tarihine bir not düsülmesi, ülkemizde hukuk güvenligi ve adalet için umut olacak bir karar talep ediyorum.
13.45 - Avukat Bahri Belen: 17/25 Aralik`a kadar hizmet hareketi olan cemaat 15 Temmuz`da darbeci oldu. Bizim bildigimiz iktidarin parçasi oldugudur. Din surasi yapildi, "Milletimiz bizi affetsin" dediler, suç duyurusu yapilabilir mi? Olamaz hatta FETÖ biz hükümetin ortagiyiz ama yeni devlet sistemi kuracagiz bu da islam devleti olacak. Bunu da cezalandiramazdiniz. Cumhurbaskani, basbakan, bakanlar, ordu, istihbarat, polis ve MIT`in bilmedigi örgüt yapisini ben mi bilecegim de bilerek isteyerek yardim edecegim? Can Dündar bunlardan korktugu için degil devlet onun canini koruyamayacagini söyledigi için yurtdisina gitti. Devlet yasak koymadi Can Dündar `in gitmesine. Ayrica Can Dündar `in bu iddianamede yargilandigi suçtan derdest olan baska bir davasi da var. Bu mükerrer.
13.30 - Mahkeme Baskani, Güray Öz vekili Av. Adil Demirci`ye "Müvekkilinizin bir rahatsizligi var mi?" diye sordu. Demirci soruya "Bu gerekçeye dayanamayacagiz" diye yanit verdi.
13.15 - Avukat Can Atalay: Dünkü söylenenler, kizginliklarimiz tek basina tutukluluk gerekçesi degildir. Siz olay örgüsü ile baglisiniz özgürlügünü talep ediyorum. Atalay, Ahmet Sik`in özgürlügünü talep ederek savmasini bitirdi.
12.54-Avukat Can Atalay: Ahmet Sik gözaltina alindigi gün Sabah`ta Nazif Karaman`in haberinde `Ahmet Sik`a su soru sorulacak` diye yaziyor ve savci o soruyu soruyor. Ahmet Sik da "Siz mi soruyorsunuz, Nazif Karaman mi soruyor?" diye soruyor bunun üzerine. 2015 yili haberleri için neden iki sene bekleniyor? Bassavcilik görevini ihmal mi etmis yoksa açik ve yakin bir tehlike yok mu?
12.53-Avukat Can Atalay: Savci bize sorgu bittikten sonra söyle bir haber var cevap vermek ister misiniz dedi Ahmet Sik:Siz mi soruyorsunuz Nazif Karaman mi?
12.50-Avukat Can Atalay:Tipik bir Ahmet Sik sorgusu oldu ve tutukluluga sevkten farkli bir gerekçe gösterildi .
12.47-Avukat Can Atalay: Ifade Terörle Mücücadele Subesi`nde Savci tarafindan alindi.Yasak sorgu yöntemidir.Tutanakta imzasi olmayan sivil biri ifadeyi takip etti. Twitler meselesi en aci ve eglenceli olani.Ayni konuda Anadolu Adliyesi`nde 7 Kasim`da ifade verdik çiktik. Sikayetçi Antep`ten gazeteci.
12.45 - Savci bu soruya: Kagit isleri uzun sürüyor, cevabi verdi.
12.44- Avukat Can Atalay:Savci önce 301 den baslamaya heves etti...Avukat Tora Pekinise bu sirada, "Önce 301 den baslayamazsiniz izin aldiniz mi" sorusunu yöneltti.
12.40 - Avukat Can Atalay: Ahmet Sik, tutuklanana kadar el konulan bir esya yok. Neden bunlari anlatiyorum. Ahmet Sik`in bu davaya dahil edilmesinin nedeni bir tweet.
12.36 - Ahmet Sik müdafi Avukat Can Atalay: Dosyaya ilk bakista herhangi bir yargicin Ahmet Sik ile ilgili tahliye karari vermesi gerekirdi...
12.34-Verilen aranin ardinndan avukat Tora Pekin söz aldi. Pekin: Musa Kart`in çizdigi karikatürlerin karsiti seylerle nasil suçlanabildigini biz kelimelerle anlatmaya çalisiyoruz.
12.25 - Durusmaya ara verildi.
