Esenler, Nami Diger Çin Mahallesi`nde Kentsel Dönüsüm
Geçen haftalarda haberini yaptigimiz toplanti ilgili yazimizi yayinlama firsatini ancak bulabildik. Çin Mahallesi derken Esenler’i kastediyoruz. ecidiyeköy’de Kentsel Dönüsüm ile ilgili Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü’nde yapilan toplantiya IBB Kenntsel Dönüsüm Müdürü Idrsi Atabay ve Esenler Belediye Baskan Yardimcisi Bülent Babaoglu konusmaci olarak katildi.
Ilk konusan Idris Atabay oldu ve konusmasina Kentsel Dönüsüme karsi çikanlari suçlamakla basladi.
Karsi çikanlar ‘akil tutulmasi’ içinde! Kentsel Dönüsüm adi haksiz yere kirletilmis. Akil tutulmasiymis!
Bu önyargili suçlamalar yapildigina göre karsi çikanlarin da neden karsi çiktigi ya anlasilamamis ya da anlamak istenmiyor.
Kimse bu depreme dayaniksiz, uyduruk, kalitesiz, yapi ve yasam standartlarina uymayan binalarda otursun istemiyor. Hatta acil olarak bu binalarin terk edilmesi, insanca yasayacaklari binalara kavusturulmasi asil talep olarak öne çikiyor.
Isin sonucunun ranta dönüsmesi, yerinde dönüsüm gibi itirazlara kulak tikamak…
Elestirenler neredeyse provokatörlükle suçlaniyor. Bu suçlama tarzinin izleyicilerde hemen karsiligini bulacagi düsünülüyor olsa gerek.
Onlara göre bu yasayi elestirmek yasak! Elestirirseniz bu memleketin iyiligini, gelismesini istemeyen neredeyse vatan hainligiyle suçlanan biri oluyorsunuz.
Deniliyor ki biz bu yasayi getirdik, deprem var memleket kurtulacak… Karsi çikmayin, yaninda olun! Adini kirletmeyin! Aynen böyle telaffuz ediliyor! Kentsel Dönüsüm adi haksiz yere kirletilmis. Akil tutulmasiymis!
Karsi çikanlar da aslinda bir sey söylemiyormus, karsilikli konusma esnasinda Kentsel Dönüsüm Yasasini kabul ediyor, onayliyorlarmis ama is sonuca gelince kendi siyasi görüslerinin, parti çikarlarinin kurbani olarak karsi çikiyorlarmis… Aynen böyle deniliyor. Vatandas, muhalefet etmek zorundayim! Diyormus. Sizin yaptiginiz dogru ama bizim partinin görüsüne aykiri, bu nedenle sizi onaylamiyoruz. Asil akil tutulmasi bu olsa gerek! Insani aptal yerine koymak buna denir. Elestirenleri, uygulamadaki haksizliklara karsi çikanlari top yekun mahkum etmek… Istisna olanlar olabilir, uçuk kaçik istekler her yerde her zaman olur. Bunu genellestirmek yanlis.
Vatandas yapti vatandas suçlu! Kaçak yapmissin, suçlusun!
O zaman vatandas yaptiklarinin sonucuna katlanmaya, paylasmaya razi olmalidir. Bu is kimsenin keyfine birakilmamalidir.
Vatandas bu riskli binalari yaptigi zaman ortada sanki ne devlet vardi ne de kanun! Herkesin diledigi gibi hareket ettigi, kafasina, keyfine göre davrandigi bir dönemmis gibi bir algi yaratiliyor ve suç varsa bu suç vatandasa yikip kenara çekiliyorlar.
Her sey devletten beklenmemeli deniyor! Peki, kimden beklenecek? Vatandasta elini tasin altina koymali, deniyor.
Yasayi koyan, yönetmelikleri çikaran devlet, standardi koyan devlet, vergi toplayan devlet, memur, asker, polis devletin… Devletten beklemez iseniz vatandas yapar, yapinca da sizin ortadan kaldirmak istediginiz çürük binalar yaparlar. müteahhitlik bir yasaya, yönetmelige, izne tabi olmaz, karpuzcudan müteahhitler türe(Karpuzcu müteahhit Kazim Karabekir Mahallesi Cami yan sokakta bina yaparken 2. Kat asamasinda 2 kere çöktü),bina yapar, size de yikmak düser. Kizi gönlüne birakirsaniz ya davulcuya ya zurnaciya örnegi…
Bu yasalari en kati sekliyle uygulamak arzusunda olanlara göre karsi görüs belirtmek, elestirmek tam bir provokatörlük! Elestirmek gerekiyorsa da bu yasayi kendilerinin elestirmeleri gerek.
Bu yasa o kadar çok haksizliklar dogurmaya aday ki…
En basitinden,adamin yeni yapilmis binasini yikacaksin,olmadi baska bir yere göndereceksin, o da olmadi daha küçük bir daire vereceksin,olmadi serefiye farki,ilçe,mahalle serefiye farki gözetmeyeceksin,mahkemeye bas vurup hakkini arayamayacaksin…Hangi birini sayalim!...
