10 dakikada Türkiye gündemi

CHP Grupbaskanvekili ve Yalova Milletvekili Muharrem Ince, Meclis’te gündeme dair çarpici bir konusma yapti.

Hatay’da yakalanan mühimmat dolu tirdan söz eden Ince,  “Savciya ihbar gidiyor, arama karari çikiyor; jandarma arama kararini yerine getirmiyor. Yani burasi hukuk devleti mi dag basi mi? Nasil bu karar yerine gelmiyor?” dedi.

Yolsuzluk operasyonu sonrasinda AKP’nin polis ve yargida yaptigi tasfiyelerden de söz eden Ince, “Emniyet müdürünü degistirebilirsiniz, daire baskanlarini degistirebilirsiniz, duyuyoruz HSYK`yi degistireceksiniz, yine duyuyoruz Danistayi degistireceksiniz. Peki, Danistayi, HSYK`yi degistirdiginiz zaman 2010`da referandum öncesinde söylediklerinizden utanmayacak misiniz hiç? Yani biz sizi uyardigimizda onlar sizin akliniza gelmeyecek mi? Bundan hiç utanmayacak misiniz? Öz hakiki Danistay, öz hakiki HSYK da yapsaniz çözüm degildir. Çözüm yargi bagimsizligidir, çözüm evrensel hukukun uygulanmasidir, çözüm HSYK`nin özgürlesmesidir. Orada bakan ve müstesar durdugu sürece hiçbir zaman çözüm olmayacaktir” seklinde konustu.

Iste Ince’nin o konusmasinin videosu ve Meclis tutanagi:

"IÇ SAVAS OLMUS BIR ÜLKEYE SPOR SILAHI NASIL GÖNDERILIR"

"Sayin Baskan, sayin milletvekilleri; hepinizi saygiyla selamliyorum.

Dün aksamdan beri medya -sosyal medya- Hatay`da silah ve mühimmat dolu bir tiri konusuyor. Herkes konusuyor bunu, Türkiye konusuyor ama Hükûmet konusmuyor ne yazik ki bu konuda. Savciya ihbar gidiyor, arama karari çikiyor; jandarma arama kararini yerine getirmiyor. Yani burasi hukuk devleti mi dag basi mi? Nasil bu karar yerine gelmiyor? 

Geçtigimiz yillarda Türk Silahli Kuvvetlerinin Afyon`dan Kirikkale`ye bir silah sevkiyati vardi; normal, rutin, siradan bir isti. Yolda durduruldu araçlar. Polis verilen evraklara, gösterilen evraklara itibar etmedi, canli yayinlarla bunlar gösterildi. Acaba, diyorum, o zamanlar, hani sözünü ettiginiz Türk Silahli Kuvvetlerine kumpasin bir parçasi miydi bunlar? Dün aksamdan beri, memleket yikilmis, Hükûmet gelip burada Türkiye Büyük Millet Meclisine en ufak bir bilgi vermiyor. O tiri yerinden oynatmamaniz lazim, o tirin orada durmasi lazim. Savci, hâkim, gazeteci, muhalefet, milletvekili, kim varsa onu orada görmesi lazim degerli arkadaslarim. Türkiye`nin basini belaya sokuyorsunuz. Sadece Hükûmetinizin degil, Türkiye`nin basini belaya sokuyorsunuz. 2013 yilinin Haziran ayindan bu yana 47 ton silah göndermissiniz Suriye`ye. Bunu biz söylemiyoruz, bunu TÜIK söylüyor."Nedir bu silahlar?" diye sordugumuzda "Bunlar spor silahlari."diyorsunuz. Yani, iç savas olmus bir ülkeye spor silahi nasil gönderilir, dogrusu bunu merak etmek lazim. O tirlar aranmadiysa eger, o tirlar aratilmadiysa eger Suriye`de ölen çocuklarin kaninda o tirlari aratmayanlarin eli var demektir. Hatay`da tir aranmiyor, Istanbul`da savcinin gözalti karari verdigi kisiler için karalar uygulanmiyor, Basbakanin oglu ifade vermeye gitmiyor, Türkiye ileri demokrasiyle yönetiliyor! Siz Genelkurmay Baskani için söyle dediniz: "Gelecek Genelkurmay Baskani da olsa hesap verecek."Gazeteciler için "Gazetecilerin dokunulmazligi mi var?" dediniz. "Eski basbakanlar, bakanlar hesap verecek." dediniz. Yani, demokraside sadece seçime inanmis olsaydiniz, 2002`de Hükûmet oldugunuzda eski basbakanlari, eski bakanlari Yüce Divana göndermezdiniz. Yani, seçimde onlari yendiniz, geldiniz Hükûmet oldunuz ama aklanmis kabul etmediniz, onlari gittiniz bir de Yüce Divana gönderdiniz. 

