IZMIR’de ortaya çikan “Eli sopali saldirganlar kim” sorusu Türkiye’ye yayiliyor. Kim bunlar. Üçüncü dünyanin totaliter ülkelerini andiran bu görüntüler Izmir’de nasil ortaya çikti? Merak ettim. Izmir Valisi Mustafa Toprak ve Emniyet Müdürü Ali Bilkay’a sordum. Emniyet Müdürü, “Onlar sivil polislerdir. Ben emir verdim. Ama yelek giymemisler” dedi. Vali ise daha keskin: “Öyle polis mi olur? Yelek giydireceksin. Olmaz yeleksiz. Biz incelettiriyoruz. Kim bunlar?”
Vali’den bir de uyari: “Eli sopali polis olmaz. Polisin kullandigi enstrüman bellidir. Bu görüntülerle polise, devlete olan güveni bozamayiz.”
Peki ya çivili sopalar?
Vali Toprak açikça cevap veriyor: “Tek tek inceliyoruz. Izmir Barosu’ndan gelen görüntüler var. Polis olamaz...”
Vali Toprak’a sordum:
Emniyet Müdürü, yeleksiz olan kisilerin polis oldugunu söylüyor.
Vali Toprak hemen söze giriyor: “Öyle polis olmaz. Elinde sopa... Kim oldugu belli degil. Yelek giydireceksin...”
MÜDÜR AÇIKLIYOR
Emniyet Müdürü Bilkay’la yaptigim konusma ise söyle:
Sayin Bilkay, bir video görüntüsü var. Izmir’de birtakim eli sopali siviller olaylara müdahale ediyor. Bunlar kimdir biliyor musunuz?
Fatih Bey inanin o kisiler sivil degildir. Gerçek su. Izmir ve çevresinde olaylarin siddeti çok artti. Çok sayida insan kentin degisik yerlerinde sokaktaydi. Güvenlik endisemiz asiri derecede yükseldi. Öyle bir hal aldi ki, kontrolden çikiyordu. Ben de aninda bir emir verdim. Hastane disindaki tüm polisler bölgelerinde görev alsinlar istedim... Bunun yazili emri elimde.
Peki kimdi o eli sopali siviller?
Onlar da sivil polislerdir. Biz toplumsal olaylarda sivil polislerimizin, güvenlik ve istihbarat polislerimizin ortaya çikmasini, olaylara müdahale etmesini istemeyiz. Ama bu defa mecbur kaldik, bu emri verdik. Eger yeterli olmasaydi jandarmadan talepte bulunacaktik. Ama inanin orada bir tek eli sopali polis olmayan bir kisi polisin yaninda degildi.(Emniyet Müdürü sopayi kimin dagittigi konusunda net bir sey söylemiyor...)
Ama polis yelekleri yoktu...
Ben yazdigim emirde sivil olarak müdahale edecek polislerin polis yelegi giymesi gerektigini özellikle belirttim. Ama bazilari giymemis...
KAFASINA SERT DARBE ÖLDÜRDÜ |
VALI: GAZ KULLANMA
Izmir’de cuma günü göreve baslayan Vali Mustafa Toprak, barodan gelen dosyayi incelemeye aldirtmis. Açikça diyor ki: “Böyle bir sey varsa, kimseyi korumayiz. Polis, polis gibi davranir. Genel olarak ‘Gaz kullanilmasin’ talimatini da verdim”.
Valiyle aramizda geçen kisa diyalog ise söyle:
Sayin Vali, bu eli sopali polis görüntüleri için nasil bir islem yapilacak?
Fatih Bey ben cuma günü göreve basladim. Sözünü ettiginiz görüntüleri inceletiyorum. Ama açikça söylüyorum. Böyle polis olmaz. Yarin vatandas kime güvenecek. Yelek, üniforma olmazsa nasil anlayacak. Araya karisanlar olursa kim belirleyecek. Polis üniformasindan bellidir. Toplumsal olaylarda bu nedenle üniforma giyilir. Yoksa yelek giyilir. Sopa ne demek zaten...
KIMSEYE ACIMAYIZ
Bu açiklamalardan sonra çivili sopalarin esrari hâlâ sürüyor.