Sapla saman birbirine karistiriliyor.
Kentsel Dönüsümün yikiciligina, yerinden etmeye, hak gasplarina karsi çikmak baska, insanca yasanacak binalar, yasam alanlari talep etmek baska sey.
Bu uyduruk, çürük yapilarda yasamak kimsenin kaderi degil. Bu binalar devletin gözü önünde yapilirken ses çikarilmamis,simdi vatandas suçlaniyor... Sanki devlet bunlar yapilirken yokmus davet üzerine sonradan gelmis, bir de bakmis ki ne görsün her sey arapsaçi imis gibi anlatiliyor!
Nasil uygulanacaginin bir standardi olmayan, belirsizliklerin henüz hakim oldugu uygulama olacak!
Kimsenin henüz kafasi bu konuda net degil. Henüz yönetmelik de çikmamis. Kafalar bu yüzden daha da karisik.
Her yerde farkli uygulamalarin yapilacagi sinyalleri geliyor. Bu nedenle lokal olarak iyi uygulamalarin söz konusu olabilecegi gibi bastan sona haksiz uygulamalarin da kötü örneklerini görmek ziyadesiyle mümkün olacak.
Sulukule örnegi…
Odalar biz mahkemeye veriyorlar,engelliyorlar,dendi.
Idris Atabay, odalarin engelleyici girisimlerinden, kendilerini mahkemeye verdiklerinden yakindi.
Odalarin hakli çikip çikmamalari önemli degil, engel olmalari önemseniyor. Nitekim Sulukule için mahkemeden durdurma karari çikti. Daha önce tarihi dokunun gözetilmedigine dair v.s karar çikisti.
Kentsel Dönüsüm ‘iç göç’ baslatti!
Sulukule’yi gelin görün, denildi.
Sulukule’lilerin sürgün yeri Tasoluk’un o kadar kötü bir yer olmadigi söylendi. Apartmanda oturma sanslari oldugu, kiracilarin da daire sahibi olduklarindan dem vuruldu.
Sürgün edilip kovulan bu Roman vatandaslarin, simdi de orada 100 TL’lik taksidi ödeyecek is ve is güvencesi var mi? Hiç umurlarinda degil! Birakin taksidi diger apartman giderlerini ödeyemiyorlar.
Sulukule ile ilgili gazete haberine göre : ‘Sehir Plancisi Yrd. Doç. Dr. Erbatur Çavusoglu, bitmek üzere olan ‘Osmanli Evleri’ için ise “Mahallelinin bunlarin içinde yasamasi mümkün degil. Onlarin planinda 5 yildizli otel ve AVM var, bizimkinde ortak lokanta ve Roman kültür merkezi” dedi.
Ingiliz Sosyal Bilimci Profesör David Harvey “Sermaye bir bölgeyi degerlendirdigi zaman oradan insanlari kovar”diyor.
Burada asil soru sudur: ‘Sulukule kimin için dönüsüyor?’
Bunu Fatih Belediyesi Baskani Mustafa Demir cevapliyor: ‘Insanlar barakalarda yasiyorlardi. Bu insanlara ayni sartlarda ev yapmanin anlamli olmadigini düsündük.’Radikal 19.06.2012
Ardindan bir mahkeme karari daha…
‘Sulukule`nin ardindan Fener-Balat-Ayvansaray projesine de iptal karari: Mahkeme, bölgenin kentsel sit alani içinde kaldigi, kültür mirasi niteliginde olan yikimlarin öngörüldügü ve projenin sehircilik kurallarina aykiri oldugu ve hukuka aykiriligi bulundugu gerekçeleriyle projenin iptaline karar verdi. Fener Balat Ayvansaray Dernegi 5366 sayili yasa kapsaminda projenin iptal edilmesi istemiyle dava açmisti.’ 20.06.2012 soL
Burada niyet çok önemli… Soylulastirma! Tarihi dokuyu ortadan kaldirarak 500 yillik–1000 yillik tarihi geçmisi olan asil sahiplerini yerinden et! Onlara layik degil!
Tasoluk sehir disi, gözden uzak, sürgün yeri! Ayibi halinin altina süpürmek gibi bir sey.
Tasoluk daki ayni binayi neden Sulukule’de yapip bu insanlarin mülkiyet haklarina saygili olmadiniz? Neden tarihi bir lokasyonu arindirmaya ugrattiniz, seklini degistirdiniz? Soylulasma ile yerinden ettiniz, ediyorsunuz?
Babaoglu, Oruç Reis Mahallesi’ndeki çalismasinin yerinde dönüsüm için bir örnek olmasi itibariyle sadece bu yaniyla, ben de yerinde buluyorum. Zaten bunu konusurken kendileri de ifade ettiler. Mahallelinin en büyük arzusu ve isteginin bu oldugunu söyledi.