12.15 - Avukat Ugur Yetimoglu: Okur kitlesi ve dünya görüsünü degistirmekten bahsediliyor ama bununla ne kast edildigi belli degil. Savcilarin, Cumhuriyet`in kurucu degerlerini koruma gayreti göstermeleri gözlerimizi yasartiyor.
11.57 - Hikmet Çetinkaya`nin avukatlarindan Av. Burak Oder: `Bylock`lu telefondan aranmis olmanin delil oldugunu anlatmayacagim, nasil bir algi yaratilmak istendigini anlatacagim. Delil diye karsimiza konulanlar, kendi vukuu disinda bir vakiayi anlatma kabiliyetine sahip degiller. Müvekkilime sms atilmis. Eger sms ile örgüt yaratilacaksa bayramlarda bir sürü sms atiliyor. Hikmet Çetinkaya iddianameye göre `Bylock`cu bir polis memuru ile görüsmüs. Numarayi aradik karakol çikti. Çetinkaya, davada yardim ettigi iddia edilen örgütlerden aldigi tehditler nedeniyle koruma altindadir, o nedenle polisi aramistir. Hikmet Çetinkaya`yi arayan numaralardan biri 0850 li numara. Bu bile iddianameye girmis.
Çizer Yildiray Çinar`in gözünden Avukat Kaan Karcioglu
11.55 - Hikmet Çetinkaya`nin avukatlarindan Kaan Karcioglu: Savcilik ciddi bir sorusturma yapmis olsaydi takipsizlik karari verilecek ve adliye is yükünden de kurtulmus olacakti. Müvekkilimiz 15 Temmuz`dan önce yazdigi yazilarda tehlike konusunda uyarici olmustur.
11.50 - Bülent Utku vekili Av. Ayhan Erdogan: Tahliye talebi konusunda dün söylediklerimiz yeterlidir. Baskaca bir sey demiyoruz.
11.45 - Kadri Gürsel`in avukatlarindan Vecihi Tokuç: Kadri Gürsel`in sinif arkadasiyim. Vereceginiz karar kamu vicdanini rahatlatsin. Yargilanan gazeteci yok sözü kamu vicdanini rahatsiz ediyor. Bu salonda gazeteciler, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle yargilaniyor.
11.15 - Avukat Köksal Bayraktar: Basin hürdür, sansür edilemez. Basin da düsünce özgürlügüne sahiptir. Anayasa`da var. Yeni basin kanunu sansür edilemez`i kaldirdi. Ama ben bugün mahkemenin de basin hürdür dedigini biliyorum. Insanin düsüncesi sinirlanamaz. Düsünce özgürlügü var ise basin özgürlügü vardir, ikisi birbirinden ayrilamaz. Ben bugün bu davada basinin hür olmasi gerektiginin iddia makaminca da ortaya konmasini diliyorum. Basin Kanunu`nda yayin danismani yok dediniz. Yeni Basin Karunu 11. madde eser sahibi sorumludur diyor. Ama iktidar mutlaka birilerini cezalandirmak istedigi için sorumlu müdür yanina yayin müdürü vb. de eklemis. Kadri Gürsel`in gazetedeki statüsü Basin Kanunu çerçevesinde belirlenmistir ve serbest bir statüdür, sorumlulugu yoktur. `Nerede bizim silahlarimiz, top, tüfegimiz?` Iddianamedeki suçlamalar bunu düsündürüyor. Basin bayrami 114 yildan bu yana kutlaniyor. Bu dava, bu bayramin kutlanmasi için sebep olsun. Basin bu suçlari islemeye elverisli degldir. Çetin Özek "Islenmek istenen suça elversli cebir siddet gerekir" der. Ellerinde silah yok. Müvekkilim IPI üyesidir. IPI`ya 120 ülke üyedir. 1500 gazeteci temsil ediliyor ve bu insanlari temsil eden kisilerin arasina Kadri Gürsel seçildi. Av. Köksal Bayraktar sözlerini tahliye talebi ile bitirdi.
11.10 - Av. Ilkan Koyuncu: Biz buraya Norveç`ten gelmedik. Bugün buradan adalet fiskirsin demiyoruz, bunun olmayacagini biliyoruz ama hiç degilse bir kirinti bekliyoruz. Ancak hukuksuzluktan da ölüyoruz. 9 aydir tutukluyuz. Cemaat örgüttür diyen Kadri Gürsel sanik, Fethullah Gülen`in kitaplarini okudum diyen tanik. 9 aydir tutuklu olan biziz.
