Bugün, 23 Kasım 2024 Cumartesi
Ankara Bürosu- Ankara’da 31 Mayis 2011’de yapilan Hopa protestosuna iliskin 28 kisi, Özel Yetkili Ankara 11. Agir Ceza Mahkemesi’nde hâkim karsisina çikmisti. Dosyalari özel yetkili savcilik tarafindan ayrilarak, basin savciligina gönderilen ve haklarinda dava açilan 48 kisi ise dün ilk kez hâkim karsisina çikti.
2911 sayili yasaya muhalefet, kamu malina zarar vermek ve görevli memura direnme suçlamasiyla Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanin ilk durusmasinin saniklari arasinda Çagdas Hukukçular Dernegi (ÇHD) yöneticileri Pinar Akdemir, Duygu Demirel ve Bülent Teoman Özkan da yer aldi. ÇHD Genel Baskani Selçuk Kozagaçli, üç avukatin Hopa protestosunu takip etmek üzere görevli olduklarini belirterek, buna iliskin yönetim kurulu kararini mahkemeye sundu. Meslaktaslarinin o gün polisin gözalti uygulamasinin usüle uygun olup olmadigini takip etmek için orada oldugunu belirten Kozagaçli, bu nedenle mahkemenin üç avukatla ilgili yargilamayi durdurmasini ve Adalet Bakanligi’ndan izin alinmasini talep etti. Yargiç Sahin Kurt, bu konudaki kararin gelecek durusmada verilecegini açikladi.
Sanik Çisem Özogul, gözaltinda ellerinin arkadan 4.5 saate yakin kelepçeli kaldigini söyledi. Bu süre boyunca sözlü ve fiziki taciz gördügünü belirten Özogul, “Devletin polisi tüm fantezilerini kulagima fisildadi. Beni tecavüz etmekle tehdit etti. Hatta önce karisiyla telefonda konustu, sonra beni taciz etti. Bunlarin hesabini kimse vermiyor ama üstüne ben sanik olarak buradayim” dedi.
Turgay Akçay, kötü muamele gördügünü, aldigi yaralarin hâlâ geçmedigini belirtti.Zeynep Ates ise gözaltindayken gördügü sözlü ve fiziksel tacizler nedeniyle psikolojik tedavi gördügünü kaydetti.
‘Engelliyim dedim, dinlemediler’
Hüseyin Gölpinar ise polisin müdahalesi sonrasi YKM önünden evine gitmek üzereyken gözaltina alindigini anlatirken, “10 tane polis birden üzerime çullandi. Bu sirada basin gözaltina alinisimi çekiyordu. Bunu gören polisler sinirlenerek basin mensuplarina dahi küfür etti. Vurarak, arabanin içine aldiklarinda engelli oldugumu söyledim, bunun üzerine siddetin dozunu daha da arttirdilar” dedi.
Esnaflik yapan Hüseyin Kilinçoglu ise derin bir üzüntü içinde oldugunu çünkü adaletin düzgün islemedigini söyledi. Kötü muamele nedeniyle polisler hakkinda suç duyurusunda bulundugunu ancak su ana kadar hiçbir sey yapilmadigini belirten Kilinçoglu, “Gözaltinda bana bu ‘komünist’ diyerek vurdular. Bu adalet sisteminde kendimi aciz hissediyorum” dedi.
Delil aranacak
Bazi saniklarin iddianameyi elestirmesi üzerine Yargiç Sahin Kurt, “Iddianamede bazi polislerin yaralandigi, bazi araçlara zarar verildigi söylenmis. Ancak hangi polisin yaralandigi, hangi aracin zarar gördügüne iliskin iddianamede delil yok. Bu nedenle DGM’de (özel yetkili mahkemeyi kastediyor) görülen davadan buna iliskin kamera kayitlari ve bilgiler istemeyi düsünüyorum”dedi. Avukat Murat Yilmaz, davanin delil olmadan açildigini, bu nedenle derhal beraat karari verilmesini isterken, Avukat Serbay Köklü ise “delil yok” diyen yargicin iddianameyi tam olarak incelemeden kabul etmekle elestirdi. Bunun üzerine Yargiç Kurt, “Bu ifade bana hakarettir” diye tepki gösterdi.
Yargiç Kurt, derhal beraat verilmesi talebinin de gelecek durusmada karara baglanacagini belirterek, durusmayi erteledi.
