Sivas’i yeniden gündeme getiren dava Erçakmak ve arkadaslari davasi oldu. Zaman asimi ile sonuçlanan dava…
Aradan 18 yil geçmisti. Bu davadan basin yoluyla haberimiz oldu. O da Erçakmak hakkinda zaman asimindan davanin düsürülmesi haberi üzerine. Sasirip kaldik, çünkü Erçakmak hakkinda açilmis üç ayri dava vardi. Biri 146/1 sebebiyle idi ve hakkinda tutuklama karari vardi. Bu tutuklama görülmeden savcilik makaminin zaman asimindan davanin düsmesini istemesine sasirdik. O asamadan itibaren de ‘Bu davada hiçbir sanik hakkinda zaman asimi uygulanamaz’ savimizi öne sürdük. Çünkü olay tamamen insanliga karsi suç niteliginde. Davayi açtigimiz zaman böyle bir suç nitelemesi Ceza Yasasi’nda yoktu. 2005 yili degisikligi ile gündeme geldi, 77. madde ile. Ayrica insanliga karsi suçlarda, kanunsuz ceza olmaz ilkesine de uyulmayacagindan, her halükarda zaman asiminin ileri sürülemeyecegini, uluslararasi sözlesmelerle savunmaya çalistik, ama ne yazik ki, mahkeme ‘zaman asimi’ karari verdi. Önümüzdeki süreçte Yargitayi bekliyoruz.
Sivas saniklarinin savunmasini yapan pek çok avukat bugün AKP’de bakan, milletvekili...
Tabii o davaya bakmis olanlarin önemli bir kismi milletvekili ve bakan. Bu çok ilginç bir durum ve sadece mahkeme asamasi degil, cezaevinde bulunanlarin da çok özel bir sekilde muamele gördüklerini biliyoruz. Örnegin saniklardan birisi karisiyla fiili, cinsel temasta bulundu ve çocugu oldu. Adam inkar etmedi ve ‘Ben soyumu nasil devam ettirecektim. Müebbede mahkumum soyumu devam ettirmek için karimla oldum’ dedi. Dünya kadar müebbede mahkum olan insan var, müebbet olmasa da bir daha çocuk yapamayacak durumda tutuklu ve hükümlü var. Bunlarla ilgili öyle bir degerlendirme yok. Yasal olarak da hukuken de yok...
Ehliyet, sigortalilik da var sanirim…
Bu, ikinci davada karsimiza çikti. Bunlardan birisi evlenmis, çocugu olmus. Evlenmek için Içisleri Bakanligi Nüfus Müdürlügüne basvuruda bulunmus, yine resmi kurum sayilabilecek belediyeye basvurmus, çocugu olmus çocugunu nüfusa kaydettirmis. Bu adam polise gidip ehliyet almis, askerligini yapmis... Sigortali olarak çalismis. Devletin elinin oldugu her türlü alanda bu sahis elini kolunu sallayarak dolasmayi basarmis. Sadece birisi degil, tümünün durumu böyle. Üstelik de kendi memleketlerinde, aranmakta olduklari yerlerde. Polislerin aranan saniklarla ilgili tuttugu tutanaklarin hepsi ayni zamanda aranan sahislarin yasadiklari yerlerde tutulmus olan tutanaklar.
Erçakmak da öyle oldu degil mi…
Evet, Erçakmak da öyle. Son dakikaya kadar evine gidilip, ‘evinde bulunmadi’ deniliyordu. Evinde öldü ya da ölü olarak evine getirildi. Bu kadar uzun süre aranip, bulunmayan ya da bir yerde 17-18 yil kalmayi basaran insanlarla ilgili su soruyu sormak lazim. Bunlar birer birey. Kendi baslarina yurt disina çikmayi, basarsalar bile oralarda is-güç sahibi olmalari, yasantilarini dört dörtlük sürdürebilmeleri mümkün mü. Onlarin bulunduklari yerler ayni zamanda en fazla Türklerin bulunduklari yerler. Türk Konsolosluklarinin, Türk polisinin mutlaka faaliyet gösterdigi yerler. Nasil bulunamiyor, nasil getirilemiyorlar. Nasil yakalanamiyorlar. Bütün bu sorulari hukuk sistemi içinde sormak gerekiyor. Eger bu davanin arkasindaki örgütler saptanmis olsaydi, herhalde yeni bir olayin olmasi zor olabilirdi. Adaleti neden istiyoruz, bir hesaplasma için degil, bu tür insanliga karsi suçlar bir daha islenmesin, isleyenler bunun bagislanmazligini, takip edildigini görsünler diye istiyoruz.
