ELEKTRIK ABONELERININ KAYIP-KAÇAK BEDELI SORUNU VE YENI YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARINA DAIR BIR DEGERLENDIRME
Tüketici hukukunun en trajikomik sorunu, dürüstlügün cezalandirildigi elektrik faturalarindaki kayip-kaçak bedelleri ile diger bedellerin borcunu düzenli ödeyen ve çalmayan tüketiciden zorla alinmasidir.
Elektrik faturalari ile tüketiciye elektrigin üretim tesisinden nihai tüketiciye ulastirilmasi için iletim hatlarinda kaybolan enerji, tahsil edilemeyen ve önlenemeyen kaçak elektrik zarari, TRT payi, elektrik dagitim sirketinin ihale ile taseron sirketlerden aldigi hizmetin bedeli olarak ödedigi personel sayaç okuma giderleri, personel satis hizmet bedeli, iletim sistemleri kullanma bedeli gibi bedeller kullanim miktari disinda yansitilan diger bedellerdir.
Bu hususta tüketicilerle elektrik dagitim sirketleri arasinda yillardir devam eden hukuksal tartismalar, zaman zaman tüketici ve zaman zaman da dagitim sirketleri lehine sonuca ulastirilmakta ve bir türlü istikrar kazanamamaktadir.
Tüketici, klasik tüketim mantigindan hareketle yalniz kullanmis oldugu ürünün veya almis oldugu hizmetin bedelini ödemek istemekte, diger bedelleri kabul etmemektedir. Dagitim sirketleri ise, dagitim hizmetinin sonuçta bir hizmet oldugunu ve hizmetin ulastirilmasi, faturalandirilmasi, kayiplarin ve kaçaklarin önlenmesi de dahil enerji tüketiminin kesintiye ugramamasi ve sürdürülebilir enerji dagitim faaliyeti için bu tutarlarin tüketiciye yansitilmasinin zorunlulugunu ve bu giderlerinin tüm tüketicilere yansitildigi faturalarin hukuka oldugunu savunmaktadir.
Dagitim sirketlerinin savunmalarinin baslica dayanagi 4628 sayili Enerji Piyasasi Kanunu’nun verdigi denetim ve tarife düzenleme yetkisini kullanan Enerji Piyasasi Düzenleme Kurulu(EPDK) nun 01.04.2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere verdigi 28.12.2010 tarih ve 2999 sayili kararidir.
EPDK karari ile 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren elektrik faturalarinda eskiden beri yer alan “diger bedeller” in ayrintisi ile gösterilecegi ve bu bedellerin nelerden ibaret oldugu ve tarifeler düzenlenmektedir. EPDK karari ile devreye giren ve 1 Nisan 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya baslanilan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 tutarinda Kayip-Kaçak (K/K) Bedeli alinmaktadir.
Bir baska deyisle, hirsiz tarafindan çalinmis enerji bedeli, enerjiyi kaçak kullanandan degil, konu ile hiç ilgisi olmayan, yasal çerçevede hareket ederek faturasini düzenli ödeyen dürüst tüketiciden alinmaktadir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kisiden yani hirsizdan tahsil edilmesi gereken bu tutarin konu ile ilgisi olmayan tüketicilerden tahsil edilmesinin hukuk nazarinda izahi mümkün degildir.
Kaçak elektrik kullanmak, 5237 sayili TCK` nin karsiliksiz yararlanma suçunu düzenleyen 163. Maddesine eklenen 3. Fikrasinda “ Abonelik esasina göre yararlanilabilen elektrik enerjisinin, suyun veya dogal gazin sahibinin rizasi olmaksizin ve tüketim miktarinin belirlenmesini engelleyecek sekilde tüketilmesi halinde kisi hakkinda bir yildan üç yila kadar hapis cezasina hükmolunur." seklinde bir düzenleme ile suç olusturmaktadir.
Ayni yasanin 168. Maddesi 5. Fikrasina göre ise “ Karsiliksiz yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardim edenin pismanlik göstererek magdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kisisinin ugradigi zarari, sorusturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davasi açilmaz; zararin hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kisi, bu fikra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz." hükmü getirilmistir.
2012 yili öncesinde kaçak elektrik kullanmak “ Nitelikli Hirsizlik” suçunu olusturmakta iken, yapilan degisikliklerle artik “ Karsiliksiz Yararlanma” suçuna dahil edilmis, suçun kanundaki cezasi hafifletilerek ve zararin karsilanmasi durumunda kamu davasi açilmayabilecegi veya kamu davasi açilmissa zarar ödenirse cezada indirime gidilecegi düzenlenerek tahsilati kolaylastirmak hedeflenmistir.
