12 Eylül Ayni Zihniyetle Devam Ediyor
12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 36 yil geçti. 12 Eylül 1980 ve sonrasinda yasanan acilar, aradan 36 yil geçmis olmasina ragmen hala silinmedi. 12 Eylül ile yaratilmak istenen baskici-ve otoriter yönetim zihniyeti, bugün AKP eliyle daha da derinlestirilerek sürdürülüyor
12 Eylül, “Türk-Islam sentezi” anlayisinin özellikle egitim sistemi içinde kurumsallasmasini saglarken, AKP eliyle egitimin ve toplumsal yasamin bütün alanlarinda hayata geçirilmeye çalisilan tekçi, baskici ve otoriter yönetim anlayisinin yayginlasmasini saglamistir.
Aradan geçen 36 yil içinde egitimde yasanan ticarilestirme ve egitimi dinsellestirme uygulamalari tüm hiziyla sürmüs, bir taraftan laik ve bilimsel egitime açikça meydan okunurken, diger taraftan Egitim hakkina yönelik yasak ve engeller israrla devam ettirilmistir. Bugünden geriye dogru baktigimizda, 12 Eylül rejiminin uygulamalari ile AKP eliyle ulasilmak istenen hedeflerin bire bir ayni oldugu görülmektedir.
Türkiye, 36 yildir darbe hukukuyla yönetiliyor
12 Eylül, hukuktan egitime, is yasamindan sanata, insan haklarina ve özgürlüklere büyük darbe vurdu. Gözaltilarin, iskencelerin, kaybedilen yurttaslarin, idamlarin ürpertici anisi silinmezken, darbeyle gelen hukuksal uygulamalar da hâlâ sürüyor. Hem de 15 Temmuz darbe girisiminin ardindan ilan edilen OHAL’le katlanarak
Bugün 12 Eylül darbesinin 36. yildönümü. Türkiye, 36 yildir darbe hukukuyla yönetiliyor. Tipki 36 yil önce oldugu gibi bugün de sol muhalefeti yok etmek üzere uygulanan sikiyönetim politikalari yeniden gündemde. Cunta rejiminin yasattigi acilar ise 36 yildir yürekleri daglamaya devam ediyor. 12 Eylül 1980’de, fasist cunta ülke yönetimine el koydu. Tüm Türkiye’de sikiyönetim ilan edildi. 650 bin kisi gözaltina alindi. Kayitli 90 güne kadar gözaltinda tutuldular. Kayitsiz 150 günü geçen gözaltilar yasandi. Gözaltina alinan insanlarin yüzde 95’i iskenceye tabi tutuldular. Iskencede 171 kisi öldürüldü. 12 Eylül döneminde bütün cezaevleri zulüm ve iskence evine dönüsmüstü. Ancak en yogun iskence Diyarbakir Cezaevi’nde yasandi. Oradan 34 tutuklunun cansiz bedeni çikti. Iç Güvenlik Komutani Esat Oktay Yildiran, tutuklu ve hükümlüleri, kaba dayak, falaka, diski yedirme, copla tecavüz, lagim suyunun içine birakma gibi vahset tezgâhlarindan geçirdi. Yildiran, 1988’de, Istanbul Kisikli’da bir halk otobüsünün içinde ailesinin gözü önünde basindan vurularak öldürüldü.
Netekim Pasa,`Bir Sagdan Bir Soldan`
Askeri mahkemelerde açilan 210 bin davada, 230 bin kisi yargilandi. 98 binden fazla insan ‘örgüt üyesi’ olmakla suçlandi. Yargilanan 6 bin 353 kisinin idami istendi. 49 kisi idam edildi. Darbenin ilk infazi Necdet Adali ve Mustafa Pehlivanoglu, Ankara’da 7 Ekim 1980’de idam edildi. Serdar Soyergin, 25 Ekim’de, Erdal Eren ise 13 Aralik’ta Ankara’da idam edildi. Devlet eliyle öldürülenlerin 17’si sol, 7’si sag görüslü; 25’i adli suçlu, biri de ASALA militaniydi. Darbenin basi Kenan Evren, yillar sonra bir televizyon programinda idamlar için söyle demisti: “Ben sag ve sol ayrimi yapmadim. Hatta o kadar ki mahkûm olanlar, idam cezasi alanlar var. Mesela sagdan bir tane mahkûmun idamindan sonra, bekletirdim. Sonra soldan bir tane idam ettirip, ötekini bekletirdim. Yani bir tane sagdan bir tane soldan adam astik. Sirf denge olsun diye buna dikkat ettim.”