Tarih: 01.01.2018 00:00

Engellilik Ve Toplumsal Empati

Facebook Twitter Linked-in

ENGELLILIK VE TOPLUMSAL EMPATI

Engelli bireylerin ve Ailelerinin toplumsal yasam alanlarinda çogunlukla çesitli sikintilar ve etiketlenmeyle ilgili pek çok psikolojik olumsuzlukla karsi karsiya kalmalari neticesinde, Engellinin bir de mimari engeller ve erisim-ulasim gibi sikintilarla karsilasmasi gerek kendisi gerekse ailesi tarafindan toplumsal yasam alanlarindan kisitlanmasina zaman zaman sahit olmaktayiz.

Toplumumuzda bugün Engelli dendiginde akla ilk etapta bagis ve yardim gibi konularin gelmesi insanlarin suçu degil elbet. Böyle ögrendiler. Çogu kez; aile, çevre, medya, bir çok dernek ve vakiflar gibi etkenlerin süreci tam anlamiyla idrak edemeyisi, suistimallerin ve yasanan olumsuz deneyimlerin pek çok etken sonunda böyle bir tutumun gelismesini sagladi.

Ancak bu tutumun degismesi, evrilmesi için daha çok sosyal projelere ihtiyaç var. Bir de sosyal projeler ulasilabilirlik sorunu tam anlamiyla çözülmediginden çogu kez süreç tikaniyor. Bu yüzden bu tür çalismalarda empati hedeflenirken, öncelikle fiziki engellere vurgu yapilmalidir. Bugün dünyada yasli, kadin, çocuk, engelli, hamile gibi fiziksel mekanlara ya da hizmete erisme konusunda dezavantajli olan gruplarin da kapsandigi yeni tasarimlarin hayata geçirilmesi anlaminda fiziksel düzenlemeler ve sosyal politikalar birbirine paralel olarak islenmelidir.

Sosyal politikalar ekonomik altyapi olmadiginda basarisiz kalmaya mahkumdur. En iyi, en güzel, bagis ve yahut yardim demeyelim, yardim kurulusu mantigi ile çalismayalim, peki engelliler, simdi hemen yarin nasil bagimsizlasacak, nasil digerleriyle esit olanaklara sahip olacak? Iste bu noktada balik tutmayi ögretecek sosyal destek mekanizmalarina yogunlasmak gerekiyor.

Egitim ve sosyal destek için gerekli olan birliktelik de yine mekandan bagimsiz düsünülemez. Bu mekan, sokak da olsa isyeri de olsa sanal da olsa erisebilir olmali. Erisebilirlik kavraminin sinirlari bugün bilgi teknolojilerini de kapsayacak sekilde genisledi ve yenilikçi tasarimlar içeren bir sektör haline geldi. Engellilere yönelik sosyal politikalarin basarisi bu sektörün ve onun adil bir sekilde her engelliye ulasmasini saglayacak yasal düzenleme ve uygulamalarin basarisina bagli. Her yere erisebilen engelliyle daha çok, daha insani sartlarda karsilacagiz. Karsilastikça ona alisacagiz ve artik bize yabanci gelmeyecek çogu kez.

Empati Yapmak Saglikli iletisimin en temel kosuludur.

Engellilige toplumsal bakisimizda “empati”nin önemini vurgulayan pek çok bilimsel çalisma olmasina karsin, önemli anlam sorunlari bulunmaktadir. Öncelikle “empati”nin tanimina bakacak olursak, karsimizdakinin yasamina ve sorunlarina iliskin yasantilarini anlamak ve kavramak için kendimizi onun yerine koymak, bir süre bu durumda kalip gereken bilgi ve kavrayisa ulastiktan sonra kendi konumuza geri dönerek elde ettigimiz verileri kullanarak davranmak empati yapmaktir. Engellilik yasantisi bu anlamda oldukça özellikli bir yasantidir. Ve toplumsal süreçlerle siki sikiya ilintilidir.

Engelli bireyin algilanmasi ve degerlendirilmesinde empatiyi gerçeklestirememe durumunda; acima duygusu ve daha sonra ise uzaklasma söz konusudur. Temel acima duygusu olmamali, Engelli bireyi oldugu gibi kabul etme olmalidir.

Engellilik yasantisi bireyin özel yasaminda ve toplum yasaminda farklilik olusturarak belirleyici olur. Engellilere yönelik destekleyici uygulamalar ve pozitif ayrimcilik bu yasantinin zorluklarini bir ölçüde giderirken, bir baska açidan bu farkliligin ve dezavantajin olusturdugu sorunlari gidermesinde yardimci olur.

Engellilerin gereksinimlerine yönelik uygulamalarin hedefi, onlarin toplum içerisindeki yasamlarinda firsat esitligini olusturmak ve sürdürmek olmalidir. Firsat esitligi yönünde etkin adimlar atilip ilerleme saglandikça, pozitif ayrimciliga gerek kalmayacak ve giderek engellilik üzerindeki bu etiketlendirme ortadan kalkacaktir.

Engellilige Toplumsal Bakisimizda;

-Engellinin tam bir insan olusunu kabul etmeliyiz.

-Vatandaslik haklarini gözetmeliyiz.

-Farkliliklarina saygi göstermeliyiz.

-Yasamina saygi göstermeliyiz.

-Bireysel onuruna saygi duymaliyiz.

-Her alanda Temsil edilmesini saglamaliyiz.

-Engellinin haklari ile mücadelesinde dayanisma içinde olmaliyiz.

-Tüm alanlarda Firsat esitligi saglamaliyiz.

Engellilik kavrami etiketlenmelerle, önyargilarla ayrimciliklarla, asagilanmalarla toplumsal dislanmalari en aza indirgemeli ve firsat esitligini olusturarak, engellilerle dayanisma duygusunu gelistirmeliyiz. Kanaatimce Toplum olarak bunu basardigimizda engelli yurttaslarimizin sorunlarini çözmede ve onlari anlamada basarili oluruz...

Sonuç olarak Engellilik olgusu ve birlikte toplumsal yasama dair Empati yapmada kanimca toplumu olusturan tüm kisi, kurum ve kuruluslara görevler düsmektedir. Insanoglu varliklarin en sereflisi ve kainatin gözbebegi olarak yaratildigi için, insanin mes’uliyet ve vazifeleri çok büyüktür. Hal böyle olunca geriye sadece tüm samimiyetimizle en azindan gözlerimizi kapatip derin bir empati duygusuyla tefekkür edebildigimizde herkes hissesine düsen payin önemini anlayacak ve algilayacaktir.

Engelli bireylerin önündeki mevcut engel ve bariyerlerin kaldirilmasi için elbirligiyle çalismalarimizi hizlandirmali günü birlik ve günü kurtarma çalismalarinin yerine etkili, kesintisiz ve sürdürülebilir çalismalar üzerine odaklanalim.

Yarinlarin bugünlerden daha iyi olmasi dilegiyle.

 Sizleri en kalbi duygularla saygi, sevgi, hürmet ve muhabbetle selamliyorum.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —