DOST NASIHATLERI YAZDIKLARIM VE HAYDARPASA HAKKINDA

DOST NASIHATLERI YAZDIKLARIM VE HAYDARPASA HAKKINDA

Degerli okurlar, dostlarimin istegi üzerine gazetede yazmaya basladigimdan bu yana iki aylik bir sürede sizlerle 12 adet yazimi paylasmis bulunmaktayim. Bu yazilarimin hemen hepsinde tarih agirlikli olmak üzere güncel siyasetle de baglantisini kurmaya çalistigimiz çesitli konulari ele aldik.

Ancak yazmaya basladigimi duyan veya ögrenen hemen herkes basarilar dilerken “aman dikkat et ha, basina sakin bir is açmayasin” diye uyari ve nasihatlerde bulunmaktan da geri durmadilar. Hatta bu dostlarimin bazilari “güncel veya siyasete dair bir seyler yazacaksan, iyi tanidigin bir avukatin falan görmeden sakin yayinlatma” diye uyarilarda bile bulundular.

Sunu hemen belirteyim ki bu uyarilarin büyük bir çogunlugu yazilarimi henüz okumadan yapilan uyarilardi. Okuyanlardan ise niye bu kadar tarih yazdigimi, güncel siyasete girmekten niye bu kadar çekindigimi, hatta sen eskiden böyle degildin diyenlerden, begenilerini ifade ederek yazmaya cesaretlendirenlere kadar bir çesitlilik. Hepsinin dostluguna güvenerek tesekkürlerimi sunuyorum.

Dost ve taniyanlardaki bu alginin sebeplerini, burada tahlil etmeye çalismayacagim ancak bu bana yine tarihten bir seyi hatirlatti. Bunu da gelecek yazimizda sizlerle paylasmak üzere bu hususu burada noktaliyorum.

Ancak bu yazimizda, geçtigimiz haftalarda yazdigimiz bazi konularda söylediklerimize daha iyi isik tutacak birkaç degerlendirmeyi de aktararak farkli bir sey yapmaya çalisalim.

*************

Batinin Suriye’den Istedigi 

“ Suriye’ye yukaridan bakmak 2” baslikli yazimizda Esad’dan Suriye’nin Gorbaçov’u olmasinin istendigini aktararak; Gorbaçov denilince Sovyetler Birligini Batinin istegi dogrultusunda parçalayan bir liderin akla gelecegini acaba Esad’dan da bunun mu istendigini yazmistik. 6 Mart tarihli Cumhuriyet gazetesinde Suriye Muhalefetinin Liderlerinden Burhan Galyun bu durumu itiraf ediyor ve “Suriye Ulusal bir Cumhuriyet’tir,(…)ancak Bati Irakta oldugu gibi bize de her türlü etnik ve mezhepsel gruba yer ver vermemiz için baski yapiyor” diyordu. Görünen o ki bunu Esad’a yaptiramayacaklarini anlayinca muhalefetten istemisler. Bunu kabul etmedigimiz için yeterince silah vb. destek alamiyoruz demek istiyor.     Libya’nin Dogusundaki asiretlerin resmen özerklik ilan ettikleri ve aslinda ülkenin üçe bölünmek üzere oldugu haberlerini okuyunca bu durum sanirim daha da iyi anlasiliyor.

Rövansist yaklasim 

Yine ayni yazimizda Suriye’nin yarini için, “ama bu, emperyalist devletlerin güdümünde, ya da salt mezhep temelinde bir isyanla, bugüne kadar onlar yönetti, bundan sonra da biz yönetecegiz diyerek ayni sekilde kan dökerek iktidar olmayi hedefleyenlerin de baris ve kardeslik getiremeyecekleri çok açik” demistik. Olaylari ve gelismeleri izleyen hemen herkesin görebilecegi bu durumu Cumhurbaskani Abdullah Gül’ün resmi agizdan ifade etmesi sanirim hepimiz içim önemlidir. 3 Mart tarihli haber sitelerinde sunlar yaziliyordu. “Gül, Suriye muhalefetine de mesaji verdi. Cumhurbaskani, olasi rejim degisikligi sonrasina isaret ederek uyarida bulundu: ‘Intikam üzerinden hareket edilmemeli. Herhangi bir rejim degisikliginde, bir rövansist durumun olmayacagi, bir kaosun olmayacagi, ekstrem bir yönetim tarzinin söz konusu olmayacagi, tam tersine özgürlükçü, bagimsiz bir yönetim tarzi için tam güveni vermesi gerekiyor’ dedi.”

Haydarpasa Dayanismasi Ve Kentin Tarihi Dokusuna Sahip Çikmak 

Geçtigimiz aylarda Istanbul’un Anadolu’ya, Anadolu’nun ise Avrupa’ya açilan önemli bir kapisi olan Haydarpasa Gari için kapatilma karari alindi. Kent tarihinin önemli bir parçasi olarak yüzyili askin bir zamandan beri hizmet veren Gar’in kapatilma kararina karsi Toplum Kent Ve Çevre Için Haydarpasa Dayanismasi adli olusum tarafindan bir süredir protesto eylemleri düzenleniyor.

Her hafta belirli gün ve saatlerde Garin Kapatilma kararina karsi, hizmet alan halkla birlikte gösteriler yapiyorlar. 7 Mart aksami düzenledikleri etkinlige BTS* Genel Baskani degerli dostum Yavuz Demirkol’un daveti üzerine bende katildim**. Umarim yürütülen bu hakli mücadele basariya ulasir. Bunun da yolu halkin ulasim hakkina sahip çikan bu eylemlere daha çok destek vermesinden geçiyor. O aksam gördüm ki yürüyenler sadece halkin ulasim hakkina degil, ayni zamanda bir kentin tarihine, kültürüne ve yasadiklari çevreye de sahip çikma mücadelesi veriyorlar.

Bence burada görülmesi gereken çok önemli bir baska sey daha var. Haydarpasa’yi kapatarak islevsiz kilmak isteyen siyaset Muhafazakâr Sag Siyaset; karsi çikanlar ise basta Demiryolu Emekçileri olmak üzere,  çogunlugunu Demokrat, Sol ve Sosyalist çevrelerin olusturdugu bir bilesen. Kentin dünyaca ünlü tarihi camileri ve minarelerinden olusan/taninan siluetini bozan, Haliç’in ortasindan geçirdikleri yüksek ayakli kuleleriyle Süleymaniye’yi bile görünmez kilan eserlere izin veren ve savunan bu Muhafazakâr Kent Yönetimi, karsi çikanlar ise yine onlara göre bu sol ve sosyalist çevreler.

Degerli okurlar;                                                                                                                                         Sizce de bu, üzerinde durulmasi, fark edilmesi gereken bir sey degil mi? Bu kentin tarihine ve kültürüne sahip çikma ruhu da sermaye düsmanligiyla açiklanabilir mi, ne dersiniz?

Dostlukla.

9.3.2012

*BTS: Birlesik Tasimacilik Çalisanlari Sendikasi.                                                                                         **Etkinlikte Dagitilan Bilgilendirme Duyurusundan. “Lodos olur, Vapur Çalismaz / Kar yagar, Karayolu Çalismaz / Tercihli yoldan Giden Metrobüs Çalismaz / Her Sartta Çalisan Tek Ulasim Araci Trendir” TRENLERIMIZE VE GARLARIMIZA SAHIP ÇIKALIM.