"UTANMAYACAK MISINIZ"

Sayin milletvekilleri, savciyi degistirebilirsiniz, emniyet müdürünü degistirebilirsiniz, daire baskanlarini degistirebilirsiniz, duyuyoruz HSYK`yi degistireceksiniz, yine duyuyoruz Danistayi degistireceksiniz. Peki, Danistayi, HSYK`yi degistirdiginiz zaman 2010`da referandum öncesinde söylediklerinizden utanmayacak misiniz hiç? (CHP siralarindan alkislar) Yani biz sizi uyardigimizda onlar sizin akliniza gelmeyecek mi? Bundan hiç utanmayacak misiniz? Öz hakiki Danistay, öz hakiki HSYK da yapsaniz çözüm degildir. Çözüm yargi bagimsizligidir, çözüm evrensel hukukun uygulanmasidir, çözüm HSYK`nin özgürlesmesidir. Orada bakan ve müstesar durdugu sürece hiçbir zaman çözüm olmayacaktir. 

Türkiye, iki haftadir yolsuzlugu konusuyor. Hesap vermiyorsunuz, tam tersine bir de hesap soruyorsunuz. Yani yüzsüzlügün boyutu, yolsuzlugun boyutunu asmistir. Onun için hesap vermesi gerekenler, hesap sorar hâle geldi.

"Türkiye ekonomisi zarar ediyor." diyor, sözlere bakin. Içisleri memuru, pardon az önce Içisleri Bakani oldu: "104 milyar dolar." diyor, Basbakan:"120 milyar dolar." diyor, ekonomiden sorumlu Basbakan Yardimcisi: "49 milyar dolar." diyor. Hangisi dogru; 120 mi dogru, 104 mü dogru, 49 mu dogru? 

Yine yolsuzluk miktari da 87 milyar euro. Yani bir konustuklariniza bakin, bir de yolsuzluk miktarina bakin. 

Hani ekonomide istikrar vardi? Hani büyük ülkeydik; hani dünyanin 16`nci büyük, 17`nci büyük ekonomisiydik? Yani iki dakikada bir büyük ekonomiyi, bir savci mi bu hâle getirdi? Sayenizde Türkiye`de artik ayakkabi kutulari bile dört saat gözaltina alinabiliyor. 

"FISLEME TARIHE KARISTI DEDINIZ MEGER BIRBIRINIZI FISLEMISSINIZ"

Bugün, telefon dinlemelerinden sikâyet ediyorsunuz. Yakinda Basbakani kimlerin dinledigini Basbakan açiklayacakmis. E, siz, hukuksuz dinlenmelerden yillarca yararlanmadiniz mi? Baskalarina karsi bu kozu kullanirken iyi de size karsi olunca mi kötü oldu? "Fisleme tarihe karisacak." dediniz. Meger siz birbirinizi fislemissiniz, kendi aranizda bile fisleme yapmissiniz. Üstünlerin hukuku degil, hukukun üstünlügü gelecekti; e, gördük, MIT Müstesarina dokunmamak için alelacele kanun çikardiniz, Basbakanin oglunun ifade vermemesi için geldiniz, savci degistirdiginiz.

