Divrigi’ye Boz Geldi.

Divrigi’ye Boz Geldi.

Cumhuriyetten sonra ülkenin hizli kalkinmasi için bir çok hamleler yapildi. Bunlarin basinda sanayi kuruluslari,

Fabrikalar ve ulasim geliyordu.

Her zaman ilkler zor ve sancili olmustur.

Küçümsemek için degil ama bugün metro ile gelen rahatlik gibi degildi.

Divrigi’den Istanbul’a gitmek için günlerce Sivas’a; Halk bir haftada… Hizli yürüyerek bazen 3 günde, at arabasi, at sirtinda, yaya yürümek gerekirdi. 

Zorlu mesakkatli bir yoldu. Hatta karsilasilan tehlikeleri anlatmak açisindan:Istanbul’da kazan Karabel’de soyul! Gibi bir veciz sözün dogmasina yol açmisti. Sivas’tan Samsun’a at arabasi ile üst düzey yöneticiler ise faytonla ortalama 15 günde giderlerdi. Samsun’da günü degilse bir iki günde Istanbul Vapur’unu beklemek gerekirdi.  2-3 günde de deniz yoluyla Istanbul Tophane’ye ulasilirdi.

Bu sartlari bir düsünün!

1937-38 yilinda Sivas-Erzurum demiryolu yapilirken 1938’de demiryolu Divrigi’ye ulasiyor. Demiryolu’nun gelmesi de atesin bulunmasi, tekerlegin icadi gibi bir sey! 

Bir anda Divrigi’den Istanbul’a insanlar 1-2 gün içinde ulasir hale geliyorlar!

Sonra göç dalgasiyla sehirlerin çehresi degismeye baslayacakti.

Tüneller açiliyor,demiryolu döseniyor ama Divrigi halkindan bir çogu buna inanmiyor. Hatta daha da ileri giderek hazmedemeyenlerin öfkelerine tanik olunuyor.Halkin demiryolunu ve gelen makineyi görmesi için çagrilar yapiliyor.Demiryolu tamamlaniyor!

Divrigi’ye Boz geliyor!

Bozzz!

 

Lokomotife, simendifer’e o zaman Boz deniyordu.

 

Halkin bir kismi istasyona dogru, bir grup da bugünkü dibinde askerlik subesinin oldugu Mercan Tepesi’nden asagi dogru inerken istasyona girmekte olan makinenin çaldigi düdük, çikardigi yogun duman ve gürültüyle hayret, saskinlik ve panik yasaniyor. 

 

Bunu kabullenemeyen, hazmedemeyenlerden biri ‘Bu seytan isi, gavur icadi!’ diyerek, o öfke ve hirsla kalp krizi geçirerek ölüyor.

01.02.2014 


Bu Yazi 01.09.2108 tarihine kadar 1249 Kez Okunmus