Kent planlarina, koruyucu hekimlik gözüyle baktiklarini söyleyen Idris Atabay’in Bayrampasa Cezaevi’nin tarihi, kültürel geçmisini bir kalemde silip oraya kentsel Dönüsümün ‘güzel bir örnegini’ verecek olmalarina ne demeli bilemiyorum.
Kentsel Dönüsümün en çarpici yaninin itirafi… Kentsel Dönüsümden anlasilmasi gereken: `Aramiza bariyer koyun`
Oruç Reis Mahallesi`nde yapilan konutlar için gelen taleplerden birinin de; bariyer talebi oldugunu belirten Babaoglu devamla, burada oturmak isteyecek olan üst gelir grubunun yani zenginlerin alt gelir grubu yani yoksul vatandaslarla yüz yüze gelmek istemedikleri için `Araya bariyer koyun. Öbür vatandas benden uzak dursun` dediklerini anlatti. Bu talebi reddettiklerini ama bu istegin de hakli oldugunu söyledi. Katilimcilarin genelinin onayladiklari dikkatten kaçmadi. Kentsel Dönüsümün ruhunun özeti gibi…
Kentsel Dönüsüm Yasasindan önce girisimde bulunduk. Hakli yerdeyiz.
Esenler Belediye Baskan Yardimcisi B.Babaoglu bir slâyt sunumu yapti. Resim söyle:
Vatandas binasinin cephesini yenilemis, kaçak kat atmis ve içi insaat halinde. Bunu firsatçilik olarak degerlendiriyor. Soru sormaya firsatimiz olmadi. Bu soruyu hep soruyorum ama kimseden net bir yanit,daha dogrusu bir cevap alamadik. Esit iki parselden birinde 2 kat var ve içinde 2 aile oturuyor, digerinde 4 kat var ve 4 aile oturuyor. Parsel degerleri yaklasik ayni fiyat olan her iki parsel içindeki binalar için anladigim kadariyla ayni kriterler ile uygulama yapiliyor. Esenler’de yanilmiyorsam arsalarin degeri 450-500 bin TL, belki daha fazladir. Arsasini satsa vatandas 2 katli bina için tek daire basina 200-250 bin TL koyacak,4 katli için ise 100-125 bin TL koyacak. Bir de 7 -9 katli olanlari düsünün. Onlar da 50-60-70 bin Tl alacaklar…
Bülent Beye göre bu illegal yapi sahipleri tam bir firsatçi.
Bu parsellerde bulunan binalar parsel degeri arti enkaz degeri mi esas aliniyor? Yoksa her daire için tek tek bir deger mi belirleniyor? Bu haksizlik degil mi peki?
Her parselin imar hakki kadar daire sahibi oldugu kabulünden yola çikilmadigi sürece tabi slayta konu adam firsatçi oluyor bu durumda. Bu nasil saçmalik?
Bir kere daire bos olmayacak, içinde 3 yil oturuyor olma kosulu var.
Türkiye’de garip bir yaklasim var. Önce sorun haline,yani kangren haline gelmesine neden ol. Sonra çözüm bulmaya çalis. Çünkü vatandas yapmissa vatandas suçludur. Bunun da hemen önüne geçmek için su argümani öne sürüyorlar. Sehirler canli bir organizmaya benzer. Bu genel dogru… Zaman zaman eskiyen kent yenilenebilir. Bu da dogru… Bu binalarin hiçbir islemden geçmemis midye kabuklu kumdan yapilmasina, hurda demir kullanilmasina, yapi standardi getirilmemesine, isteyenin istedigi gibi bina yapmasina, denetlenmemesine seyirci kalmaya ne demelidir?
Öngörülemeyen göç deniyor… Göç öngörülememis. Siz sanayiyi, hizmet sektörünü kurdugunuzda meydana gelecek göç öngörülemez miydi?
Bizim uygulamamiz dogru… Her yerde farkli uygulama olacagi anlasiliyor.
Kiracilara, Afet Yasasi’nin ilgili maddesince, kira yardimi yapilabilir, denmesine ragmen hiçbir hak tanimamaya yemin etmis olan Babaoglu Oruç Reis Mahallesi’deki uygulamada kesinlikle kiracilara bir hak tanimayacaklarini açikladi.
Hatalariyla, genel olarak Esenler Belediyesi’nin, Babaoglu’nun anlatilari çerçevesinde olan Oruç Reis Mahallesi’ndeki lokal uygulamasi mantikli gibi görünüyor.
Bu nedenle her yerde aynisinin uygulanacagini sanmak! Uygulamaya geçildikçe arapsaçina dönecek!
Her yerde farkli uygulama var. Her ilçede farkli uygulamalar olacak. Bunlar kimi yerde hakli kimi yerde haksiz uygulamalar olarak karsimiza çikacak.
Kimse yerinden oynamak istemiyor. Babaoglu mahallelinin kendilerinde israrla `Esenler`den tasinmak istemiyoruz. Mümkünse Oruç Reis Mahallesi`nden hiç çikmak istemiyoruz` dediklerinin altini çizdi.