Ankara’da polisin “dur” ihtarina uymadigi bahanesiyle öldürdügü Cem Aygün’ün yanindaki arkadaslarindan Kübra Yildiz olay gününü ilk kez gazetemize anlatti. Polislerin Aygün’ü direkt öldürmek için ates ettigini söyleyen Yildiz, çarpici iddialarda bulundu. Yildiz, Ankara Emniyet Müdürlügü’nde hiçbir ifade tutanagina imza atmadigini, Cem’den de sikayetçi olmadigini söyledi.
Aygün’ün polislerce 30 Agustos sabahi vurulmasinin ardindan ailesinin gözyaslari dinmedi. Acili aile üstüne bir de gittikleri karakolda dayak yedi. Ailenin acilarini büyüten son gelisme de evlatlarini öldüren polislerin serbest birakilmasi oldu.
Cem öldürüldügünde yaninda bulunan, olayin tanigi Kübra Yildiz, önceki gün Cem Aygün’ün ailesiyleydi. Cem Aygün’ün yemegine katilan Kübra Yildiz daha sonra olayi gözyaslari içinde gazetemize de anlatti. Yildiz, Cem Aygün tarafindan darp edildigi iddialarini yalanladi.
‘POLIS KIM OLDUGUMUZU BILE BILMEDEN ATES ETTI!’
Cem’in öldürülmesiyle sonuçlanan olayi Kübra Yildiz söyle anlatti:
“30 Agustos sabahi 10.30’da Cem ile birlikte hastanedeydik. Hastane bahçesinden arabamizla çikarken bir polis araciyla burun buruna geldik Içerisinde Cem’in kiz arkadasi Dilara vardi. Dilara ile sabah tartismistik. O da ‘sizin hayatinizi yakacagim’ demisti bize. Polis, ‘araçtan disari çikin’ diye bir anons yapti. Biz Cem’le birlikte indik araçtan Taksi duraginin oldugu tarafa geçtik. Polislerden birisi yanimiza geldi kimlik falan da istemedi. Kim oldugumuzu bile sormadilar. O sirada bir silah sesi duyuldu. Hiçbir sekilde dur ihtari yapilmadan ates edildi.
Silah sesini duyan Cem kaçmaya basladi. ‘Cem dur kaçma, gel buraya’ demeye kalmadan zaten iki polis birden ates ederek pesinden kosuyordu. Cem hastanenin acil girisi tarafina dogru kosuyordu. O esnada kilolu esmer bir polis sadece havaya iki el ates etti. Benim sayabildigim kadariyla en az dokuz el ates edildi arka arkaya.
‘HASTANEYE GIREMEDEN ÖLDÜ’
Ben silah seslerini duyunca yere yattim, ayaga kalktigimda da Cem’in vuruldugu yere dogru kostum, zaten o esnada ambulans geldi bindirdiler. Cem’in eli hareket etti birkaç defa, ama sonra yüzü birden bembeyaz oldu, hareketsiz kaldi. Ambulansa bindirilmesi acil kapisina getirilmesi en fazla 5 dakika sürdü. Sunun için söylüyorum, havaya bir iki el ates ettikten sonra polisler direkt öldürme kasti ile ates etti. Cem zaten hastane yakinlarinda vuruldu. Hastaneye giremeden de öldü.”
‘KIMSEYE GÖRÜS VERMEDIM’
Yildiz, ayrica kendisi hakkinda yapilan haberlere de tepki gösterdi. Evrensel Gazetesi ve Hayat Tv’den baska hiçbir gazete ve televizyona görüs, röportaj, bilgi ve belge vermedigini kaydeden Yildiz kendisi hakkinda asilsiz haber yapanlar hakkinda dava açacagini söyledi ve gazetecilerin bu meseleye hassasiyetle yaklasmasini istedi. Sosyal paylasim sitelerinden fotograflarinin alinarak, kulaktan duyma bilgilerle haberlerin yapildigini ifade eden Yildiz, gazetecilere, “ Bir de siz canimizi yakmayin” dedi.
‘CEM’IN BENI DARP ETTIGINI SÖYLEMEDIM’
Yildiz ayrica, Cem’in kendisini darp ettigi ve kendisinin de Cem’den sikayetçi oldugu haberlerini de yalanladi. Gerek Ankara Emniyet Müdürlügü’nde gerekse Keçiören Ilçe Emniyeti’nde Cem’in kendisini darp ettigine iliskin bir ifade vermediginin altini çizen Yildiz, “Ankara Emniyet Müdürlügü’nde ifaden budur imzala bile denilmedi. Orada hiçbir kagida imza atmadim. Ifadeni alacagiz dediler. Sordular cevapladim ancak dedigim gibi ben hiçbir kagidi imzalamadim. Eger bu söylenenler kagitta ifadem diye yazili ise ben o ifadeyi kabul etmiyorum” dedi.
‘KIMSE BU SENIN IFADEN, IMZALA... DEMEDI’
O gün olayin etkisiyle ve panik atak olmasi nedeniyle kendinde olmadigini, sok geçirdigini anlatan Yildiz, “Kesinlikle o gün böyle bir belge önüme getirilmedi ve ben hiçbir seye imza atmadim. Olayin etkisi üzerimde olmasina ragmen o gün bunu çok iyi hatirliyorum. Birtakim kagitlar vardi, ifadem aliniyordu, ancak bana getirip hiçbir sey imzalatmadilar. ‘Bu senin ifadendir’ demediler. Ben Keçiören Ilçe Karakolu disinda bir ifade tutanagina imza atmadim. Onu da okumamistim, çok bitap durumdaydim. Ama yine de imzaladim. Ama israrla söylüyorum ki emniyette bir ifade tutanagina imza atmadim” dedi.
