Bugün, 3 Temmuz 2024 Çarşamba
ISTANBUL 12. Agir Ceza Mahkemesi, 9 Subat 2011’de beraat karari verdigi Sosyolog Pinar Selek davasinda Yargitayin bozma karari üzerine görüsünü degistirerek, agirlastirilmis müebbet hapis cezasina hükmetmisti. Geçtigimiz günlerde temyiz edilen karar için Pinar Selek, “Pek çok dava gibi bu davada da rasyonalite, mantik, hukuk yerine keyfiyet var. Bu fasizmin en temel özelligidir” diyor. Strasbourg Üniversitesinde doktorasini sürdüren Pinar Selek sorularimizi yanitladi.
Mahkeme öncesi umutlu muydun?
Evet, insan umutlu olmazsa mücadele edemez çünkü. Hep umutluydum ben.
Türkiye’nin önemli hukukçularindan, gazetemizin de yazari Yücel Sayman, karar sonrasi yazdigi yazida, -özetle- “Bunca zamanlik hukukçuyum, bu karari izah edemem, yabanci bir hukukçuya nasil anlatirim, anlatamam” dedi. Sen orada izah edebildin mi?
Hayir edemedim. Zaten kimse de anlamaya çalismiyor artik. Herkesin anladigi bir sey var ama. O basit… Beni kurban seçtiler. O dönemde böyle bir olaya ihtiyaçlari vardi, beni seçtiler. Kürt sorunundan bahseden, bu konuda gerçeklerin izini sürmek insanlara gözdagi vermek için. Bir tasla iki kus vurmak için. Hem kurban hem sembol oldum yani. Bunu herkes çabucak anliyor.
Izah edememe durumu, Pinar Selek davasinin ana karakteri oldu demek yanlis olmaz saniriz. Buna yol açan en temel unsurlar neler?
Pek çok dava gibi bu davada da rasyonalite, mantik, hukuk yerine keyfiyet var. Fasizmin en temel özelligidir bu. Bunu aklin almasi, yorumlamasi mümkün degildir. Dolayisiyla dava sürecini degil, sistemi, mekanizmayi, politikayi analiz etmek lazim. Yoksa isin içinden çikmak imkansiz.
AKP yanlisi medya içinde de agirlastirilmis müebbet kararini “yadirgayan” yazilar/degerlendirmeler yapildi. Yapilmaya devam ediyor. Yani, “Akli basinda hiç kimse karari onaylamiyor” demek yanlis olmaz. Buna ragmen, agirlastirilmis müebbet verilmesi bize ne söylüyor?
Biz göz göre göre istedigimizi yapariz, diyorlar. “Hodri meydan” diyorlar. “Biz bu kizi kurban seçtik, boynuna biçagi vuracagiz” diyorlar. “Miriltilarinizi, elestirilerinizi ciddiye bile almiyoruz”, diyorlar.
BARISI ANCAK DEMOKRATIK GÜÇLER KURABILIR
Tam da “müzakere”, “çözüm” tartismalarinin basladigi günlerde verilen müebbet kararini nasil okumak gerek?
Pek çok açidan okunabilir. Devletin homojen bir yapi olmamasi üzerinden tartisilabilir ya da “çözüm” sürecinin sinirlari açisindan. Ben ne olursa olsun, atilan her adimi destekliyorum.
Imrali görüsmelerini nasil degerlendiriyorsun?
Baris görüsmelerinin kapali kapilar ardindan yürütülmesinin sagilikli oldugunu düsünmüyorum. Görüsen iki güç de demokratik yapilar degil. Hiyerarsik, liderlik sistemine dayanan yapilar. Ama durum bu, degistiremeyiz. Savasi yönetenler, barisi da kuracak. Iki ile iki, dört. Gerçekten muhatap olanlar yan yana geliyor. Silahli güçlere söz geçirebilenler. Silahlarin susmasi, kimsenin ölmemesi saglandiktan sonra barisin kurulmasi ne Imrali’dan ne Kandil’den yürütülebilir. Barisi, sadece demokratik güçler, tüm farkliliklariyla birlikte kurabilirler. Bu çok önemli. Çünkü toplumsal bir çalismayla kurulmamis her durum çok rahat degisebilir.
Paris’te 3 Kürt kadin siyasetçinin katledilmesini nasil degerlendiriyorsun? Neden kadinlar seçildi?
Cinayet görüsen iki tarafa da gözdagiydi. Kadinlarin seçilmesinin pek çok nedeni var. Hem cinayetin etkisini arttirmak, yani reaksiyonu, tepkileri arttirmak hem baris sürecine inanci zayiflatmak gibi görünüyor. Kadinlar baris sürecinin en önemli dinamigi, bu dinamigi hedef aldilar.
DÖNMEK IÇIN TÜM YOLLAR KAPANMADI
2009’dan beri Türkiye disinda yasamak zorunda birakildin. Bütün bu yasananlarla nasil basa çikiyorsun? Ve yasamak zorunda birakildigin süreç, oradaki günlük yasamina, üretimlerine nasil yansiyor?
Çok çalisiyorum. Hem arastirmalarimi sürdürüyorum çok yogun bir biçimde, hem sehir sehir dolasip konferans veriyorum, hem buradaki sosyal hareketler içinde politika yapiyorum. Bu benim sinirlarimi genisletiyor, kendi yasadiklarimi büyük tablo içine yerlestirebilme gücümü arttiriyor. Direniyorum yani. Biliyorum ki çevremdeki dayanisma ne kadar büyük olursa olsun, öncelikle benim güçlü olmam lazim. Dönmek için tüm yollar kapanmadi, biraz daha ugrasirsam, olur sanki…(Istanbul/EVRENSEL)
