Dünyayi degil evlerini istiyorlar

Dünyayi degil evlerini istiyorlar

2. Inönü Mahallesinde kentsel dönüsüm adi altinda yikim yapilmak isteniyor. Mahalle halkiysa, komiteler kurarak yikimlara karsi mücadele etmeye hazirlaniyor. Narlidere`nin dag yamaçlarina dogru bulunan bu mahalle, Izmir`in tamamini gören bir manzaraya sah

2. Inönü Mahallesinde kentsel dönüsüm adi altinda yikim yapilmak isteniyor. Mahalle halkiysa, komiteler kurarak yikimlara karsi mücadele etmeye hazirlaniyor. Narlidere’nin dag yamaçlarina dogru bulunan bu mahalle, Izmir’in tamamini gören bir manzaraya sahip. Deniz ve orman manzarasini bir arada bulabileceginiz bu mahalle, bu özelligiyle de belediyenin ve rant çevrelerinin ilgi odagi durumunda.
Halk, zenginlerin evlerini yikip villa yapacaklarini söylüyor. Simdiden gecekondularin yani basinda yükselen lüks binalar ise onlari dogrular nitelikte. CHP’li Belediye Baskani Abdül Batur, bu bölgenin kentsel dönüsüm kapsamina alindigini ve bunu hayata geçirmek için de kararli olduklarini açikladi. Ancak, henüz nasil bir proje uygulanacagi bilinmiyor. Simdilik, bu bölgede oturanlara Milli Emlak ya da Hazine’den ceza gelmis durumda.

Kentsel dönüsüm tehdidindeki mahalle halki, üç dönemdir oy verdikleri belediyeye ve hükümete öfkeli. Halk, bu sorunun bir an önce çözülmesini ve 30- 40 yildir yasadiklari evlerinin tapularinin verilmesini istiyor.

VERGI ÖDÜYORLAR AMA KAÇAK MUAMELESI GÖRÜYORLAR

Mahallede damda yorgan yaparken rastladigimiz kadinlarin yanina oturuyoruz ve sohbet etmeye basliyoruz. Hüsniye Keskin, sirtlarinda tas tasiyarak yaptiklari evlerinin ellerinden alinmak istenmesine tepkili. “Bin bir emek vererek yaptigimiz bu evlerimizi neden verelim ki? Bir emekli maasiyla bundan sonra nerden ev alacagim ben” diye soran Keskin, Basbakan’a da öfkeli. “Kendileri uçaga biniyor. Bütün Avrupa’yi geziyor. Biz niye gezemiyoruz? Biz bir kilo et alip yiyemiyoruz bile. Sonra da bes çocuk dogurun diyor. Ama dogurduklarimizin da nasibini aliyor.” Güldeste Yildiz ise, yillardir elektrik, su parasini ödedikleri, çöp vergisini verdikleri evlerini simdi vermeyeceklerini söyleyerek, “O zaman almasinlar bizden bu paralari” diyor.

‘KARNI DOYANLAR EVLERIMIZE GÖZ KOYDU’

Güleyma Yildiz da, 30- 40 sene önce geldikleri bu mahallenin o dönemki halini anlatmaya basliyor: “Buralarda büyük adam bile durmazdi. Bayirdi hep. Biz güzellestirdik. Simdi de karni doyanlar göz koydu. Ama yedirmeyiz biz. Canimizi alirlar evimizi alamazlar.  O zaman 30 sene önce burasi size yaramaz deselerdi. Oturtmasalardi. Basbakan’in kendisi sirtinda gecekondu mu yapmis ki bize çikin diyor. Kendisi bizim kocalarimizdan pek mi yukariymis?”

‘BIZI EVSIZ KOYMAZ DEDIK AMA…’

“Devlet dedigin fakir babasi olmali zengin babasi degil” diyen Melek Acar, Belediye Baskani Abdül Batur’u kastederek, “Seçim zamani olunca kapi kapi gezmeyi biliyorlar. Hep söz verdi bize. Ama simdi gelse güvenmem” diyor.  Bir baska kadin Ümmü Yasar da, belediyeye tepki gösterenlerden: “Üç dönemdir oy verdik seçtik. CHP bizi evsiz koymaz dedik. Simdi çikin diyorlar. Önceden gözü görmüyor muydu? 40 senedir buradayiz. Belediyeyse yine belediyeydi.”  

Mahallede 125 eve milli emlak tarafindan gönderilen yaziyla evlerinin ihale ile satisa çikarildigi ifade edilerek, “Isgaliye bedeli” adiyla 5 bin ile 30 bin TL arasinda ceza ödenmesi istendi. Bu parayi ödemek istemeyen halk evlerine sahip çikmak için 6 kisilik de bir komite olusturmus. Bu komitenin üyelerinden Sultan Salman, bu konuda hukuki süreç de baslatacaklarini dile getirerek, mahallede tam bir birlik sagladiklarini belirtti. (Izmir/EVRENSEL)


‘ONLARA BIR VILLA YETMIYOR’

Buradan ayrilip baska bir eve gidiyoruz. Ev sakinlerinden Mehmet Yigit kendilerine hazineden ceza geldigini söyleyerek, “Ben onlara bir kurus bile ödemem. Çünkü haklari yok. Ya bize sahip çiksinlar, ya da Allah’in izniyle biz kendimize sahip çikariz” diye konustu.
“Ben denize gidip balik yemi çikariyorum. Bu sekilde para kazanarak, evimizi biraz düzelttik. Simdi de cezalar basladi” diyen Mehmet Salih Yildirim sözlerine söyle devam ediyor: “Biz birlesirsek hiçbir güç bizi buradan çikaramaz. Devlet artik çevik kuvvet mi yigiyor, kesiyor mu, ne yaparsa yapsin. Biz örgütlenerek yasal haklarimizi arayacagiz.”
Fatma Yigit ise, “Bizim fazla bir sey istedigimiz yok ki. Herkesin basini sokacagi sicak bir evi olsun istiyoruz. Hak neyse verilsin. Dünyayi istemiyoruz ya! Ama onlara demek ki bir villa yetmiyor ki evlerimize de göz koymuslar. Sanki dünyayi yutacaklar. Buna bir dur dememiz lazim” diyor.