Istanbul’un kuzey ormanlarini 300 milyar dolarlik ranta açan üçüncü köprünün açilisi dualar esliginde yapildi.
Üçüncü köprünün açilisi Cumhurbaskani Abdullah Gül, Basbakan Tayyip Erdogan, genis bir devlet erkani ve ihaleyi alan sirket temsilcilerinin katildigi bir törenle yapildi. En az 30 milyarlik arazi ranti... 300 milyar dolari asan insaat ve diger yatirim alanlari ile büyük sermaye gruplarinda heyecan yaratan açilis, dualar esliginde gerçeklestirildi. Köprüye Alevi katliamlariyla anilan ve bu açidan tarihte özel bir yeri bulunan Osmanli Padisahi Yavuz Sultan Selim’in ismi verildi.
Basbakan Erdogan, törende sergilenen ‘mizansen’le ihaleyi alan IC Holding, Astaldi ve Hyundai temsilcilerinden, köprünün 29 Mayis 2015 tarihinde bitirilmesi ‘söz’ünü aldi.
Köprüyle birlikte Istanbul trafiginin rahatlayacagini iddia eden Basbakan Erdogan, ayrica “Hepsinden öte, bu köprü ayni zamanda çevreyi korumaya yönelik özellikleri olan bir köprü olacak. Bogaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin ardindan, bu muhtesem sehre, yani birinci köprü, Bogaziçi Atatürk Köprüsü, ardindan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve simdi bugün 3. köprü… Bu köprüyü insa ediyor, üçüncü bir gerdanligi takiyoruz” diye konustu.
‘ECDADIMIZ GIBI’
Basbakan Erdogan, Istanbul’un fethinin 560. yil dönümünde olundugunu ve Istanbul’un çesitli yerlerinde kutlamalar yapildigini hatirlatirken, “Evet, cihani titreten, döneminin en büyük ordularina kumandanlik eden, cihan devleti Osmanli’ya sultanlik eden Fatih Mehmet, asil hünerin sehirler imar etmek oldugunu, asil hünerin halkin kalbini kazanmak oldugunu ifade etmistir. Iste bizler, geçmisimizden, ecdadimizdan aldigimiz ilhamla Istanbul’umuzda, diger 80 vilayetimizde tarih yazmaya, tipki ecdadimiz gibi tarihe eserler birakmaya devam ediyoruz” dedi.
Üçüncü havalimani ile ilgili de konusan Erdogan, “Kisa bir süre önce ihalesini yaptigimiz 3. havalimani, kendinden çok bahsedilecek bir havalimani olacak. Bazilari bilmiyor. Agzi olan konusuyor. Havalimani nerede yapiliyor bilmiyorlar. Televizyonda dinliyorum zaman zaman, ‘Su kadar agaç kesiliyor’ diyorlar. Ama gelip görseler oralari, anlayacaklar ki adeta savastan çikmis bir cografya. Daha önce oralar tas ocaklariydi. Su anda mevcut havalimani ihtiyaca cevap vermiyor” dedi.
ISGAL VE TALAN GÜNÜ
Özetle Basbakan Erdogan, tarihten, Osmanli’nin fetihlerinden yola çikarak Osmanli Padisahlari gibi Istanbul’a yeni eserler kazandirdiklarini, ‘savas alani’ gibi bölgelere medeniyet getirdiklerini, ayrica çevreye de oldukça duyarli olduklarini söyledi.
Elbette Istanbul’un fetih tarihine denk gelen açilis hakkinda herkes, özellikle de konuyla yakindan ilgilenen meslek odalari ayni fikirleri tasimiyor. Sehir Plancilari Odasi Genel Baskani Necati Uyar, açilisi “Istanbul’un kalan son dogal degerleri olan kuzey ormanlarina, kiyilarina, içme suyu havzalarina karsi baslatilan talan ve isgalin fiili olarak baslangiç günü” olarak degerlendirdi. Üçüncü Köprü, gerdanlik degil “Istanbul’un bogazina geçirilmis idam ipidir” dedi.
KAPKAÇ YÖNTEMI
Köprü plani basta Istanbul Büyüksehir Belediyesi olmak üzere tüm resmi kurumlarin Istanbul’un anayasasi olarak ifade ettigi Çevre Düzeni Plani’na da aykiri. Çünkü bu plan, Istanbul’un kuzeyinde orman, içme suyu havzalari ve sahillerinin imara açilmasinin, doga, çevre ve Istanbullunun sagligi açisindan, büyük bir katliam oldugunu görmeden edemiyor. Planda, Üçüncü Köprü Projesi bu nedenle yer almiyor. Almadigi gibi, olasi proje tartismalarina da ket vuruyor. Istanbul için büyük bir tehlike olacagina isaret ediyor. Zaten tam da bu nedenle, yasal mevzuata uygun olmamasina ragmen proje, ilgili planlarda yer almadan fiilen adeta ‘kapkaç’ yöntemiyle yapiliyor, pazarlaniyor...
Uyar, Istanbul’un trafik sorununu köprülerle çözmenin imkansiz oldugunun altini bir kez daha çiziyor. Ve toplu tasimacilik köklü bir sekilde uygulanmadikça, köprülerde araç trafiginin engellenemeyecegini kaydediyor. Üçüncü köprüde israrin hükümetin rant israri oldugunu vurgulayan Uyar, “Bugün köprü temeli atmak için uzanan eller, Istanbul‘un kuzey ormanlarina inen baltayi tutan eller olarak, tarihte hak ettikleri yeri alacaktir” diyor.
