Tarih: 05.11.2012 08:07

Fransa`da seçmenler nasil oy kullandi?

Facebook Twitter Linked-in

6 Mayista Fransa’da yapilan cumhurbaskanligi seçimlerinde, Nicolas Sarkozy’nin yenilmesi dünyada ilgiyle karsilandi. Içerde emek düsmani, disarida saldirgan ve isgalci emperyalist politika yürüten Sarkozy’nin topladigi tepkiler Sosyalist Partinin adayi François Hollande’in seçilmesini sagladi.

Sarkozy’nin bes yildir yürüttügü sert emek düsmani politikalari, isçi ve emekçiler içerisinde çok ciddi tepkilere yol açti. Zira 5 yil içerisinde diger hükümetlerin 15-20 yil içerisinde hayata geçirme cesareti gösteremedikleri sermaye lehine sosyal saldirilari teker teker onaylatti ve yürürlüge geçirdi. Ülkenin en zenginleri ile dostlugunu ilan etmekten çekinmeyen Sarkozy, kisa süre içerisinde “zenginlerin baskani” unvanini kazandi. Üstelik ekonomik kriz döneminde bir taraftan emekçilere “kemer sikmanin” zorunlu oldugunu belirtirken, diger taraftan zenginlere “para dagitmayi” durdurmadi.

Seçimlerden sonra yapilan arastirmalara bakildiginda, ayda 1200 avro geliri olanlarin yüzde 59’u, 1200 ile 2000 avro kazananlarin yüzde 56’si, 2000 ile 3000 avro arasinda kazananlarin yüzde 55’i Sarkozy’ye karsi Hollande’a oy vermis. Ayda 3 bin avrodan fazla kazananlarin yüzde 66’si ise “zenginlerin baskanina” oy kullanmis. Yani ülkenin en yoksullari Sarkozy’nin yenilmesi için sandik basina gitmis ve Hollande için oy kullanmis. Emekçiler içerisinde Sarkozy’ye karsi oy kullananlarin orani yüzde 59, memurlar içerisinde ise yüzde 60’lara yakin. Isverenlerin ve esnaflarin ise yüzde 70’i Sarkozy’ye oy kullanmis. Yani Fransa’da cumhurbaskanligi seçimlerinin 2. turu bir çok seyin yani sira sinifsal bölünmeyi de yansitiyor.

Yine yapilan arastirmalara göre Sosyalist Partinin adayina oy verenlerin yüzde 55’inin, Sarkozy’nin tekrardan seçilmesini engellemek için sandik basina gittigini belirtiyor. Yani Hollande’nin cumhurbaskanligi koltuguna oturmasini saglayanlarin ezici çogunlugu, adayin programini destekledigi için degil, digerinin bilançosunu reddettigi için oy kullanmis. Elbette, Sarkozy’nin 5 yillik sosyal bilançosuna bakildiginda, emekçilerin her alanda yasam kosullarinin kötülestigi, alim güçlerinin düstügü ve issizligin arttigi görülüyor. Ama maalesef, yeni cumhurbaskaninin seçim programi bu taleplere cevap verebilmenin çok gerisinde. Zira, 5 yildir yürürlüge giren emek düsmani saldirilarin ezici çogunluguna dokunmayacagini belirtti Hollande.

YÜRÜTME SP’NIN ELINE GEÇECEK

Fransa’da seçim dönemi hâlâ bitmis degil. 10 ve 17 Haziranda milletvekili seçimleri gerçeklesecek. Yari baskanlik sistemine göre, parlamentoda cumhurbaskanini destekleyenlerin çogunlugu olusturmasi önem tasiyor. Zira cumhurbaskani ülkeyi yönetiyor, ama sunulan yasa taslaklarinin parlamentoda onaylanmasi gerekiyor.

Milletvekili seçim sonuçlarini simdiden öngörmek elbette zor, ama kesin olan bir sey varsa o da cumhurbaskanligi seçimlerinde estirilen rüzgarin bu seçimlere yansiyacagidir. Yani Sosyalist Partinin ya tek basina ya da diger “sol” partilerle birlikte mutlak çogunlugu elinde tutacagi ve bu yönde bir hükümet olusturacagina kesin gözüyle bakiliyor. Bu durumda, 1958’den bu yana yürürlükte bulunan 5. Cumhuriyet tarihinde bir ilk olusacak. Ilk defa bir siyasi parti ülkenin hemen hemen tüm yürütme organlarini elinde bulunduracak. Cumhurbaskanligi, senatoda çogunluk, ülkenin en büyük bir çok belediyesi, il meclislerinin ezici çogunlugu, bölge meclislerinin hemen hemen tümü ve bir ay sonra da parlamentodaki çogunlugu 60 senedir ilk defa yürütme organinin elinde olacak. Örnegin, sol güçler 1958’den bu yana senatoda hiç bir zaman çogunlugu ellerinde bulunduramamislardi. Sosyalist Partinin bu kadar güç toplamis olmasinin tek nedeni Sarkozy’ye karsi ana muhalefet gücü olarak görünüyor olmasidir.

HOLLANDE EMEKÇILERIN TALEPLERINE YANIT VERECEK MI?

Aslinda emekçilerin taleplerine cevap verme ve temel ihtiyaçlarini karsilama konusunda önündeki tek engel Sosyalist Partinin kimin hizmetinde oldugudur. Hollande de Sarkozy gibi burjuvazinin hizmetinde ve onun çikarlarini temsil ediyor. Elbette, Sarkozy dönemi ile farkini kanitlayacak bir seyler yapmasi gerekiyor ve kesinlikle yapacak da. Ama kriz döneminde alim gücü düsmüs emekçilerin, ayliklari dondurulmus memurlarin, çalisma kosullari kötülesmis fabrika isçilerinin taleplerine simdilik cevap verme gibi bir niyeti yok yeni cumhurbaskaninin. Zira, bütçe açigini kapatma adi altina “tasarruf paketinin” zorunlu oldugunu belirtiyor. Yani kemer sikma politikalari devam edecek. Yine “devlet harcamalarini” azaltma adi altinda kamu hizmetini bogan Sarkozy’nin bu alandaki saldirilarini geri çekmiyor.

Yani Sarkozy döneminde yapilan tüm sosyal saldirilarin özüne kesinlikle dokunmuyor. Görünen o ki, Hollande, emekçiler içerisinde büyüyen tepkileri azaltma ve Sarkozy’nin hayata geçirdigi sosyal saldirilari herkes tarafindan “kabul” edilir hale getirmekle mesgul olacak. Ama Sarkozy döneminden emekçilerin çikarttigi sonuçlar da var: Mücadele edilmeden hiç bir sey kazanilmaz.

Sol Cephenin bu seçim sürecinde aldigi büyük basari bunun bir göstergesidir. Uzun yillardir ilk defa tüm emek cephesi bilesenlerinin daha net bir sekilde “sinif mücadelesinden” bahsetmeleri de bunun bir isaretidir. (Fransa/EVRENSEL)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —