DEMOKRATIK BIR SEÇIM MI DEDINIZ? GÜLDÜRMEYIN INSANLARI
12 Eylül 1980 askeri fasist darbe anayasasinin oylanmasi için insanlarin silahlarin, tanklarin gölgesinde sandik baslarina gitmeleri ve askeri fasist darbecilerin güdümünde partilerin kuruluslari, milletvekillerinin sakincali gördüklerini darbeciler tarafindan elenmesini hatirlayanimiz vardir. Lafi uzatmayacagim. Demokratik oy kullanma olmadigi gibi seçimde saibeliydi.
2018 yilindayiz. 12 Eylül 1980 askeri fasist anayasasinin belirlemis oldugu kurallar yasamimizdadir. Ne yazik ki, iktidara gelenler ile koalisyon hükümetlerinde de devam ediyor. Neden partiler askeri darbe anayasasini kaldirmadi ve arkasina sigindilar? Nedenlerini sizlerde düsünün!
AKP iktidari dönemindeyiz. Askeri fasist darbecilerin yasalariyla iç içe yasiyoruz. Demokratiklesiyoruz diyen AKP kurmaylari, rotayi OHAL sürecine tasiyarak baskisini artirdi. 12 Eylül 1980 askeri fasist darbesinden bir farki yoktur.
24 Haziran 2018 tarihinde Cumhurbaskanligi ile Milletvekillerinin seçimi yapilmasina AKP ile MHP’nin karar vermesiyle seçimler öne alindi. Nedenlerine girmeyecegim! Asil beni ilgilendiren demokratik bir seçim mi olacaktir? Sizler ne düsünüyorsunuz? Bana kalirsa anti demokratik bir seçim olacaktir. Daha önceki seçimlerde neler oldugunu düsünmenizi istiyorum?
MHP’den ayrilanlar IYI Partiyi kurdular. Bu partinin seçime girmemesi için her türlü tezgâh oynandi. CHP bu partinin seçimlere girmesi için elinden geleni yapti.
HDP gerçek anlamiyla devletin tüm baskilarina ragmen direniyor. HDP’nin bu duruma düsürülmesine göz kirpanlar korosu:
“Laiklik elden gidiyor.” Diye bagirip, duruyorlar. Bu konuya uzunca deginmeyecegim!
HDP’nin Selahattin Demirtas’i, Figen Yüksekdag’i basta olmak üzere tutuklular. Daha dogrusu HDP’nin kapisina kilit vurmak için can atanlar var. Neyse konuyu dagitmadan yazima geri döneyim.
HDP, Selahattin Demirtas’i seçimlerde Cumhurbaskani adayi olarak gösterdi. Seçim çalismasini bürosu olan Edirne F Tipi Tabutlugunda sizce saglikli olarak ne kadar yürütür? Yürütemez. F Tipi cezaevinde gazetelerine keyfi yasak koyan vermeyen bir anlayisin ürünü AKP ile yollari kesisiyor.
HDP’liler keyfi olarak, sindirme politikasi olarak cezaevlerinde tutuluyor. Yasal bir partinin eli, kolu, ayaklari baglanmak isteniyor.
Yasal zeminde Selahattin Demirtas’in Cumhurbaskanligi propagandasini yapabilmesi için özgür birakilmalidir. Hatta tüm HDP’liler.
AKP devletin tüm aygitlarini kullanarak propaganda yapiyor. Havuz medyasi elinde daha ne olsun!
Geçen seçimde YSK’nin yanli tutumu vardi ama muhalefet? Sizce ne yapti? Eliyle AKP’ye verdi.
Yasalari kendilerine göre sipsak ayarlayan hokkabazlar vardir.
Kisacasi seçim heyecanim yoktur. Demokratik bir seçim olmayacagi bellidir. Asil seçimden sonrasini karanlik görüyorum. Yine de karanligi dagitacak olan emekçiler, devrimciler, halklardir, yoksullardir diyorum. Cezaevinde bulunan HDP’lilere, basin emekçilerine, siyasiler için özgürlük talebimizde israrci olmaliyiz.
Hüseyin Habip Taskin
20.05.2018