KÖPRÜNÜN ISMINE TEPKI
Üçüncü köprüye dokuzuncu Osmanli Padisahi Yavuz Sultan Selim’in isminin verilmesinin, hükümetin genel yaklasimini yansittigi söylenebilir. Özellikle Ortadogu’da ABD müdahalesiyle birlikte Sünni-Sii geriliminin arttigi... Hükümetin de Suriye yönetiminin karsisinda ABD destekli Sünni cepheyle birlikte hareket ettigi, hatta radikal Islamci terör örgütlerine silahli ve lojistik her türlü yardimi yaptigi düsünülürse.
Çünkü Yavuz Sultan Selim, tarihe diger ‘icraat’lari bir yana Alevi katliamlariyla geçmis bir padisahtir. Sayiya dair farkli tartismalar olmakla birlikte Anadolu’da 40 bin Alevi’nin Yavuz Sultan Selim döneminde öldürüldügü bilinmektedir. Seyhülislami Müftü El Hamza’nin Alevilerin öldürülmesiyle ilgili 1512 tarihli fetvasi ise ünlüdür: “Kizilbaslar kâfir ve dinsizdirler. Öldürülmeleri vacip ve farzdir.”
Pir Sultan Abdal Kültür Dernegi Genel Baskani Kemal Bülbül üçüncü köprünün yeni ismini söyle degerlendirdi: “Bir soykirimcinin adini verdiler. ‘Gelin helalleselim’ diyorlar. Böyle mi helallesecekler. Hani açilim. Bu 1071-2071 konsepti oluyor sanirim.”
ISÇININ CANIYLA PAZARLIK!
Temel atma törenindeki konusmasinin ardindan Basbakan Erdogan, müteahhit firma ile ‘pazarlik’ yaparak, köprünün tamamlanma süresini öne çekti. Sirket yetkililerini kürsüye davet eden Erdogan, “Gayret edilirse bu köprü 29 Mayis 2015’e yetistirilir” dedi. Ellerinden gelenleri yapmaya çalisacaklarini söyleyen yetkililere, Erdogan, “Biz de elimizden gelen bütün destegi verecegiz” diye karsilik verdi. Daha önceden sirket yetkililerine mesajin iletildigi hissedilen ‘pazarlik’ töreninde köprünün yapim tarihi belki birkaç ay önceye çekilmis oldu.
Basbakan Erdogan, “24 saat çalisir, mesailere kalir, bu köprüyü yetistirirsiniz” derken bu tür insaat islerinde, ‘yetistirme’ acelesiyle ölen isçiler elbette akillara gelmedi. Özellikle tersane ve insaatlarda ‘belirli tarih’li isler ya da ‘götürü’ islerin yetismesi için isçilere büyük baski yapildigi ve uzun mesailere kalindigi biliniyor. Uzun süreli çalisma sonucu is kazasi ve ölümlerde önemli ölçüde artis oldugu da Isçi Sagligi ve Güvenligi Meclisi tarafindan siklikla ifade ediliyor.
Geçtigimiz yil temmuz ayinda Avcilar’da D-100 karayolu üzerindeki metrobüs baglanti yolu köprüsünün çökmesi sonucunda Yakup Kavak isimli isçi ölmüs, ardindan Belediye Baskani Kadir Topbas’in açiklamasi adeta ölüm sebebinin itirafi olmustu: “24 saat esasina göre çalisiyoruz. ‘Geciktiniz’ diyoruz, ‘Verdigimiz zaman dilimini çok astiniz’ diyoruz. Ciddi baski yapiyoruz. Onlar da gece gündüz çalisiyor. Trafik altinda çalisiyorlar. Çok zor bir durum. Bu hatti kullanan insanlarin yasadiklari sikintiyi gidermek adina büyük sonuçlar ortaya çikiyor maalesef. Saat 05.30’da trafik daha rahatken kaldiralim diye çalisma yapilirken kaza oldu.”
O GÜNKÜ ERDOGAN
Basbakan Erdogan, bugün padisah fetihlerinin ‘ufku’yla ve dualarla açtigi üçüncü köprüye, Istanbul’la ilgiliyken, en azindan yakindan ilgiliyken karsiydi. Belediye Baskanligi döneminde, 1995 yilinda, üçüncü köprünün Istanbul kent plani içerisinde yer almamasi için çaba sarf etmisti. Hatta öyle ki, Istanbul Büyüksehir Belediye Baskani Kadir Topçu’nun bile, Istanbul’un kuzeyinin imara açilmasi karsisinda dehsete kapildigi ve baslangiçta üçüncü köprüye karsi çiktigi söylentiler arasinda. Ancak Galataport’tan Besiktas’taki Kadiköy Iskelesine, havalimanindan Haliç köprüsüne, proje üstüne projelerle trafigi içinden çikilmaz hale getiren, tarihi silüeti kahreden ve her türlü alani yapilasmaya açan bir belediye yönetiminin, heralde böyle bir karsi çikisi mümkün degil. Ancak Basbakan Erdogan’inki kanitli. Iste yukaridaki fotograf. Elbette, dönem degisti... Artik insaat firmalarindan rantiyelere... Hepsi daha güçlü... Taleplerinde daha israrci... (HABER MERKEZI)