Karar gazetesi yazari Ibrahim Kahveci, "Konut krizi!" baslikli bir yazi kaleme aldi.
Kahveci yazisinda, Son zamanlarda yasanan konut krizini analiz etti. Ev almak isteyen yurttaslari uyaran Kahveci, hükümet tarafindan konut sektörünün masaya yatirildigini söyledi.
TÜIK’in konut satislariyla ilgili verilerini paylasan Kahveci, “TÜIK verilerine göre 2013-2020 yillarinda toplam ilk konut satisi 4 milyon 593 bin 728 adet. Buna 2021 yili Ocak-Temmuz satisi olan 200 bin 550 adetlik ilk konut satisini da ekleyebilirsiniz. Kisaca yillik ilk konut satisimiz 575 bin adete karsilik geliyor. Yine TÜIK verilerine göre bir hane sayisi 3,3 kisiden olusuyor.” dedi. Kahveci devam “Kimse yeni beton ihtiyaci pesinde kosmasin. bu konut balonu çok hizli sönecektir.” ifadelerini kullandi.
Kahveci'nin yazisi söyle:
"Kiralar uçmus, ev yokmus.
Neden acaba.
Tarihte görülmedik sekilde desteklenen beton askina ragmen bir de konut krizi mi yasiyoruz? Yokluktan mi kriz yasaniyor yoksa varliktan mi?
TÜIK verilerine göre 2013-2020 yillarinda toplam ilk konut satisi 4 milyon 593 bin 728 adet. Buna 2021 yili Ocak-Temmuz satisi olan 200 bin 550 adetlik ilk konut satisini da ekleyebilirsiniz.
Kisaca yillik ilk konut satisimiz 575 bin adete karsilik geliyor. Yine TÜIK verilerine göre bir hane sayisi 3,3 kisiden olusuyor. Bu ne anlama geliyor?
2013-2020 arasinda satilan ilk konut sayisi yaklasik 15 milyon 160 bin kisilik bir nüfus artisinin konut ihtiyacinin giderildigini gösteriyor.
Mesela sadece 2020 yilini alalim: 469 bin 740 ilk konut satisi yapilmis. Sadece bu konut satisi bile 2020 yilinda 1,55 milyon kisinin konut ihtiyaci demek.
Iyi ama nüfus ne kadar artmis?
Iste burasi tam baska bir nokta. Mesela 2012-2020 arasinda artan nüfus 7 milyon 987 bin kisi. Yani konut ihtiyaci artan nüfusun iki kati olmus. 2020 yilinda ise nüfus artisi sadece 460 bin kisi ama yeni konut satisi artan nüfusun 3 kati...
Iyi ama kim aliyor bu konutlari?
Yani konut stokçulari kimler?
2012 yilinda yüzde 20,9 olan kiracilik orani nasil oluyor da fazlasiyla konut satisina ragmen 2020 yilinda yüzde 26,2’ye çikiyor?
Ihtiyacin iki katina yakin yeni konut satisi yapiliyor ama hala konut ihtiyaci nasil olusuyor? Ya da yenis konut satisi artan nüfusun hane sayisina göre 2 kat fazla olmasina ragmen kiracilik orani nasil artiyor?
Bu konuyu defalarca yazdik ve isledik. Türkiye’de beton bir rant alani haline döndü. Ama bütün dünyada zaten yasaniyor. Türkiye’de de eskiden beri yasaniyor.
Burada yan unsurlar daha var. Mesela yabanci konut satisi, mülteciler vs vs.
Lakin asil mesele konutun ihtiyaç disinda yatirim amacina dönüsmesi. Kira artisi olmasa bile konutlarin deger artisi bu yatirimi cazip kiliyor.
Bakin bir ülkede reel yatirim cazibesini yitirmis ise o ülkede rant öne çikar. Türkiye zenginligi ne derece yüksek ki sanal kumarhanenin en büyük 3. ve/veya 4. müdavimi oldu.
Sanal para konusunda zenginligine oranla Dünya’da kumar oynayan bizden baska ülke var mi?
O zaman konut piyasasinda neden oynanmasin ki? Kumara basladiniz mi bir kere artik siniri olmaz.
Mesele bu sitemi görüp çözüm gelistirmek.
Örnegin siz hiç ihtiyaç disi konut alanlarin pozisyonunu vergisel tedbirlerle önlemeye çalisan bir fikir hiç duydunuz mu?
Ihtiyaç disinda konut alanlar aslinda bir ihtiyaç sahibinin hakkini gasp ediyorlar. Neden ihtiyacin iki kati konut satilan Türkiye’de fiyatlar ve kiralar artabiliyor? Çünkü önlem yok ve kumar alani yayiliyor.
Oysa mülkiyet güvencesinden baslayarak artan is piyasasina bagli yatirim ve üretim gelse ülkenin bu sermayesi rant piyasasina mi akardi?
Sorun ciddidir ama çözümü de çok basittir.
Kimse yeni beton ihtiyaci pesinde kosmasin.
Yarin seçimlerle yönetim degistiginde zaten bu konut balonu çok hizli sönecektir. Çünkü mülteci ve göçmen politikasi olusacaktir. Su anda politikasiz bir göç trafigi ile sanal siskinlik yasiyoruz.
Hepsi bu..."