Spor yazari/Ozan Onur Gürsoy
Kart cezalisi Mustafa Muhammed ve sakatligi bulunan Emre Tasdemir disinda eksik yoktu. Buna ragmen Fatih Terim kadroda ufak degisiklikler yapti. Sag bekte Yedlin yerine bu maçta Linnes oynadi. Son haftalarda verimsiz bir performans ortaya koyan Linnes, formsuzlugunu bu haftada da sürdürdü ve ilk golde Muslera’ya attigi kisa pas Max Gradel için hediye oldu. Tecrübeli oyuncu bu hatayi degerlendirmesini bildi. Sivasspor’un attigi ikinci golde de yine bireysel bir hata gördük. Muslera tek zayif yönü olan yan toplardan yine gol yedi. Ceza sahasi içinde bosa çikan Muslera kalesine dönerken Yatabare’nin sutunu kurtardi fakat seken topu Tyler Boyd tamamladi. Galatasaray’in penaltidan buldugu golde bireysel hatayi bu sefer Sivasspor sol beki Ugur Çiftçi yapti. Babel’in pes pese attigi çalimlardan sonra Ugur Çiftçi topa elini soktu. Bu pozisyon orta ve yan hakemin gözünden kaçsa da vardan kaçmadi. Burda deginmek istedigim sey Ugur Çiftçi’nin neden böyle anlamsiz bir hamle yaptigi çünkü Babel son adam degildi ve bile bile topa elini soktu. Bu hamleyi hiç yapmamis olsaydi Sivasspor belki Istanbul’dan üç puanla dönebilirdi. Bu seviyedeki oyuncularin nasil böyle kolay hatalar yaptigini anlamakta güçlük çekiyorum. Ligin 28. Haftasindayiz Galatasaray ve Sivasspor gibi güçlü iki ekibin karsi karsiya geldigi bir maçta bile teknik, taktik konusamiyoruz. Yine oynanan oyun disinda göze çarpan sey, Türk Telekom Arena’nin zeminiydi. Kimi yerlerde yükselen, kimi yerlerde çukurlasan bir zemin vardi. Zaten Galatasaray’in gelecek maçlarini Atatürk Olimpiyat Stadinda oynamasi söz konusu.
Oyunun içine gelecek olursak; Sivasspor klasik Istanbul’da oynayan bir Anadolu takimi gibi maça basladi. Ancak Galatasaray erken yedigi gole yine erken reaksiyon verdi. Falcao’nun estetik golünden sonra sunu düsündüm: Bu adam, bu kadar sakatliklarla mücadele etmeseydi acaba bize ne gibi resitaller sunabilirdi? Umut ediyorum ki bu haftadan sonra Falcao’yu izleyebiliriz. Ancak sakatlik durumu olmazsa eger santrafor bölgesinde büyük bir çekisme olacak. Bunun yaninda Belhanda’nin ilk 11’e dönmüs olmasi da Galatasaray’in oyununa olumlu etki verdi. Bu sene sonu Belhanda’nin sözlesmesi bitiyor. Eger yerine iyi bir oyun kurucu alinamazsa Galatasaray Belhanda’yi arayacaktir. Fakat benim görüsüm sözlesme uzatilmamasi yönünde çünkü maas yüküne göre performasinin çok daha iyi olmasi gerekir.
Belhanda’nin bu maçta Emre Kilinç yerine oynamasina da bir anlam veremedim gedson oyunun içinde bazen yok oluyor Emre bu kadar formdayken hala Gedson oynuyorsa Galatasaray, Benfica’ya Gedson için ilk 11 söz mü verdi diye düsünüyorum. Ayrica deyinmek istedigim bir oyuncu da Onyekuru çünkü skor katkisi yapmadigi maçlarda oyundan düsüyor. Her geçen hafta performansi bir adim daha geriliyor fakat Fatih Terim’in vazgeçebilecegini zannetmiyorum. Galatasaray Besiktas’la puan farkini kapatamadi. Daha önümüzde çok hafta var. Ne olacagini hep beraber görecegiz ancak Galatasaray’in farkli bir oyun sistemi çikartmasi asikâr.