Simdi siz Ali`yi vura vura öldürdünüz. Dünkü Cumhuriyet`in mansetiydi, Ilhan Tasçi`nin haberiydi. Bak nasil öldürmüssünüz Ali`yi anlatayim. Iyi okuyun da 19 yasindaki bir çocugu nasil öldürdügünüzü ögrenin:
Alti tane herif göndermissiniz. Bunlar bir çocugu öldürmek için pusuya yatmislar basbayagi. Karar vermisler yani. Birinin elinde budakli bir odun, birinin elinde beyzbol sopasi, dördünün elinde polis copu varmis. Bu adamlarin yaninda da polisler bulunuyormus, sik sik polis telsizi sesi duyuluyormus. Çocuk yedigi tekmelerden, darbelerden yere düsmüs, yigilmis, kendinden geçmis. Polislerden biri elinde budakli odun olan sivile "Basimiza is açacaksin, sakin ol" demis. Ama bu odun durmamis, çocugun kafasina tekmelerle girmisler.
Tanigi öldürsek mi?
Simdi siz bu çocugu öldürmek için adamlar göndermissiniz ya, tanik ifadesinde sizinkilerin eskalleri açik açik var. Danismanlarinizin cesareti varsa size haberi gösterirler. Hatta tanik iki tanesini görse teshis edebilecegini söylemis. Simdi siz bu tanigi da öldürmek için adamlar gönderecek misiniz? Yoksa "yargiya talimatla" mi halledersiniz? Yoksa acaba sizin tifil manyaklara "Kaldirim taslari vay vay/ Vitrin camlari ah ah" türküsünü mü söyletirsiniz konu degissin diye? Hakikaten, ne oldu su sizin saldiriya ugrayan basörtülü hanim? Içisleri Bakanligi "Sikayet yok" demis. Acaba Ingilizce bir mektup mu yazdirsaniz Egemen Bagis`a? "Ali Ismail Korkmaz sagladigimiz demokrasi sayesinde katledildi" diye. Olmadi, Bülent Arinç çikip aglasin. Aglayacak bir sey bulur herhalde, yani bu kadar çok kirilmis kaldirim tasi varken!
Bunlar da olmazsa her zaman yaptiginiz gibi Melih Gökçek`e bir prodüksiyon yaptirirsiniz. Kendisi afis çalismalarinda uzmanlasti zaten. Beni de sagolsun hiç unutmaz, bes kisilik bir liste yapmis kafasina göre "Iste katiller!" basligiyla, küçük Melih`ler arasinda günlerdir paylasiliyor. Belki o küçük budakli odunlar bu sefer bizim için pusuya yatarlar. Ne de olsa birimizden birine bir sey olsa... Nasil derler, memleketin havasi degisir, isler karisir, çok da güzel olur sizin için. "Katilleri bulacagiz dersiniz" sak diye.
Katillerle ahbaplik
Diyelim ki yani hepimizi öldürdünüz, bu ülkeden kaçirttiniz, delirttiniz, eve kapattiniz, agzimizi da bantladiniz bir güzel. Ne olacak sonra? Sonra iste siz bu budakli odunlarla birlikte yasayacaksiniz. Koruduklariniz kimlerse onlarla yasayacaksiniz. Çocuk tecavüzcüleri mesela, onlarla takilacaksiniz. Kizlariniz çocuk dogururken mesela daha çok çocuk tecavüzcüsü olacak etrafta. Iskenceciler mesela, onlarla ahbaplik edeceksiniz. Kadin katilleri de var tabii, esleriniz, kizlariniz onlarla yanyana yasamak zorunda kalacak. Melih Gökçek mesela... Düsünün bir, arkadasiniz Melih Gökçek olacak! Roboski emrini kim verdiyse, onunla iftar açacaksiniz. Kebap yiyeceksiniz Sivas`ta insan eti yiyenlerle. Genç kizlari yerlerde sürükleyen adamlarin emniyeti sagladigi bir ülkede torunlariniz büyüyecek. Safak Sezer sizi eglendirecek, bos damacanalara vurup vurup sesine güleceksiniz. Ona buna savas ilan edeceksiniz, posta koyacaksiniz. Deli deli seyler yapacaksiniz etrafinizda akli basinda bir tane insan birakmadiginiz için. Sonra ne olacak? Irinli bir çiban gibi agriyla siseceksiniz, siseceksiniz... Tufan baslayinca da "Bir at! Bir at için bütün kralligim!" diyeceksiniz korkuyla, kaçmak için. Iste o zaman ben ve benim gibiler de söyle fisildayacak, belali bir rüzgar sesi gibi:
Aliiii! Aliiii! Aliiii!
Bu çocugun yüzü kalbinize mühür olsun. Bir gün de sevdiginizle uyanmak nasip olmasin. Içinize dermansiz bir dert düssün, hiç uyku uyumayin. Her gün çocugunuzdan bir haber bekleyin de alamayin. Bir tatli dost sözü duymadan ömrünüz nihayet etsin. Her sabah bogulacak gibi uyanin. Ve size ne desem az. Size ne desem kifayet etmez.
Ece Temelkuran/Birgün