"Cemaat yayinlari Küre TV ve Zaman gazetesinde yayinlanan ‘Ikindi Sohbetleri’ adli programin bu haftaki bölümünde, Fethullah Gülen’in yaptigi çok sert yorumlar dikkat çekti.
Gülen, “Dikkatle bas, batmaktan kork” baslikli programda AKP ve Cemaat arasinda yasanan krize iliskin tehditler savurdu. Devlet yönetiminden bahseden Gülen; “Tarih boyunca, çok güçlü ve çalimli bir edayla yola çikan ama daha birkaç adim ilerlemeden üzerine bastigi bir nohut tanesinden dolayi tepetaklak giden ve hiç beklemedigi bir virajdan uçuruma yuvarlanan binlerce insan olmustur” sözleriyle Basbakan Recep Tayyip Erdogan’i basina gelecekler konusunda uyardi.
Daha önce de benzer üslupla yasanan gerilime iliskin düsüncelerini açiklayan Gülen`in kullandigi ifadeler bu kez çok sert oldu.
"INSAN BIR ANDA KAYGAN ZEMINE GIRIYOR"
Said-i Nursi’den alintilar yapan Gülen, "Haram bir lokma, yalan bir kelime, yasak bir bakis veya gayr-i mesrû bir dokunus birer kayma noktasi oluyor ve bazi latîfelerin sönmesine, hatta ölmesine sebebiyet verebiliyor” diye konustu. Sözlerini “Insan, baslangiçta hiç de önemsemedigi bu küçük inhiraflar yüzünden zamanla yoldan çikiyor, kendi kimliginden uzaklasiyor, deger ölçülerine karsi yabancilasiyor ve her an düsebilecegi bir kaygan zemine girmis oluyor; bazen sürçüyor, bazen düsüyor, bazen de yüzüstü kapaklaniyor ve bir daha da belini dogrultamiyor. Hep iki büklüm ve kambur olarak yürümeye mahkûm oluyor” seklinde sürdüren Gülen’in yorumlarinin bütünün tehdit içerikli olmasi dikkat çekti.
"BU KIMSELERIN ARTIK FAYDASI YOKTUR"
Zaman yazarlarinin AKP’ye yönelik ileri sürdükleri iktidar paylasmama, yönetme hirsi gibi konularla da paralel degerlendirmelerde bulunan Gülen, hirsli, açgözlü, bencil ve doymaz olanlarin ölüm çukuruna düsecegini, ayaklarinin kayacagini söyledi: “Makam arzusu, taninma tutkusu ve söhret düskünlügü demek olan hubb-u câh az çok hemen her insanda vardir ve pek çoklari için öldürücü bir kayma noktasidir. Kimseden korkmamanin yegâne çaresinin, korkulmasi gereken gerçek kaynaktan korkmak oldugunu bilmeyenler için de havf bir ölüm çukurudur. Bir seyi hirsla istemek, açgözlülük ve doymazlik manalarina gelen tamâ ise bazi ser odaklarinin mü`minleri bile kendi menfur emellerine alet etmek için kullandiklari, gazâb-i Ilahî`yi celb eden ve hayat-i ebediyeyi bitiren bir tuzaktir. Devlet-i Âliye`nin de sonunu hazirlayan sebeplerden biri olan irkçilik, insanin en zayif ve fenaliga en açik damarini teskil eden benlik ve hak erlerini bile dört duvar arasina hapseden rahata düskünlük gibi hastaliklar da ayaklari kaydiran tehlike noktalaridir.”
Gülen, son krizde kendi yandaslarinin Erdogan ve AKP’ye dönük suçlamalarini su sözlerle ileriye tasidi: “Dünya kadar himmet ona açik duruyorken kapilari sürgüleme ve istifadeye kapali olma... Iste, bütün bunlar, iyi bir mü`min olma yollarinda buzlanma hasil eden ve zincirleme kazalara sebebiyet veren faktörlerdir. Bu hastaliga yakalanan bir insanin gönlündeki mücadele azim ve kararliliginin tahtina kendini begenme duygusu gelip oturur. Dini dünyaya duyurma tutkusunun yerini, taninma ve bilinme istegi alir. Karsilik beklemeden dine ve millete hizmet etme mülahazasi dünyevî beklenti hücumlarina ve sahsî çikar düsüncesine maglup olur. Böyle bir bitis sürecine giren insanin da artik hiç kimseye faydasi olmaz.”(26.02.2012/ BirGün)
Odatv.com