Meclis Genel Kurulunda 2013 bütçesi üzerine görüsmeler devam ediyor. Cumhurbaskanligi, Basbakanlik ve çesitli bakanliklarin bütçeleri tartisilirken, Meclisin kapisinda emekçiler ve eylemler eksik olmuyor. Sadece bu tablo bile bütçenin emekçiye ne kadar uzak oldugunu gösteriyor.
Peki emekçiler neden Meclisin kapisini eylem alanina çevirdiler?
Öncelikle bütçede emekçinin ekonomik ve sosyal haklarini koruyan, ilerletmeyi öngören bir bakis açisi olmadigi gibi araya sizmis diyebilecegimiz, emekten yana küçük bir düzenleme dahi yok. Tersine dizi dizi kisitlamalar var. Tüm mali disiplinin özü de bu kisitlamalara dayandirilmis.
ESNEK SÖMÜRÜ
Örnegin bütçe kanun tasarisinin 8. maddesinde, kamu idarelerinde çalisan sürekli isçilerin sayilarini sinirlayan kesin hükümler yer aliyor. Belediye isçilerinin basina bela edilen norm kadro uygulamasi gibi, bu düzenleme de yeni istihdami sinirliyor. Bu da, zaten personel eksikligi olan ve bu nedenle ‘zorunlu’ fazla mesai yaptirilan çesitli alanlarda mevcut çalisma düzenin 2013 yilinda da devam edecegi anlamina geliyor.
Bütçe tasarisi mevcut çalisma düzenini de göz önünde bulundurmus, fazla mesai konusunu da ‘itina’ ile ele almis. Böylece fazla mesai ücretlerine de göz dikilmis. Yine 8. maddede, “fazla çalismalar karsiligi öngörülen ödenege göre is programlarini yapmak, bu ödenegi asacak sekilde fazla süreli çalisma ve/veya fazla çalisma yaptirmamak ve ertesi yila fazla süreli çalisma ve/veya fazla çalismadan dolayi borç biraktirmamakla yükümlüdürler” deniliyor.
Kanun gerekçesinde mesele tüm açikligiyla ortaya konulmus: “Fazla süreli çalisma ve/veya fazla çalisma ücret ödemeleri için hiçbir sekilde ödenek aktarmasi yapilamaz.” Buraya dikkat. “Fazla süreli çalisma yapilamaz” demiyor. Yapilir, bal gibi de yapilir. Hele de yeni personel alinmadigi sürece yapilmak zorunda da kalinir. Ancak fazla mesai ödemesi yapilmaz... Nasil mi? Yapilan fazla mesailer yerine is olmadigi zaman verilen izinler, ‘denklestirme’ler, fazla mesai ödenmesini engelleyecek her türlü esnek çalisma biçimiyle. BES, Tüm Bel-Sen, T. Büro-Sen Meclisin kapisini asindiriyorsa bosuna degil!
SOSYAL OLANAKLARA GÖZ DIKILDI
Bitmedi... Bütçe tasarisi, bakanliklarin, bürokratlarin gani gani harcamalarina dokunmazken devede kulak sosyal olanaklara göz dikmis. Bunlarin toptan kellesini vurmus: “Merkezi yönetim kapsamindaki kamu idarelerince isletilen egitim ve dinlenme tesisi, misafirhane, çocuk bakimevi, kres, spor tesisi ve benzeri sosyal tesislerin giderleri, münhasiran bu tesislerin isletilmesinden elde edilen gelirlerden karsilanir. Bu yerlerde, merkezi yönetim bütçesi ile döner sermaye ve fonlardan ücret ödenmek üzere 2013 yilinda ilk defa istihdam edilecek yeni personel görevlendirilmez.” Peki, gelirleri giderlerini karsilayamiyorsa? Örnegin kresler? Kamu kresleri isletme degil çalisanlarin kazanilmis sosyal haklarinin bir parçasidir. Bütçe tasarisina göre; kresler kâr etmiyorsa, 2013 yilinda ya kapanacak ya da kâr edebilecegi bir fiyatlandirmaya gidecek. Özetle ortada hak mak kalmayacak.
SILAHA VE NATO’YA DISIPLIN YOK
Sira silahlanma ve NATO’ya gelince, tasarida tek bir sinirlayici hüküm görülmüyor: “Türk Silahli Kuvvetlerine stratejik hedef plani uyarinca temini gerekli modern silah, araç ve gereçler ile gerçeklestirilecek savunma ve NATO altyapi yatirimlari için yil içinde yapilacak harcamalar, bu amaçla bütçeye konulan ödenekler ve diger ayni ve nakdi imkânlar birlikte degerlendirilmek suretiyle Savunma Sanayii icra Komitesince tespit edilecek esaslar çerçevesinde karsilanir.”
Görüldügü üzere; her türlü silah aliminin geregi yapilir... NATO için harcamalar da itina ile karsilanir.
Özetle her türlü mali disiplin emekçi için... NATO’ya, silahlanmaya, Emniyet Genel Müdürlügüne, Jandarma Genel Komutanligina, Sahil Güvenlik Komutanligina, MIT’e ve her türlü militarist kuruma ve kolluk kuvvetlerine disiplinse, hak getire!
TASARRUF EMEKÇIDEN YAPILMAK ISTENIYOR
Mustafa Sönmez (Ekonomist): Bu sene öngörülmeyen ölçüdeki küçülmeyi, resmi olarak 2.6 ilan ettiler ama altin ihracatini çikarirsak yüzde 1 oraninda. Bu ciddi bir yavaslama ve küçülme. Bunu telafi etmek için bütçeyi gevsettiler. Kadrolasmalarla dolu yeni kamu istihdamlari oldu. Çesitli harcamalar da artti. Suriye gerginligi ile ortaya çikan mülteci masraflari, muhaliflere yardimlar, asker, polis harcamalari vb. Saglikta dönüsüm sonucu SGK transferleri. Bütün bunlar bütçede ciddi bir açiga neden oldu. Bunu daraltmak istiyorlar. Tabi çesitli vergiler koydular. Ama bunun acisini asil 2013’te çikaracaklar. Bunu da emekçiden tasarruflara giderek gerçeklestirmek istiyorlar. Bunu deneyecekler. Yani bütçenin maliyeti emekçiye yüklenecek. Meclis önünde yapilan kamu emekçilerinin eylemleri bu nedenle oldukça hakli. Çok daha etkili protestolarin olmasi gerekir. Benzer seyler Kibris, Yunanistan, Italya, Ispanya’da yapilmak isteniyor. Oralarda çok daha büyük tepkiler veriliyor. (Istanbul/EVRENSEL)