11. 05 - Av. Ilkan Koyuncu: Kadri Gürsel 2016 Mayis`inda Cumhuriyet`te yazi yazmaya basladi. Sadece 12 Temmuz`da bir yazi yazdi. Ne `FETÖ`, ne darbe geçiyordu. Müvekilimi arayanlardan biri Nazli Ilicak. Programina müvekkilimi konuk almis. Ilicak`in telefonu Turkuaz medyaya ve Sedat Albayrak adina kayitli. Onlarin ifadesi neden alinmamis?
Kadri Gürsel`e dair bylock suçlamalarina dair: Muvekkilim sadece aranmis, sms atilmis.
11.00 - Kadri Gürsel vekili Av. Ilkan Koyuncu: Iddianamede somut suçlama yok. Önce kendimizi suçlayip sonra savunacagiz. Müvekkil vakifta hiçbir zaman görev almamistir.Yenigün haber ajansinda bir görevi yoktur. Basin kanunu kapsaminda suç duyurusu da yok.
10.55 - Kadri Gürsel`in avukati Ilkan Koyuncu konusuyor: Iddianamede 2013 sonrasinda bir takim usülsüzlükler oldugu iddia ediliyor. Müvekkilim 2013 öncesinde Milliyet gazetesinde çalisiyordu. Vakif yönetiminde de hiç yer almamistir.
Çizer Yildiray Çinar`in gözünden Av. Ilkan Koyuncu Cumhuriyet davasinda savunma yaparken
10.50 - Av. Ali Riza Dizdar, "Bu dosyada kisilerin özgürlügünün kisitlanmasini gerektiren herhangi bir delil toplanmamistir. Derhal beraat verilmeli" dedi. Mahkeme baskani, derhal beraat kosullarinin olusmadigini, yargilamanin devamini gerektiren olgular oldugunu söyleyerek talebi reddetti.
10.45 - Cumhuriyet davasinin 5`inci durusmasi basladi. Isim yoklamasi yapildi.
10.30 - Arkadaslarimiz salona alinmaya basladi.
Cumhuriyet davasinda yapilan savunmalar, pideci, parkeci, dönerci, turizimciyle yapilan görüsmelerin terör iddiasina dayanak yapilarak Cumhuriyetin susturulmaya çalisildigi, savunmalarla net bir sekilde ortaya konuldu.
"Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adina ve anayasal düzene karsi suç islemek" iddiasiyla tutuklanan ve tutuksuz yargilanan yönetici, yazar, muhabir ve avukatlar hakkindaki dava gözaltilardan 9 ay sonra basladi. Yargilamayi yapan mahkeme bugün 5. gün oturumunu saat 10.30`da açti.
Yapilan savunma ve taleplerle ilgili olarak durusma savcisinin görüsünü açiklamasinin ardindan heyet müzakereye çekilecek. Tutuklu saniklarin durumlari ile diger talepleri degerlendirecek mahkeme Türkiye demokrasisinin kaderini belirleyecek.
ÇAGLAYAN ADLIYESI ÖNÜNDE CUMHURIYET OKUNDU
Durusmanin devam ettigi sirada Çaglayan Adliyesi önünde topluca Cumhuriyet gazetesi okuma eylemi yapildi. CHP milletvekilleri, gazeteciler, Berkin Elvan`in babasi Sami Elvan, sanatçi Melike Demirag ve Cumhuriyet okurlarinin da aralarinda oldugu grup, Cumhuriyet gazetesinin bugünkü sayisini sesli olarak okudular.
G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu da Çaglayan Adliyesi önünde basin açiklamasi yapti.
Açiklamada su ifadelere yer verildi:
Cumhuriyet gazetesi yönetici, çalisanlari ve yazarlarinin yargilandigi dava, gazetecilerin neden hapiste oldugunun en açik göstergesi olmustur. 21. yy. Türkiye`sine yakismayan bu davada meslektaslarimiz yaptiklari "savunmalarla" gazetecilik, hukuk ve demokrasi adina ders vermislerdir ve tarihe not düsmüslerdir. G9 Gazetecilik örgütleri olarak yargilanan meslektaslarimizin serbest birakilmasini ve Türkiye`nin bu utançtan bir an önce kurtarilmasini istiyoruz.
Cumhuriyet davasinin 4`üncü gününde yasananlar: Özgürlük Hemen Simdi