Döneklik bizim medeniyet anlayışımızdaki karşılığı münafıklıktır. Dönekliği gömlek çıkarma olarak gören anlayış aslında ironik bir tanımlama yapmış, döneklerin yılan karakterli olduğunu da ortaya koymuştur!
Acı olan başka bir durum ise bu döneklerin çoğalıp, güç merkezi haline gelmesi ile zamanımızda artık utanılacak bir şey olmayıp statü ve zenginliğin bir aracı haline gelmiş olmasıdır.
İnsan fikir değiştirebilir, düşüncesini yenileyebilir, fikrin esiri olmamalıdır. Lakin umde haline getirdiği doğrulardan hiçbir gerekçe ortaya koymadan vazgeçmek erdem olmadığı gibi hainliktir, dönekliktir. İnsan muhalif duruşundan, muhalefet edeceği bir şey kalmadığı zaman vazgeçer ancak.
AKP ve RTE için herkesten fazla saldırgan tutum içinde olup en ağır ithamlar sonrası aldıkları makamlar neticesinde AKP ye geçen veya destekçisi olan Devlet Bahçeli, Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş gibi zevatlar dönekliği matah ve meşru hale getirmişlerdir.
Döneklik hakka teslimiyetin değil güce teslimiyetin sonucudur. Güce teslim olanlar güç ekseni değiştikçe değişir dururlar.
Bu değişikliğin son perdesi MHP’nin Apo ve Dem parti açılımıdır. Ülkedeki siyasi atmosferin flu ve milletin siyasetten uzak durması bu dönüşleri normal gibi gösterse de bu tür dönüşler siyasetin temel dinamikleri açısından fay kırılması gibidir. Artık fay kırılmıştır, şiddeti ve nasıl bir etki yapacağı zamanla görülecektir. Millet koyun gibi görülse de bu ihanet açılımlarına tepkisiz kalmayacaktır.
Dönekliğin temelinde geçmiş değil gelecek arzuları yatar aslında.Bizdeki bazı döneklerin durumu geçmişten gelen ve uykuda bıraktıkları kullanılmaya elverişli figüran olma arzularının geleceğe ve günümüze yansımasıdır.
Döneklerin ortak özelliği kibirli, ukala, zalim, aymaz ve bağnaz olmalarıdır.Onlar olaylara nesnel bakamaz, doğruyu saklar ve saptırır, işine geldiği kadarını söyler, cebinde hesap makinası taşır, menfaat beklentisi içerisindedir, özgür düşünceleri yoktur alıntılar ile derin ve bağlantılı oldukları iması içinde konuşurlar.
Dönek, geldiği grubu aşağılayarak kendi aşağılanmışlığını, aşağılık duygusunu dışarı atmayı dener. Ayrıldıkları, terk ettikleri grubun yok olmasını dilerler.
Bazı dönekler de özellikle seçim dönemlerinde ortaya çıkar. Davası için çalışıyormuş gibi yapar ama aynı zamanda rakibi ile anlaşıp onun işine geldiği gibi davranır. İşin içinde olmayanlar bu tür dönekleri kolay kolay tanıyamaz.
Bu tür dönekler vatansızdır! Ödül ve rüşvet aldığı yere gidememiş göründüğü yerde kalamamıştır. Kalanlar ise taş olduğu yerde ağırdır havası ile olduğu yeri orada durarak işlevsiz ve başarısız hale getirmiştir.
Bu döneklerden umduğunu bulan pek olmamıştır. Piyasasına göre aldığı para ile asıl görevini tamamlar saf dava adamlarını kandırıp kendi vizyonuna göre ya sığıntı danışmanlık ya küçük bir ihale ya da küçük bir harçlıkla kenara konma durumu ile karşılaşır.
Yerel seçim öncesi Esenler ‘de bir ittifak çalışması önerisi bu dönek anlayış yüzünden akamete uğradı. Olsa idi mevcut yönetimin gideceğini gören mevcut zihniyet çürük adamları zaaflarından yakalayıp kendi tarafına çekerek Esenlerin geleceğini mevcut köhne zihniyete teslim etti.
Konuşulan rakamları bilmesek te mevcut yönetimin değirmenine su taşıyanları biliyoruz! Ortalıkta görünmeyince olanların unutulduğunu sananlar olabilir.
Rahmetli Ferdi Tayfur’un “Huzurum Kalmadı” şarkısını kendilerine armağan ediyor, aldıkları şeyin kaybettikleri şeye değip değmediğini, varoluşsal açıdan tatmin olup olmadıklarını bildiğimiz halde onlara soruyoruz belki vicdanları konuşur.
“Ben dönmedim, aslında hep böyleydim. Benim dönekliğim gibi görülen şey özüme dönmemdir” diyecek cesaretleri var mı yok mu onu merakla bekliyoruz.