Dünkü Hürriyet gazetesinde fotograflari açikça görülen o çivili sopalari kim dagitti?
Vali Toprak aynen söyle diyor:
“Bana da o sopalari siz mi dagittiniz diye sordular. Inanamadim. Biz nasil sopa dagitiriz. Bir devlet polise sopa dagitir mi? Ister sivil olun ister resmi... Polis elinde sopayla gezemez. Nitekim bu görüntüleri inceliyoruz. Kimseye de acimayiz.”
Bu “eli sopali görüntü” ve “çivili sopalar” nereden ortaya çikti. Emniyet Müdürü “Sivil polisleri ben görevlendirdim. Ama yelek giymelerini istedim” diyor... Vali Toprak ise, “Bu durumda yelek giydireceksiniz. Yoksa vatandas nasil ayirt edecek. Bunun cevabini sorusturmadan sonra verecegiz” diyor.
BEN DE GAZ YEDIM
Izmir’deki eli sopali polis ya da sivil polis ya da her kimse... Çok büyük bir sorunun sonucudur. Polisin genel olarak nasil bir ruh durumunda oldugunu gösteren bir fotograftir.
Mesela Istanbul Besiktas’taki olaylar sirasinda ben de gaz yedim. Oradaki polise baktim. Içlerinde yaslari çok genç olanlar var. Ve gösteri yapanlara sanki düsmana taarruz edermis gibi davraniyorlar. Tehlikeli bir öfke var polislerde. Insani çileden çikaran bir davranis bu.
Çünkü polis, gösterici kavramini bilmiyor. Ona göre demokratik ifade hakkinin gösteri halinde kullanilmasi bir suç... Hem de gazla, copla cezalandirilmasi gereken bir suç.
Dikkat ettim, polis mesela Besiktas’ta parkta duran bir grup gence birden saldirdi. Sonra orasi kalabaliklasinca geri çekildi... Neden saldirdi belli degil... Yani “Iste kistirdik” gibi bir meydan muharebesi anlayislari da var.
Dahasi göstericilerle konusurken bir asagilama üslubuyla konusuyor.
“Geri çekilin, yoksa anani...” diye baslayan, “geri zekâli” diye devam eden bir asagilama bu. Yani oradaki polis kendisini, o ülkenin, o sehrin, o sokaklarin mesru sahibi, gösteri hakkini, demokratik ifade hakkini kullanan insanlari da potansiyel suçlu ve düsman olarak görüyor. Göstericiden vatandas olmaz gibi bir psikolojileri var.
Vatandas uysal koyun gibi olacak gibi bir anlayis. Sokaga çikmayacak. Hakkini aramayacak. Gösteri yapmayacak.
IYI POLIS DE VAR
Elbette bunun disinda, göstericilerle konusmayi ikna etmeyi deneyen polisler de var. Onlari da gördük. Iyi egitimli, o göstericinin özgür birey oldugunu kavramis polisler... Ama açik ve eksik olan sudur ki:
“Polis demokratik ifade hakkinin, gösteri yapmanin demokrasinin temel unsurlarindan birisi oldugunu bilmiyor...”
Yani o gün acimadan gazladigi copladigi tip ögrencisi bir gencin doktor oldugunda bir gün hayatini kurtarabilecegini düsünmüyor. Bilinmesi gerekense, vergisini verince vatandas, gösteri yapinca potansiyel suçlu olunmadigidir.
Peki kim anlatacak bunu polise?
O POLISLERE SORUSTURMA
Sorulara devam ediyorum. Konu saçlarindan sürüklenen o genç kiz... Izmirli o görüntüler karsisinda çildiriyor. Hepimiz çildiriyoruz.
Polis Alsancak’ta bir genç kizi saçlarindan sürükledi. Ne diyorsunuz?
Bilkay cevap verdi:
Evet o görüntüleri ben de izledim. Ve bunu yapan polisler hakkinda sorusturma açiliyor. Geregini yapacagiz. Elimizden geldigince halka, masum vatandasa zarar gelmemesine çalisiyoruz... Biz marjinal eylemcilerin kim oldugunu zaten biliyoruz...
Hürriyet