Bugün, 5 Ocak 2025 Pazar
• Gül - Erdogan arasindaki çekisme - temel sorun çözülmüs degil. Bu köse, aralarindaki derin çeliskiye 8 aydir isaret ediyor. Erdogan, Gül’ün açikça ve gizlice kuyusunu kazip durdu. Önce Cumhurbaskanligi’na yeniden seçimini yasayla engelledi, bu yasa iptal oldu. Gül’ün basin danismani Ahmet Sever, Rusen Çakir’a bütün açikligiyla anlatiyor: “Gül, Basbakan’la çatisma görüntüsü vermemeye çalisti.” Yani çekismeyi disavurmuyor, diyor..
• Sever, “Gül yeniden Cumhurbaskanligi’na aday olabilir” derken yasal hakkini dile getiriyor. Bence olmaz. Erdogan orayi istiyor. Gül, Basbakanlik’in yolunun kendisine açilmasini, vefanin ötesinde bir “kurucu hakki” olarak görüyor. Basbakan ise yönetecegi bir kisi ve hükümet istiyor. Ama o kisi Gül degil!
Yazmistim, Ahmet Sever de bilir: Gül, bulundugu makamlardan aldigi güçle, Erdogan ile “esit düzeyde”dir. Gül, RTE’nin bugünkü yetkilerle Çankaya’ya çikmasini, hükümetin de kendisine birakilmasini, yani bir rol takasi istiyor.
Bu çatismanin çözülmesi zor. RTE’nin tek sansi, eger mutlaka Çankaya’yi istiyorsa, Gül’den daha büyük yetkilerle Kösk’e çikmak! Deveye hendek atlatacak yani.
***
• Melike Demirag’in Silivre tutuklulari için mahkemede olaganüstü bir durum yaratarak “Arkadas” sarkisini söylemesi, toplumdaki dönüsümün güçlü isaretlerinden biri; bu seslerin güçlenerek dalga dalga yayilmasi gerekir. Silivri tutuklulari için toplumun duyarligi artiyor. Onlarin içeriden yükseltecekleri yeni sesler yankilanacak ve destek bulacaktir. CHP?
• Ahmet Sik’a hazirlanan iddianame bir kez daha gösteriyor ki özel yetkili mahkemeler olgusunun hukukla, yasalarla, insan hak ve özgürlükleriyle, anayasa ile bir iliskisi bulunmuyor. Bunlar tamamen, iktidar ortaklarinin en büyük keyfi silahlari olmustur. Oralara da iktidarin bu politikasini yeminli uygulayacaklar getirilmistir.
• ÖYM’lerin 2006 yilinda, bu amaçla olusturulmus olmalari, iktidarin taa o zamandan nasil bir Türkiye tasarladiklarinin kaniti olarak görülmelidir: Susturma, intikam, gençligi yargilama, en masum protestoyu, karsi koymalari bile ezme... Suskun bir toplum! Ki 2006 yilinda, bugün imdaaat diye bagiran insanlar, AKP için en özgürlükçü parti, solculardan da demokrat ve ilerici diyerek benliklerini iktidara teslim etmislerdi!!! Hey gidi günler!
***
• Antalya’daki Lozan ve Suriye konusmasindan: Ortadogu’da bugün yasananlar aslinda Osmanli Imparatorlugu’nun yeniden ve ikinci kez bölüsümü, paylasimidir! Osmanli Imparatorlugu ne bitmez tükenmez bir imparatorlukmus. 1918’de Osmanli çökmüs, çökertilmis, parçalanmis, içinden onlarca ulus devlet ortaya çikmis. Bugün ise bu devletler içinde yeniden bir bölüsüm yasaniyor. Türkiye dahil...
• Simdi gelin Davutoglu’nun “stratejik derinlik” görüsünün gerçeklikle ne büyük bir çeliski içinde oldugunu görün: “Osmanli’nin bakiyesidir oralari, bizim tarihsel kültürel uzantimiz oralardadir. Bu mirasi canlandirabiliriz... vb”
Uluslar, pasa, bey, aga istememis, devlet olmus. Türkiye onlara agalik sunacak! Emperyalizm üstelik onlari yeniden biçimlendirip haritalandirirken, içlerinden yeni ülkeler yaratirken... Davutoglu politikasinin en büyük açmazi, ulusal devlet çagini iyi analiz edememis olmasi ve emperyalizmin Ortadogu üzerinde yüzyillik plani programini iyice görmemis olmasidir.
• Davutoglu politikasi ve anlayisi tamamen çökmüstür, Suriye’de bataga saplanmistir ve eldeki kazdan da olma tehlikesiyle karsi karsiya kalmistir. Tabii Basbakan da... Bunun temel nedeni, ABD -Bati çikarlariyla- politikalariyla Türkiye’yi tam özdeslestirmis olmalaridir.
• Emperyalistlerin politikalarini uygulamak, tarih boyunca, Türkiye’ye hiçbir sey kazandirmamistir! Tarihi bile dogru dürüst analiz edememis ve bugün için özgün çikarsamalar yapamamis bir “sig düsünce - politika”nin acisini yasiyor ülke!
• Birer “inanmis, yani siyasi Müslüman” olarak, Bati’nin Islam politikalarinin tarihini bu kadar okuyamamis bir iktidar olabilir mi? Her zaman ve durmadan, böl parçala, isbirlikçileriyle yönet, sömürge ve yari-sömürge olarak elinde tut, gelismelerini engelle, kadim Islami kaliplarin içine itele ki oradan asla ve asla çikamasinlar… Sürekli denetim altinda tut, onlara her zaman siyasetini ve malini sat.
Bati ile isbirligi halinde Islam ülkelerini parçalayip sekillendirmek, ne büyük ayip… Iktidarin kalemleri nasil da bu parçalanmaya alet oluyor! Birakin laik kilikli kafasizlari, Amerikan-Bati politikasinin sürekli saksakçilarini...
***
Günler nelere gebe...
