En büyük kanit toplumsal hafiza

En büyük kanit toplumsal hafiza

MÜDAHILLIK TALEPLERI MAHKEME TARAFINDAN REDDEDILEN AILELER BÖYLE DIYOR Vural Nasuhbeyoglu

Ankara 12. Agir Ceza Mahkemesi, 12 Eylül davasina müdahil olmak isteyen gerçek kisilere iliskin kararini açikladi.
Tartisma yaratacak mahkeme kararinda, darbeden sonra idam edilen Erdal Eren, Veysel Güney, Mustafa Özenç, Ramazan Yukarigöz ve Necati Vardar ile iskence sonucu öldürüldügü iddia edilen Mustafa Özenç, Selami Dinlerer’in ailelerinin müdahillik talebi reddedildi. Kararin gerekçesinde, sahislarin öldürülmesine iliskin mahkemece itibar edilecek karar ve belge örneklerinin sunulmadigi öne sürüldü.

Ayrica mahkeme, iddianamede darbeye zemin hazirlayan önemli terör olaylari arasinda gösterilmesine karsin Milliyet Gazetesi Genel Yayin Yönetmeni Abdi Ipekçi’nin öldürülmesiyle ilgili Ipekçi ailesinin de müdahillik basvurusunu ayni gerekçeyle reddetti.

ITIBAR EDILECEK BELGE YOKMUS!

Müdahillik talepleri reddedilen isimler arasinda; darbe öncesi öldürülen Abdi Ipekçi’nin kizi Nükhet Ipekçi, Savci Dogan Öz’ün esi Sezen Öz ve kizi Bengi Heval Öz, Sosyolog Cavit Orhan Tütengil’in kizi Deniz Mazlum ile Muhlis Demir ve 60 arkadasi, Serdal Namkoç, Nusrettin Aydin, Musa Yavuzyilmaz, Senem Gülbudak, Temel Demirer, Hasan Kaplan, Bektas Tufan Günes, Ahmet Cihan, Hilmi Toy ve 7 arkadasi da bulunuyor.

Mahkeme, aleyhlerine iskence, kötü muamele ve benzeri nitelikte suçlar islendigini belirten bu kisilerin müdahillik taleplerini, islenen suçlara iliskin mahkemece itibar edilecek karar ve belge örneklerini sunmamis olmamalarini öne sürerek reddetti.

BASVURULARI KABUL EDILENLER

Darbe sirasinda milletvekili olan Ahmet Türk ve Abdulgani Asik’in müdahillik talebi kabul edildi. Basvurusu kabul edilen diger bir isim de Ahmet Cihan oldu. Cihan’in kardesi Süleyman Cihan, darbe döneminde Istanbul’da gözaltinda öldürülmüstü.

Ayrica kararda, mahkemece belirtilen niteliklerde belge sunulmasi halinde müdahillik taleplerin yeniden degerlendirilecegi de belirtildi.

Mahkeme tarafindan müdahillik talebi reddedilen aileler ise basvurularinin reddedilmesine tepki gösterdi. (Istanbul/EVRENSEL)


BIZ MÜDAHiL OLMAYACAKSAK KIM OLACAK?

Nilgün Türkler Soydan (1980’de öldürülen DISK Eski Genel Baskani Kemal Türkler’in kizi) : Avukatimiz, 12 Eylül öncesinde yasanan katliam ve cinayetler için yapilan basvurularin  reddedildigini söyledi. Kemal Türkler cinayeti 12 Eylül’den sadece 52 gün önce islendi. Kemal Türkler cinayeti, 12  Eylül darbesi öncesinin en önemli kilometre taslarindan biriydi. Biz müdahil olma talebimizin reddedilmesi kararina itiraz edecegiz. Mahkemenin gerekçeli kararina sunu diyebilirim: 12 Eylül davasina aileler müdahil olmayacaksa kim müdahil olacak? Darbe için Gazeteci Abdi Ipekçi cinayeti ile basina, Savci Dogan Öz cinayeti ile yargiya ve babam Kemal Türkler’in öldürülmesi ile örgütlü ve sendikal çevrelere gözdagi verildi.
Bu kisiler öldürülerek toplum sindirildi ve devaminda 12 Eylül darbesi yapildi. Bu cinayetler 12 Eylüle giden yolu açmak için yapildi. Biz kaybettiklerimizin  biraktiklari yerde duruyoruz. Yapilan haksizlik ve adeletsilige karsi mücadelemiz ve adalet talebimiz devam edecek.


ÖZ: YASADIGIMIZ SÜRECE ADALET ISTEYECEGIZ

Sezen Öz (1978 yilinda öldürülen Savci Dogan Öz’ün esi) : Gerekçeli karar bizim yasadigimiz olaylari karsilamiyor. Yillardir ortada kalan yargilama süreçleri var. Tetikçilere karsi devletin koruma yaklasimi var. Dosyalar ortada. Eger o dosyalar zayifsa biz variz, toplumun hafizasi var. 12 Eylül darbesini yapanlarla bizim direkt bagimiz var. Nedir o bag? 12 Eylül darbesini yapabilmek için toplumda kaos yaratmak gerekirdi. Toplumun en önde gelenleri aydin kesimi teker teker yok edildi, öldürüldü. Bu cinayetleri yapanlari, arkasindakileri ortaya çikarmanin agirligi mi var? Bu cinayetleri devletin içindeki çeteler yapmisti. Bu kaybettigimiz namuslu, dürüst insanlari sistemli saldirilarla kaybettik. Ben mahkemenin gerekçesini kavrayamadim. Yakinlarini kaybetmis ailelerin hak, yani adalet talepleri yasadiklari sürece bitmeyecektir. Ben umudumu kaybetmek istemem çünkü hayatta tutunabilecegimiz bir sey kalmiyor. Nihayet bu yapilanlar bizlerin yasadiklari insanliga karsi yapilan suçlar kapsamindadir. Uluslararasi hukukun bu konudaki duyarliliginin da göz önüne alinmasi gerekir. 


TÜTENGIL: ANLASILIR DEGIL

Deniz Tütengil (1979 yilinda öldürülen Istanbul Üniversitesi Ögretim Üyesi Cavit Orhan Tütengil’in kizi) : Çok üzgünüz tabi. Aslinda ben  çok umutlu degildim. Ben kisisel olarak bu davanin 12 Eylül dönemini aydinlatacak bir dava oldugunu düsünmüyordum. Bu davaya müdahil olma istegiyle basvuranlar arasinda 12 Eylülde birçok kisiyi öldürmüs, katliamlarda yer almis olan kisilerin olmasi beni üzmüstü. Bizim müdahil olma talebimizin geri çevrilmesine üzülmekle birlikte sasirmadim. 12 Eylül iddianamesinde Abdi Ipekçi’nin adi geçiyor ve Ipekçi cinayetinin 12 Eylülde dönüm noktasi oldugu belirtiliyor. Ancak Ipekçi ailesinin müdahil olma talebi kabul edilmiyor. Bu gerçekten anlasilir bir sey degil.