Yil 1998, metal isçilerinin toplu is sözlesmesi dönemi... Türk Metal’in MESS’le yaptigi anlasma sonucunda, Bursa’da binlerce isçi ayaklanarak Türk Metal’den istifa etmisti. Hem o süreci, hem de bugün Renault’da yasanan gelismeleri emekli Renault isçisi Seyfettin Oguz’la konustuk. Oguz’un isçilere en büyük tavsiyesi, “Bizim gibi örgütsüz hareket etmeyin, komitelerinizi kurarak, onlarin üzerinden örgütlü bir mücadele sürdürün” oldu.
Oguz, 1989-2005 yillari arasinda çalismis fabrikada. 98’de sendikanin MESS’e sundugu taslakta yüzde 25 zam istendigini söyleyen Oguz, isçiler olarak bu taslaga tepki gösterdiklerini ve sonrasinda taslagin yüzde 50’lere çekildigini ifade ediyor. Sözlesme dönemi sonunda Türk Metal yüzde 42 ile sözlesmeyi imzalamis. Sabah 8’de bu zammin duyurulmasiyla birlikte, hiçbir örgütlülügü olmayan Renault isçileri bir anda ayaklanmis. Tofas, Bosch, Mako isçilerinin de kendileriyle birlikte eyleme geçtiginin altini çizen Oguz, sabah 8’den, aksam 23’e kadar üretimi durduklarini belirtiyor. Saat 8’de isi birakan vardiyadaki isçilerin, cep telefonu olmasa da bir sekilde diger iki vardiyadaki arkadaslarina da haber vermesiyle birçok isçi kendi imkanlariyla fabrika önüne gelmis.
YETER KI BU SENDIKADAN KURTULALIM
Eylem esnasinda fabrika önüne noterlerin getirilmis ve 2500-3000 civarinda Renault isçisi “kendi noter paralarini vererek” Türk Metal’den istifa etmis. Oguz, “Isterse 100 lira olsun, biz kendi paramizi ödeyecegiz, yeter ki biz bu sendikadan kurtulalim diyordu isçiler” diyor. Bunun ardindan 3500-4000 civarinda Renault isçisi Birlesik Metal-Is sendikasina gitmis ve burada da 25’er lira kendi ceplerinden ödeyerek sendikayaya üye olmuslar.
Bu noktada Oguz, örgütlü olmadiklari için diger fabrikalardan haber alamamalarinin bir eksiklik oldugunu vurguluyor. Bu örgütsüzlükleri sonucunda isyerlerinde, isçilere teker teker baski yapilarak Türk Metal’e geçmelerinin saglandigini söyleyen Oguz, “Eger isyerlerinde komitelerimiz olsaydi, aramizda güçbirligi olurdu ve bu baskilarla mücadele edebilirdik” diyor.
ISÇILERIN TEPKISI ISVERENE YÖNELMELI
Isçilerin örgütlü olmadiklarindan dolayi, sinifsal bilinç düzeyinin de düsük oldugunu dile getiren Oguz, isçilerin “Isçi, isveren el ele; sendika kalles” seklinde sloganlar attigini söylüyor. Isçilerin hedefine isvereni degil, sadece Türk Metal’i koymasinin yanlis oldugunu vurgulayan Oguz, “Isveren elinden gelse hiçbirimizi burada birakmayacakken, nasil bu sloganlar atildi” diye kendilerine kiziyor.
ATILANLARA SAHIP ÇIKILMALI
Oguz, 98 sürecinde isçilerin en büyük hatalarindan birinin isten atilan arkadaslarina sahip çikmamak oldugunun altini çiziyor. O dönem isten atilan arkadaslarina sahip çikmamalari sonucunda isverenin kendine güveninin arttigini belirten Oguz, o günden itibaren isçilerin haklarina dönük saldirilari daha fazla arttigini söyledi.
Bugün açisindan da Renault isçilerinin mücadelesini degerlendiren Oguz, “Renault isçileri, yüzde 18 zammi duyduklari andan itibaren bir örgütlülük içine girmelilerdi” diyor. Renault isçilerinin 98’deki mücadeleyi yasayan isçilerin deneyimlerini göz önüne almalari gerektigini belirten Oguz, “Bundan sonraki süreçte isyerlerinde komiteleri kurarak, örgütlü olarak mücadele etmeliler ve isten atilan arkadaslarina da mutlaka sahip çikmalilar” dedi. (Bursa/EVRENSEL)