Bugün, 24 Kasım 2024 Pazar
Istanbul’da Basaksehir’in kiyisinda kösesinde kalmis yoksul emekçi mahalleleri...
Yani basina konulan Olimpiyat stadi ve çevrelerine yapilan onlarca büyük konut ile hayatlari degisen insanlar...
Stad yapildiktan birkaç yil sonra, 2005 yilinda çamur içindeki yollari, çarpik gecekondu manzarasi ‘dünyaya rezil oluruz’ korkusunu sarinca apar topar, çevre evlere boyalar dagitildi. Sadece stada bakan cephelerin boyanmasi istendi. Stadyumun uzagindaki mahalleler ise boyalardan nasibini alamadi. Basaksehir’deki gecekondu mahalleleri pek çok kisinin hafizasinda bu sekli ile hatirlanabilir belki de. Zira seçimlerde kapisi çalinan, ancak seçim geçtikten sonra yüzüne dahi bakilmayan bu mahalleler çoktan unutulmus durumda. Yeniden hatirlanmasina neden olan ise Afet Riski Altindaki Alanlarin Dönüstürülmesi, yani Kentsel Dönüsüm Yasasi.
TOKI ARASINDA BIR EMEKÇI MAHALLESI
Hemen yani basina yapilan olimpiyat stadi, çevresinde yükselen ve ‘yeni yasam biçimi’ seklinde pazarligi yapilan binalar, bu mahallenin yolsul emekçilerinin basina bela olmus durumda. O mahallerden sadece biri ve belki de en yoksulu Güvercintepe.
Ne yolu var ne altyapisi. En yakin okul yarim saatlik uzaklikta. Çocuklar kanalizasyonun aktigi dereden geçerek, okullarinin yolunu tutuyor. Ortalama 55 kisilik siniflarda okuyor, siralara 3 kisi oturuyorlar. Üstelik bu çocuklarin büyük bir çogunlugu okuldan sonra aile bütçesine azicik katkida bulunabilmek için atölyelerde çiraklik yapiyor. Günde 7-8 saat çalisiyorlar, aldiklari para sadece 200 lira.
Gençlerin ise çogu issiz. Sansli olanlarsa ‘cezaevi’ olarak tanimladiklari tekstil atölyelerinde, 13-14 saat sendikadan sigortadan mahrum çalisiyorlar. Günde 4 saatlik yol gitmekten sikayet ediyorlar. Eve geldiklerinde ise sosyal bir alanlari olmamasindan yakiniyorlar. Çünkü mahallede ne park var ne baska bir oyun alani. Zira yollari dahi olmayan bu mahallede, çocuklar hastalik saçan bos arazilerde, çöp atiklari arasinda oyun oynuyor. Gençler ise yine ayni bölgede, tozun topragin içinde bir kösede oturup muhabbet ediyor. Mahalleden 3 yüksek gerilim hatti geçiyor. Elektrik direklerinden sarkan kablolar ailelerin korkulu rüyasi. Çünkü çocuklarinin oyun alanlari arasinda olan bu direkler adeta ölüm saçiyor.
‘AKP’YE OY VERMEYINCE HIZMET GELMIYOR’
Iddialara göre bu mahalle hükümet partisine oy vermedigi için hizmetten bu kadar mahrum. Muhtarin yapacagi ise bir yere kadar. Hükümet ile mahalleli arasinda sikismis kalmis muhtar sadece ‘umut’ vaat ediyor. “Umut karin doyurmuyor” diyen mahallelinin bir kismi muhtara tepkili bir kismi da “onun da yapabilecekleri sinirli” diyerek susuyor.
Mahalle halkinin basindaki tek bela altyapi sikintisi degil elbette. Simdi de yikim tehlikesi ile karsi karsiyalar. Hükümetin kentsel dönüsüm projesinin yasalasmasinin ardindan Türkiye’deki 7 milyon ayni korku ile karsi karsiya. Iste o korkuyu yasayan mahallelerden biri Güvercintepe.
Hemen karsilarindaki semt, Ayazma’da yasanan yikim Güvercintepe halkinin korkularini, kaygilarini bir kat daha arttirmis durumda. Ayazma’yi animsarsiniz; Ali Agaoglu’nun ‘ben yaptim oldu’ seklindeki reklamlarindan. Iste o reklamlardan sonra, yilllardir yasadiklari mahallelerde ‘isgalci’ konumuna geçen halk adeta sürgün edildi. Simdi bambaska yerlerde, zor sartlarda yasamlarina devam etmeye çalisiyorlar. Ayazma’nin bir benzerini Güvercintepe’de yasamaktan tedirgin olan halk, mücadeleye hazirlaniyor. Çünkü 25-30 yil önce geldikleri ve ilmek ilmek ördükleri evlerini, yasam alanlarini terk etmek istemiyorlar. (Istanbul/EVRENSEL)
TÜZEL: BARINMA ANAYASAL HAKTIR
Bütün yasadiklari sikintilari aktaran Güvercintepeliler, bir taraftanda onlarla bulusan Halklarin Demokratik Kongresi (HDK) Milletvekili Levent Tüzel’i ve Avukat Ziya Çelik’i canla basla dinliyorlar. Kentsel dönüsüm yasasinin ne anlama geldigini ögrenmeye çalisiyorlar.
Güvercintepe Mahallesi halki ile bulusan HDK Milletvekili Levent Tüzel yasanin ne getirdigini anlatiyor halka. Mahallelinin yillardir çesitli vergi verdigini ve, insanca yasam hakkinin Anayasada var oldugunu söyleyen Tüzel hükümetin bu yasaya uymak zorunda oldugunu belirtiyor. Yasa ile basa çikabilmenin örgütlenerek mücadele etmek oldugunu söylüyor. Önce bir komite kurulmasi ve bir mücadele plani yapilmasi gerektigine dikkat çekiyor. Yürütülen mücadelede de mahalle halkinin yaninda olacagina söz veriyor Tüzel.
Avukat Ziya Çelik ise baska mahallelerde yapilan kentsel dönüsümden ve yapilan hukuksuzluktan bahsediyor. Çelik, toplanan deprem vergilerinin duble yol oldugunu ve depremin kentsel dönüsüm için sadece bahane oldugunu söylüyor.
Tüzel ve Çelik’in açiklamalarini dikkatle dinleyen Güvercintepeliler ‘seçimler disinda’ ilk kez mahallelerine bir milletvekilinin geldigini ve kendileri ile sohbet ettigini aktariyorlar. Bulusmadan memnuniyetlerini dile getiren mahalleliler, hem altyapi sorunlarinin giderilmesi hem de yikimlara karsi birlikte mücadele etmenin önemini vurguluyorlar.