Bakin, degerli arkadaslarim, herkes haksiz, savci haksiz, emniyet müdürü haksiz, daire baskani haksiz, polis haksiz, muhalefet haksiz, medya haksiz, bir tek siz haklisiniz. Sikâyetlerinize bakin ya. "Devlette çete var." diyorsun,"Alti ay boyunca bir il dinlenmis." diyorsun, "Devlet içinde devlet."diyorsun, "Orduya kumpas kurdular." diyorsun, "Savci is takibi yapiyor." diyorsun, "Dis mihraklar yapti, komplo." diyorsun. Sen necisin?"Sen necisin?" diye sorarlar adama. Sen Hükûmet degil misin on bir senedir? Bu ülkeyi sen yönetmiyor musun? Bunlari biz söyleyebiliriz, siz hangi hakla bunlari söylüyorsunuz? Karar veriyor Basbakan, karara bakin."Genel müdür saf, belediye baskanina iftira atiliyor, rüsvet veren hayirsever, savci is takipçisi, operasyon komplo." Allah Allah, rüsvet verinin degil, alanin degil, ayakkabi kutusunu gösterenin evini basiyorsun.

Degerli arkadaslar, "Dolarin yükselmesi kimin isine yaradi?" diyor az önce. Yemini de yanlis etti gerçi, Baskani uyardim ama duymazliga geldi, yemin aslina uygun edilmedi burada. Sayin Kamer Genç de ona itiraz etti. Sayin Baskan da bal gibi onu bilmesine ragmen gürültüye getirdi. 

BASKAN - Sayin Ince, tutanaklari getirtecegim, gönderecegim size.

MUHARREM INCE (Devamla) - Tutanaklari istedim ben.

BASKAN - Gönderecegim size, tamam.

MUHARREM INCE (Devamla) - Yemini yazmiyorlarmis, bence ses kaydina bakin Sayin Baskan, ses kaydina bakarsaniz görürsünüz. Yukaridaki tribünlerden gelen alkisi da, bir tiyatro çadirina benzeyen görüntüyü de bir zahmet kafanizi yere egmeden karsi tribünlere baksaydiniz Meclis tarihinde ilk kez böyle bir yemin töreni oldugunu görürdünüz. Sizi uyarmamiza ragmen görevinizi yerine getirmediniz.

"OBAMA`NIN SESINI ÖZLEDIM"

Hükûmetin Türkiye`de istedigi Sayistay denetlemesin, emniyet sorusturmasin, yargi kovusturmasin, ayakkabi kutularindaki dolarlara kimse karismasin. Çikalim yandas medyaya, millete bunlari anlatalim, "Komplo var, dis mihraklar yapti bunu." diyelim. Ne komplosu? Israil`le gizli anlasmalari yapan sizsiniz. "Amerika`ya stratejik ortak oldum." "Bush`un gözlerinden terörle mücadele konusunda kararliligi anladim." "Obama`nin sesini özledim." "Parmakla çagrilmasi bir samimiyet isaretidir." diyen sizlersiniz, bunlari yapan sizlersiniz, ne diye size komplo kursunlar? Ne istediler de vermediniz ki onlar size komplo kursunlar? "Iran"dediniz o da elinizin altindan kaydi, sizi yalnizliga birakti. Beceriksizliginiz, basiretsizliginiz Türkiye`nin basini belaya sokmustur. 

Bakin, 21/4/2009 günü, Sayin Basbakanin bir paragrafini okuyorum: "Eger bugün hâkimlerimiz, savcilarimiz hiçbir baski ve tehdide boyun egmeden görevlerini yapabiliyorlarsa güven verici bir gelismedir. Bundan kim, neden rahatsiz olabilir; bunu kim, neden engellemeye çalisabilir? Ortada son derece agir, son derece vahim iddialar var, Anayasa`miza, yasalarimiza göre suç teskil eden ithamlar var. Birakalim yargi islesin, birakalim hukuk islesin, birakalim ak ile kara ortaya çiksin. Süreci bulandirarak, savcilari tehdit ederek hiç kimse bir yere varamaz."

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim demis?

MUHARREM INCE (Devamla) - Basbakan demis bunlari, Sayin Recep Tayyip Erdogan. 

Basbakanin bu sözlerini kendisine hatirlatiyorum, birak hukuk islesin, birak yargi islesin; savciyi, hâkimi, mahkemeyi tehdit etme diyorum, sizlere saygilar sunuyorum."

Odatv.com