2018’DE SORUNLARIMIZIN BITMESI IÇIN BIRLESMEK ZORUNDAYIZ
Inadina güzel günler görecegiz. Karanliklara degil, yüzümüzü günese çevirecegiz. Kadiniyla, erkegiyle, genciyle, yaslisiyla omuz omuza verecegiz; karanlik ablukayi birlikte dagitacagiz.
Yoksulluk kader degildir. Yoksullugu yaratan bir avuç haramidir. Soframizda, asimizda, emegimizde, alin terimizde gözü olanlara karsi sessiz kalmayacagiz. Bizi kölelestirmeye çalisan, bir avuç haraminin saltanat düzenine birlikte dur diyecegiz.
Dünyada hangi diktatör iyi aniliyor? Hepsinin eli kana bulasmistir. Elinde gücü bulundurdugunu saniyor. Istihbarati, askeriyesi, polisi elinde olsa kaç yazar? Yargilayicilari acimasiz olsa ne yazar? Her yer cezaevine dönse, iskence haneye, daragaçlarina dönse ne yazar?
Insanlari uyuttugunu düsünebilir eziciler! Elbette uyumayan ve korkmayan bir güç karsisinda vardir. O güç bir balyozdur. Insanlara isik olur; yol gösterir.
2017’nin sonuna geldik. Dünyada ve ülkemizde haksizliklar diz boyu gitti. Kapitalizm, emperyalizm kanli yüzünü, baskici yüzünü bir daha gösterdi. Devlet dedikleri kumanda yerine oturanlar. Emek sömürülerini halkin üzerinden yaptilar ve yapmaya devam ediyorlar.
Basin ve teknolojinin tüm olanaklariyla, araciligiyla kitlelere yalan söyleyerek gerçek yüzlerini saklamaya devam ediyorlar. Kan ve gözyasi halklar üzerinden hiç eksik olmadi.
Her devletin bir derin devleti vardir. Muhaliflerine saldirir ince politikalariyla ya da açiktan meydan okuyarak.
Bizim gibi ülkelerde aydini, demokrati, devrimcisi, sosyalisti, liberali her zaman düzenin bozuk çarklari arasinda cezalandirilmistir. Bu cezalandirmalar; kimi zaman yargisiz infazlarla, cezaevleriyle ve diger seçenekleriyle gerçeklestirilmistir. Adalet denilen o denge aslinda hiçbir zaman esit kosullarda isletilmedi. Düzenin bir parçasi olmaktan öteye gidemedi. 2017’de oldugu gibi.
2018’giriyoruz. Degisen bir sey olmayacak; kafatasçi, sömürücü düsünce baskisini, diktatörlügünü devam ettirecektir. Emperyalistlerde bizim gibi ülkelerde elini güçlendirmeye, sömürmeye acimasizca devam edecektir. Kendilerinin atamis oldugu kuklalarla.
Her kesime görev düsüyor. Korkmayin! Tüm halklarin çocuklari için dilleri, kültürleri ne olursa olsun. Mücadele vermeliyiz. Bizler daha güçlüyüz. Bir araya gelip, ortak tavir belirlemeliyiz. Paylasmaliyiz sevincimizi, kederimizi, bölüsmeliyiz ekmegimizi, suyumuzu, esitlik ve özgürlük için.
Korkma! Bu dünya bizim! Bizimle özgürlesecek her sey.
Edebiyat ve sanat ile ugrasanlara da görev düsüyor. Popülerlige degil toplumsallasmaya, devrimci sanat ve edebiyat için aydinlanmanin atesini daha gürlestirmeye önem vermeliyiz. Ucunda ölümde olsa…
2018’deki gelisecek olaylari kendi lehimize çevirebiliriz. Biraz cesaret.
Hüseyin Habip Taskin