Kanun koyucunun zarari karsilamak için dagitim sirketlerine verdigi bunca imkâna ragmen dagitim sirketleri enerjiyi çalani, ceza hukuku anlaminda ise suçluyu takip ettirmek yerine, konu ile hiç alakasi olmayan dürüst masum tüketiciden zararlarini karsilamaya çalismalari ve bunu da EPDK kararina dayandirmalari hak ve adalet duygusu ile ve hukuk güvenligi ilkeleri ile bagdasmamaktadir.
Nitekim Yargitay Hukuk Genel Kurulu da 21 Mayis 2014 tarihli ve Esas No:2013/7-2454, Karar No:2014/679 sayili içtihadi ile bu husustaki tartismalara isik tutacak takdire sayan bir karar vermis, bu hususta bile bile hukuk katline dönüsen süreci dürüst tüketiciler lehine yeni bir yön tayin etmistir.
Yargitay Hukuk Genel Kurulu bu kararinda özetle “ EPDK’ nin kendisine tarife düzenleme yetkisi veren 4628 sayili Elektrik Piyasasi Kanunu’nun 4. Maddesi ile EPDK’ ya sinirsiz bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemistir.
Enerjinin nakli esnasinda olusan kayiplar ile baska kisiler tarafindan hirsizlanmak ( çalinmak) suretiyle kullanilan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsil edilmesi hukuk devleti ve adalet duygulari ile bagdasmamaktadir. “ demek suretiyle KAYIP KAÇAK BEDELLERININ FATURASINI DÜZENLI ÖDEYEN DÜRÜST TÜKETICIDEN ALINAMAYACAGINA HÜKMETMISTIR.
Hirsizin verdigi zarari dürüst tüketiciden her halükarda tahsil eden dagitim sirketi, çagin gereklerine uygun altyapi ve üst yapi kurma, yenileme ihtiyaci duymayacagi gibi, elektrigi çalan kisilere karsi önlem alma ve takip etmek gibi girisimlere de girmemekte, bu riskleri sigortalatma zahmetine de katlanmak istememektedir.
Oysa elektrik kaybini önlemek ve hirsizlari takip edip zarari tazmin etmek bizzat enerjinin sahibi dagitim sirketinin görevidir.
Diger taraftan tüketici olan vatandasin faturalarina yansitilan kayip-kaçak bedelinin hangi miktarda oldugunun açikça denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karsiliginda ne miktar ödedigini bilmesi, yani seffaflik hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarindandir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasi’nin 2. Maddesine göre “ Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.”
Bu nedenle baskalari tarafindan kullanilan ve hatta çalinan bir ürün ve hizmetin bedeli yukarida degindigimiz Yargitay Hukuk Genel Kurulu kararina göre artik dürüst tüketiciden alinamayacak, alinan bedeller iade edilmek zorunda kalinacak, yeni faturalardaki bu tür yansitmalar da yine yargi kararlari ile iade edilecektir.
Haksizliklari önüne geçmek amaciyla yapilan Yasal düzenlemelerin, hak ve adalet duygusunu tatmin eden Yargi kararlarinin basarili olmasi, ancak ve ancak haksizliga ugrayan vatandaslarin eskiden oldugu gibi haksizligi sineye çekmesi ile degil, artik haksizliga boyun egmemeye karar vererek hakkini aramasina baglidir.
Ödenen haksiz bedeller ile ilgili sorun, Tüketici Hukuku’nu ilgilendirdiginden bu hususta öncelikle haksiz tutarlar 2000-TL nin altinda ise basvuran abonenin bulundugu ilçenin Kaymakamlik Ilçe Hakem Heyeti Baskanliklari, 2000-TL nin üzerindeki sorunlarda ise abonenin ikametinin bulundugu ilin Valilik Il Hakem Heyeti Baskanliklari yetkilidir.
Basvurunun basariya ulasmasinin elektrik dagitim sirketlerinden alinacak geçmis dönem tahakkuk kayitlarinin sunulmasina ve dogru merciye yapilmasi ile mümkün oldugunu da ayrica belirtmemiz gerekiyor.
Yargitay kararlari, emsal hakem heyeti kararlari ve tüketici mahkemesi kararlari ile yogun bir kamuoyu baskisi ile artik EPDK’nin da bu husustaki görüsünü degistirmesi ve kararlarinda hukuku öncelemesi, temel hukuk ilkelerini göz ardi etmemesini temenni ediyoruz.
Tüketici Hakem Heyeti Baskanliklari nezdindeki süreç; ülkemizde giderek uzasa da verilecek mücadele yeni haksizliklarin önüne geçecektir. Uzmanindan alacaginiz yardim sayesinde vereceginiz dogru mücadele ile haksiz ödenen bedeller tahsil edilebilir, haksizliklarin önüne geçilebilir.
Haksizliga boyun egmeyiniz, hakkinizi arayiniz.
Saygilarimla.
Av. Ömer Kaya