(Ankara/EVRENSEL)
OGLUM YERE DÜSÜNCE KURSUN SIKMISLAR
CHP Ankara Milletvekilleri Levent Gök ve Izzet Çetin, 30 Agustos günü Keçiören’de “Dur” ihtarina uymadigi gerekçesiyle polis tarafindan silahla vurularak öldürülen Cem Aygün’ün babasi ve 7 kiz kardesi ile birlikte Meclis’te basin toplantisi düzenledi.
Gök, hayatini kaybeden Cem Aygün’ün ailenin tek erkek çocugu oldugunu ve ailesinin büyük umutlarla yetistirdigi evlatlarinin polis kursunuyla hayatini kaybettigini anlatti. Olayin saat 11.00’de meydana geldigini ancak ailesine aksam haber verildigini belirten Gök, bu süre içinde emniyetin kendisine göre tutanak tuttugunu belirtti. Ailenin faillerin bulunmasini ve cezalandirilmasini istedigini belirten Gök, olaya karisan polislerin savcilik tarafindan bir gün sonra serbest birakildiklarini söyledi.
Cem Aygün’ün babasi Istem Aygün ise, oglunu anlatirken gözyaslarina tutamadi. Insaat isçiligi yaparak yetistirdigi 24 yasindaki oglunu kaybeden bir baba oldugunu belirten ismet Aygün, “Buna can dayanir mi? Bana 4 saat haber vermiyorlar, neden? Onlari neden bir gün sonra serbest biraktilar. Hâlâ ‘sundan dolayi vurduk’ diyen yok. Ben bunlarin agir ceza almalarini istiyorum” dedi. Diger çocuklarinin da polis tarafindan darp edildigini belirten Aygün, “Oglum düsünce yardim istiyor ama 11 kursun daha atiyorlar. Benim çocugum onlara biçak mi çekti, silah mi çekti? Dur dedi durdu. Benim çocugum kaçsa altinda araba vardi, onunla kaçardi. Bunlar kimden vur emri aldi?” diye konustu.
‘ANNEM HAVLUSUNU KOKLAYARAK UYUYOR’
Abla Yasemin Aygün ise gözyaslari içinde, “Eger dogurmakla anne olunuyorsa annesi degilim, ama annesi benim. Onu kundaklayip yataga ben koydum. Saat 18.00’de telefon açtilar, ‘kardesin öldü’ dediler. Gelin de dayanin. Kardesim topraga verilmeden onlari serbest biraktilar. Benim kardesim topragin altina yatiyor, yemiyor, içmiyor. Ama onlar yasiyor, yiyip içiyor. Biz bu Türkiye’nin evladi degil miyiz? Biz insan degil miyiz. Benim annem onun havlusunu koklayarak oturuyor. Biz daha yatak yüzü görmedik, balkonlarda onun yolunu gözlüyoruz. Getirsinler benim 24 yasindaki kardesimi. Bu kadar ucuz mu dünyada yasamak? Adalet istiyoruz, suçlularin cezalandirilmasin istiyoruz. Kardesim suçlu dahi olsa bunlari hak etmedi” diye konustu. (ANKARA)
CEM AYGÜN ILE ILGILI SORU ÖNERGESI
CHP Ankara Milletvekili Izzet Çetin Meclis Baskanligi’na verdigi soru önergesinde, Içisleri Bakani Idris Naim Sahin’den Aygün’ün öldürülmesine yanit istedi. Cem Aygün’ün “dur” ihtarina uymadigi ve kaçtigi gerekçesiyle polis tarafindan vurularak öldürülmesiyle ilgili yapilan sorusturma ve arastirmanin tamamlanip tamamlanmadigini soran Çetin, “Dogrudan hedef alarak ates ettigi ve Cem Aygün’ü öldürdügü anlasilan polis memurlari kimlerdir? Bu görevliler hakkinda ne tür islemler yapilmistir?” diye sordu.
Olay 10.30’da oldugu halde Cem Aygün’ün karakolda bekletilen babasina saat 18.30’a kadar bilgi verilmemesinin nedenini de soran Çetin, “Baba saatlerce neden bekletilmistir? Beklenen bu uzun sürede delillerin karartildigi ve olayin üstünün örtülmeye çalisildigina iliskin iddialar dogru mudur?” sorularina da yanit istedi.
BAKAN SAHIN’DEN YANIT BEKLEYEN SORULAR
Çetin Bakan Sahin’den su sorulara da yanit istedi: “Olayin faili polislerin serbest birakilmasi üzerine Emniyet Müdürlügü önünde hak ve adalet arayan acili kiz kardeslerin 50 kisilik kalabalik bir polis grubu tarafindan saldirilarak darp ve hakaret edilmesi, gözaltina alinmasi ile ilgili bir islem yapilmis midir?
Son yillarda polisle tartistigi, ‘dur’ ihtarina uymadigi, direndigi için polis tarafindan vurularak öldürülen vatandaslarimizla ilgili haberler sikça yer almaya baslamistir. Vatandaslarimizin can ve mal güvenligini saglamakla görevli polislerimizin özellikle can güvenligini tehdit eder noktaya gelmesinin nedenleri nedir? Bakanliginizin bu tür olaylari önlemeye dönük bir çalismasi var midir?
AKP hükümetleri döneminde polis kursunu ile can veren kaç yurttasimiz vardir? Bu nedenle ceza alan kaç polis vardir?”