Bugün, 23 Kasım 2024 Cumartesi
Medya ve basin özgürlügü konusunda 2 gün süren konferans, ‘Türkiye: Kutuplasmis bir Ülkede Gazetecilerin Hak ve Özgürlügünü savunmak’ ana basligi altinda gerçeklestirildi. Oturumlarda gazetecilerin sorunlari masaya yatirildi.
Konferansin sonuç bildirgesini TGS Genel Baskani Ugur Güç okudu.
Haziran`da gerçeklesen seçimin ardindan Türkiye`de gazetecilere yönelik her türlü baskiyi kinadiklarini söyleyen Güç, “Bilhassa, Kürt sorunu kaynakli çatismalarin yeniden baslamasiyla birlikte, bölge illerinde çalisan meslektaslarimizin özgürlük ve güvenliginden kaygi duyuyoruz. Bu durumun halkin haber alma hakkini tehdit ettigine inaniyoruz.” diye konustu.
20 GAZETECI CEZAEVINDE
Türkiye’de 20 gazetecinin cezaevinde oldugunu ifade eden Güç, söyle devam etti: “Geçmis yillarda serbest birakilan gazetecilere yönelik yargi tehdidinin devam etmesini, sürmekte olan yüzlerce sorusturmayi esefle karsiliyoruz. Hükümet ve siyasetçilerin kendilerinden farkli çizgideki gazeteciler ve medya kuruluslarina yönelik hasmane tutumlarindan ve yaratilan hosgörüsüz ortamdan derin rahatsizlik duyuyoruz. Cumhurbaskani`nin elestiriye tahammülsüzlügü, savcilarin her türlü elestiri karsisinda hakaret davasi açmasi, medya patronlarinin çalisanlarini isten atarak susturmasi, ana-akim medyanin tehdit ve kamu ihalelerinin rüsvet gibi kullanilmasiyla hizaya getirilmesi, yargi bagimsizliginin göz ardi edilmesi gibi sorunlar bu düsmanca tutumun örnekleridir.”
Sendikasiz hareket etmenin gazetecileri kendi içinde böldügünü ve güvencesiz biraktigina dikkat çeken Güç, “1990`li yillardaki sendikasizlastirma operasyonuyla, Sendika’nin zayiflatilmasindan büyük üzüntü duyuyoruz. Gazetecilerin görevinin kamu çikarini gözetmek oldugunu ve gazetecilerin sindirilmesinin halkin haber alma hakkina bir saldiri oldugunu vurguluyoruz.” dedi.
YURTTASLARDAN VE SIVIL TOPLUM ÖRGÜTLERINDEN DESTEK BEKLIYORUZ
Türkiye`de gazeteciler mesleklerine yapilan saldiri karsisinda birlikte hareket etmeleri gerektigini söyleyen Güç, “Bir gazeteci veya yayin kurulusuna yapilan saldiri tüm gazeteci ve medya kuruluslarina yapilmis bir saldiri demektir. Gazetecileri, güçlü bir dayanisma hareketi olusturmak üzere Türkiye Gazeteciler Sendikasi çatisi altinda bir araya gelmeye davet ediyoruz. Daha iyi çalisma kosullarina ve bagimsiz bir medya ortamina ancak böyle kavusabiliriz. Yurttaslari ve sivil toplum örgütlerini, toplumumuzun uzun vadeli çikari için basin özgürlügü mücadelesini desteklemeye çagiriyoruz.” seklinde konustu.
GAZETECILERDEN HÜKÜMETE ÇAGRI
Sonuç bildirgesinde 1 Kasim’dan sonra kurulacak iktidarda istekler dile getirildi. Yeni hükümete çagrida bulunan Güç, “Gazetecilere yönelik hukuk disi sorusturmalara son verilmesi, cezaevlerindeki tüm gazeteciler serbest birakilmali. Gazeteciler hakkinda sürmekte olan dava ve sorusturmalar bir an önce düsürülmeli. Cumhurbaskani ve kamu görevlilerine hakaret adi altinda dava açilmasina neden olan yasa ve düzenlemeler derhal degistirilmeli, kamu görevlilerinin elestirilebilirligi, hesap verebilirligi ve yargi bagimsizligi saglanmalidir. Çogulculugun, saydamligin ve bir kamu hizmeti olarak gazeteciligin tesvik edilmesini istiyoruz. Kamu ihalelerinin, kamu sirketlerine ait reklamlarin ve vergi denetimlerinin medyayi kontrol etme araçlari olarak kullanilmasina son verilmelidir. Medyadaki tekellesmeyi engelleyecek, bagimsizligi, saydamligi ve çogulculugu garanti edecek düzenlemeler yapilmalidir.