DEVLET YETKILILERI NE DEMISTI…
*Sivas’ta eli sopali, tasli, zincirli on bes bini askin saldirgan, insan avindaydi. Korkunç durum, Basbakana, Içisleri Bakanina defalarca bildirildigi halde herhangi bir yardim gelmedi ve önlem alinmadi. 35 insan yakilarak feci sekilde katledildi. Böyle bir ortamda Cumhurbaskani Süleyman Demirel; “Halkla güvenlik güçlerini karsi karsiya getirmeyiniz” diye yetkilileri uyardi. Demirel’in “halk”tan kastettigi oteli kusatan saldirgan kalabalikti elbette. Ayni Demirel, “Bana sagcilar suç isliyor dedirtemezsiniz” sözünün de sahibi. *Basbakan Tansu Çiller ise, “Çok sükür, otel disindaki halkimiz bir zarar görmemistir” dedi. Mecliste bir konusmasinda da Van’da yakilan bir oteli, Sivas Madimak Oteli ile karistiran Çiller 35 kisinin diri diri yakilarak, katledildigi olayla ilgili, “Bir vatandas, sigortadan para almak için sigortali oteli yakmistir” demisti. *Dönemin Içisleri Bakani Mehmet Gazioglu, otele yapilan saldiriyi, “Aziz Nesin’in halkin inançlarina karsi bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermistir” diye yorumlamisi. *Iktidarin küçük ortagi SHP ise kilini kipirdatmamisti. Oteldekiler defalarca Basbakan Yardimcisi Erdal Inönü’yü, SHP Genel Sekreteri’ni, diger SHP’li yöneticileri, Kültür Bakanini, Bakanligi (Kültür Bakani SHP’li Fikri Saglar idi) aradi, ‘imdat’ seslerine yanit bulamadilar. “Eger iktidarda SHP olmasaydi, ‘Yetisiyoruz, kurtaracagiz’ demeselerdi bu kadar insan ölmeyebilirdi” tartismalari bugün hâlâ devam ediyor.
CANLAR DAHA ÇOK YASASIN DIYE...
Tanik oldugum baska bir seyden daha söz etmek istiyorum. Bu davanin magdur aileleri davanin olaganüstü sahibi, takipçisi oldular. Sivas Katliami davasi bu kadar gündemde kalmissa, -ki bir Kahramanmaras da çok daha vahim bir olay-, bu insanlarin dimdik ayakta durmalarindan ve davalarina sahip çikmalarindandir. Bu sahip çikis, ‘Biz kana kan istiyoruz’ diyen bir durus degildi. Canlar daha çok yasasin, yeni bir cana daha kiyilmasin diyen bir topluluktu, aile grubuydu. Ben onlara duydugum saygi sebebiyle de bu davanin arkasindayim. Insan olarak bir sorumluluk duyuyorum elbette, ama bu ailelerin olaganüstü bir saygiyi hak ettiklerini düsünüyorum.
BAKANLIGA KADAR GELEN SANIK AVUKATLARI
Sivas Madimak Katliami saniklarinin hep korunup kollandiginin bir kaniti da sanik avukatlarinin geçmiste ve bugün bulunduklari görevler. Iste o avukatlardan bazilarinin eski ve yeni görevleri:
Av. Sevket Kazan - Eski RP Milletvekili ve Eski Adalet Bakani;
Av. Hayati Yazici- AKP’li- Gümrük ve Ticaret Bakani
Av. Celal Mümtaz Akinci - Afyon Barosu Baskani ve AKP’nin seçtigi Anayasa Mahkemesi üyesi;
Av. Haydar Kemal Kurt - AKP Isparta Milletvekili;
Av. Zeyid Aslan - AKP Tokat Milletvekili, Basbakan Erdogan’in Eski Avukati;
Av. Hüsnü Tuna - AKP Konya Milletvekili;
Av. Burhanettin Çoban - Afyonkarahisar AKP’li Belediye Baskani;
Av. Faik Isik - Basbakan Erdogan’in ve Süleyman Mercümek’in avukati;
Av. Ibrahim Hakki Askar - 22. Dönem AKP Afyon Milletvekili;
Av. M. Ali Bulut - AKP Maras Milletvekili ve Anayasa Komisyonu üyesi;
Av. Bülent Tüfekçi - AKP Malatya Il Baskani;
Av. Halil Ürün - RP kayip trilyon davasi sanigi, AKP Afyon Belediye Baskan Adayi
Av. Mevlüt Uysal - AKP Istanbul Basaksehir Belediye Baskani;
Av. Nevzat Er - AKP Eminönü Eski Belediye Baskani;
Av. Suat Altinsoy - AKP Konya Il Baskan Yardimcisi;
Av. Tayfun Karali - Istanbul Büyüksehir Belediyesi Darülaceze Müdürü;
Av. Ferruh Aslan - Istanbul Büyüksehir Belediyesi Basin Yayin Müdürü;
Av. Ibrahim Kök - AKP Elazig Milletvekili Aday Adayi;
Av. Ali Aslik - AKP Izmir Milletvekili;
Av. Bedrettin Iskender - AKP Ümraniye Belediye Baskan adayi;
Av. Ekrem Bedir - Sakarya AKP Hendek Belediye Meclis Üyesi;
Av. Eyüb Karagülle - Saadet Partisi Eski Ilçe Baskani;
Av. Faruk Gökkus - AKP Kagithane Belediye Baskanligi Aday Adayi;
Av. Hasan Hüseyin Pulan - AKP Istanbul Il Disiplin Kurulu Üyesi;
Av. Hursit Biyik - AKP Trabzon Il Baskan Yardimcisi;
Av. Resat Yazak - Anadolu Ajansi Yönetim Kurulu Üyesi.