Deprem ülkemizin kaçinilmaz gerçegi. Daha iki hafta önce deprem kendini hatirlatti. Hatirlatma sonucunda ne halk olarak ne de kamu yönetimleri olarak depreme hazirlikli olmadigimiz ortaya çikti.
Deprem yer kabugundaki hareketle, enerji açiga çikmasi olarak tarif edebiliriz. Hareket ve enerji konusunda yapabilecegimiz pek bir olmasa da yer kabugu konusunda seçme hakkimiz vardir!
Demek istedigim sey yerlesim yerlerini seçerken fay hatlarina ve sivi zeminlere yapmamaliyiz. Saglam zeminde yigma yapi bile ayakta dururken, sivi zeminlerde çok saglam yapilar bile zarar görebilir.
Zemin seçimi de saglam bina yapmakta kamu yönetimlerinin görevidir! Bu görevi yönetmelikler araciligi ile yaparlar.
Kamu bina yapiminda deprem yönetmeligi çikartmis olmasina ragmen denetim eksiklikleri yüzünden bunun pek ise yaramadigi 1999 Agustos depreminden sonra güçlendirme yapilan veya yeni yapilan kamu binalarinin son deprem sonrasinda zarar görmesi ile gözler önüne serilmistir.
Sivi zeminler hususunda ve fay hatlarina yerlesim konusunda kamunun hala dört basi mamur bir yönetmelik ortaya koymadigi da ortadadir.
Teknik olarak sinifta kalan kamu yönetimi idari olarak ta sinifta kalmis durumdadir.
Bina envanteri, ulasim envanteri, altyapi envanteri ve sosyo ekonomik veri envanteri de dostlar alisveriste görsün niteligindedir. Çürük binalara imar barisi ile iskan verme garabeti bu idari yönetimsizligin sonucudur.
Kürsüye çikip agdali agdali konusanlar, 99 depremi sonrasi IBB nin Japonlara hazirlattigi raporda, riskli görülen yerlere degil de baska yerler de kentsel dönüsüm yapildigini, hem de %87 sapma ile bu isi becerdikleri konusunda konusur mu acaba.
Deprem paralari, deprem konteynerleri, deprem toplanma alanlari konusu yaninda, son deprem sonrasi 200-300 m2 parki 25.000-30.000 nüfuslu mahallenin toplanma alani olarak ilan etmek kamu yönetimi açisindan büyük garabettir.
Kamu yönetimleri genelinde bu kadar basiretsizlik ve dirayetsizlik siyasi iktidarin bu ise bakisinin yanlisindan kaynaklanmaktadir.
Sehirciligi beton dökmek olarak gören bu anlayisin teknik ve planlama gibi bir derdi olmayip kervan yolda düzülür kafasi ile denetimsiz bir sekilde büyüklük algisi üzerinden dengesiz kalkinma yolunu izlemesinden kaynaklanmaktadir.
Depremin üzerinden iki hafta geçti, evlerinde deprem çantasi hazirlayan, yatak ucunda veya basinda su bulunduranlar bile depremi unuttu! Kamuyu yönetenlerin unutkanligi vatandasa sirayet etti.
Bir gece ansizin geliriz diye diye dis siyaseti sulandiranlar, deprem ansizin gelince sivi zemine yapilasma izni verip kurduklari beton sehirlerinin ahindan kaçamayacaklardir.
Kamu yönetiminin yetersiz oldugu yerlere deprem daha büyük hasarlar verir.