Kamuya ait medya kuruluslarinin görevlerini bagimsiz bir sekilde ifade etmelerini saglayacak reformlar yapilmalidir.” ifadelerini kullandi.
Medya sahiplerinin çalisanlari isten çikararak susturmasinin önüne geçilmesi gerektigini dile getiren Güç, is güvencesi, sendikalasma ve iyi ücret saglayan adil çalisma kosullarinin olusturulmasi gerektigini ifade etti.
TGC BASKANI OLCAYTO: TÜRKIYE’DE BASIN ÖZGÜRLÜGÜNÜN YESERMESINE IHTIYACIMIZ VAR
Basin toplantisinda konusan TGC Baskani Turgay Olcayto, sunlari söyledi: “Sorunlarimizi enine boyuna masaya yatirdik. Baska illerden ve ülkelerden gelen meslektaslarimiz bize destek verdiler. Türkiye’de özellikle sahada çalisan arkadaslarimizin durumu diger çalisanlardan daha zor. Çünkü polis baskisi altinda çalismalarini yürütmek istiyorlar. Özelikle Güneydogu’da Terörle Mücadele Yasasi’nin yanlis yorumlanmasindan ve savcilarin bu konudaki asiri hassasligindan dolayi gazeteciler terörü desteklemekten gözaltina aliniyorlar. Gazetecileri uzun süre alikoyuyorlar. Türkiye’de bunun düzelmesi için halkimiza düsen görevler var. Yeseren bir demokrasiye ihtiyaç var. Türkiye’de basin özgürlügünün bugünkü durumu Afrika ülkeleriyle es deger.” seklinde konustu.
BIR MESLEKTASIMIZ GÖZALTINA ALINDIGINDA ARKASINDA OLMALIYIZ
Gazetecilere birlikte olmayi teklif eden Olcayto, “Geçmiste yapilan bütün hatalari aramizda tartisiriz. Ama bir meslektasimiz gözaltina alindiginda arkasinda olmaliyiz. Nesnel gazetecilik çok önemli. Nesnel gazetecilik, devlet gazeteciliginden ayri bir gazeteciliktir. Insan odakli bir gazeteciliktir. Nesnel gazetecilik yaptiginizda, gördügünüz haberi tarafsiz olarak aktarabilme sansini elde edersiniz. Nesnel gazeteciligi, meslegimize getirmek için elimizden geleni yapacagiz. Yurttasin haklarini koruyan yurttas gazeteciligini öne çikarmamiz gerekiyor. Ben dünkü toplantida gerçekten bir kez daha umutlandim. Dün politikacilar gelir geçer ama gazeteciler hep kalacak, gazeteler hep kalacak.” dedi.
JIM BOUMELHA: YENI KURULACAK HÜKÜMET GAZETECILERLE DIYALOGA GITMELI
Uluslararasi Gazeteciler Federasyonu Baskani Jim Boumelha, 180 ülkede 600 binden faza gazeteciyi temsil ettiklerini söyledi.
Gazetecilerin sosyal ve mesleki haklarini savunmanin zor bir is oldugunu ifade eden Boumelha, “Konferansin seçimlerin öncesinde, demokratik bir ortamda gerçeklestigini söylemek mümkün. Seçimlerden sonra iktidara gelecek yeni hükümetin, yeni ve demokratik adimlarla gazetecilerle diyaloga dayanan ortak adimlar atmasini öneriyoruz. Içinde bulundugumuz zamanlar, Türk gazetecilerin çok zorlu zamanlari. Hali hazirda 20 gazeteci hala hapiste, yüzlerce gazeteci sorusturmalarla, davalarla ugrasiyor. Gazete bürolari basiliyor. Gazeteciler saldiriya ugruyor. Bize düsen görev, hapiste olan gazetecilerin serbest kalmasini saglamak ve gazetecilerin tutuklanmasini önlemektir. Örgütlenme hakki korunmali. Sendika güçlendirilmeli.” ifadelerini kullandi.
