Türkiye Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi’nin bir yildir incelemede olan sari basin kartlarini iptal eden karari geri alinsa da gazetecilerin tepkisi devam ediyor. Gazeteciler ve meslek örgütleri kartlarin hangi gerekçeyle iptal edildiginin açiklamasini talep ediyor. Ayrica basin kartinin devlet tarafindan degil, meslek örgütlerince verilmesini isteyen gazeteciler bu konudaki girisimlerini de yogunlastirdi.
Iletisim Baskanligindan açiklama
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi da konuyla ilgili yeni bir açiklama yapti. Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Fahrettin Altun tarafindan yapilan açiklamada, basin kartlarinin iptal edildigine dair haberlerin dogru olmadigi ve basin kartlarina yönelik tüm islemlerin Basin Karti Yönetmeligi çerçevesinde gerçeklestigi belirtildi.
Açiklamada, basin karti basvurularinin Basin Karti Yönetmeligi’ndeki sartlarin yerine getirilip getirilmedigi konusunda “derin bir arastirmadan” geçirildigi vurgulandi. Bu arastirmalar kapsaminda bugüne kadar 13 bin 372 gazeteciye yeni basin kartlarinin teslim edildigi kaydedilen açiklamada, degerlendirme süreci devam eden basvuru sayisinin da 894 oldugu duyuruldu.
Açiklamada ayrica basin karti basvurusu yapan gazeteciler hakkinda arastirma yapilirken gazetecinin “gerçekten mesleki faaliyet icra edip etmedigine, herhangi bir terör örgütüyle baglantili olup olmadigina, mahkumiyet karari ya da meslek onurunu zedeleyici tutumlarda bulunup bulunmadigi gibi çesitli kriterlere” bakildigina da isaret edildi.
"Herkes internete girdi, gördü”
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi’nin bu açiklamasina karsin Türkiye Gazeteciler Sendikasi (TGS), Gazeteciler Cemiyeti, Çagdas Gazeteciler Dernegi basta olmak üzere gazetecilik meslek örgütleri, elektronik devlet uygulamasina giren yüzlerce gazetecinin sari basin kartinin iptal edildigi bilgisinin yer aldigini söylüyor.
DW Türkçe'ye konusan TGS Ankara Sube Baskani Esra Koçak Evrensel, BirGün ve Cumhuriyet gazeteleri çalisanlarinin da aralarinda bulundugu yüzlerce gazetecinin basin kartlarini yenilemek için bir yil öncesinden Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi’na basvurduguna dikkat çekti. Bir yildir bu gazetecilere kartlari konusunda sadece “incelemede” denildigini belirten Koçak, “Sonra herkes internete bir girdi ve gördü ki, kartlar iptal edilmis. Simdi iptal haberlerinin dogru olmadigini söylemek kabul edilemez” dedi.
Gazetecilerden ve meslek örgütlerinden gelen tepkiler üzerine Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi’nin kartlar üzerindeki iptal kararini kaldirdigina isaret eden Koçak, önümüzdeki süreçte gazetecilerin asil hedefinin basin kartlarinin meslek örgütlerince verilmesini saglamak olduguna da vurgu yapti.
“Kartlarimiz nerede”
Meslek örgütleri ve gazeteciler ayrica TGS’nin “Gazetecilik karta sigmaz” çagrisiyla bugün bir araya geldi ve Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi önünde eylem yapti. Eyleme CHP ve HDP’li milletvekillerinin yani sira avukatlar da destek verdi. Eylemde gazeteciler, yeni kartlarinin kendilerine acilen verilmesi çagrisi yapti.
Eylemde konusan Esra Koçak, Cumhurbaskanligi’nin geri adim attigini, örgütlü mücadelenin kazandigini ancak Cumhurbaskanligi’nin kartlarin iptali konusunda yeterli ve gerekli açiklamayi yapmadigini dile getirdi. “Basin kartlarimiz iptal edilmediyse, kartlarimiz nerede?” diye soran Koçak, “Bizler kimsenin icazetine ihtiyaç duymuyoruz. Halkin haber alma hakkini korumak istiyoruz” seklinde sözlerini sürdürdü.
“Basin kartlarini meslek örgütleri versin”
Basin kartlarinin iptaliyle ilgili tartismalarin ardindan gazeteciler, Türkiye'de basin kartlarini devletin degil, meslek örgütlerinin vermesi talebini gündemde tutmak istiyor.
TGS Genel Sekreteri Ilkay Akkaya, DW Türkçe’ye bu konuda uzun yillardir yapilan çalismalari yenilediklerini belirtirerek diger meslek örgütleriyle ortak bir sekilde konuyu gündemde tutmakta kararli olduklarini söyledi. Akkaya, “Basin kartinin devlet tarafindan verilmesi, gazetecilik faaliyetinin devlet tarafindan engellenmesi oluyor. Biz örgütler olarak basin kartlarini er geç verecegiz. Devlet de bunu kabul edecek. Kart vermek, devletin isi degil. Veremez” dedi.
Gazetecilerin eylemine destek veren Insan Haklari Dernegi Genel Baskani Öztürk Türkdogan da devletin basin karti dagitmaktan vazgeçmesinin temel insan hakki oldugunu söyledi. Türkdogan “Devlet, medyayi kontrol etmek istediginden, basin karti dagitarak kendini güçlü kiliyor. Oysa gazeteciye kart verme yetkisi meslek örgütünündür. Türkiye’nin de bu konuda evrensel standartlari yakalamasinin çoktan zamani gelmistir” diye konustu.
“Iktidarin memuru degiliz”
Cumhuriyet muhabiri Ozan Çepni, Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi’na sari basin kartini yenileyip turkuaz kart almak için basvuru yapan, ancak önce kartinin iptal edildigini sonra da bu iptalin kaldirildigini ögrenen gazetecilerden.
Iki yildir basin karti tasiyan genç gazeteci Çepni de basin kartlarinin meslek örgütlerince verilmesini istiyor. DW Türkçe'ye konusan Çepni, “Son bir senedir iktidarin memuru olmamizi istiyorlar. Sadece kendi onay verdikleri ölçüde haber yapmamizi ve kendi onayladiklari haberleri yapmamizi istiyorlar. Oysa biz, onlarin sevmedikleri haberleri de yazmak zorundayiz. Bu yüzden bizim gazetecilik standartlarimizi devlet degil meslek örgütlerimiz belirlemek zorunda” seklinde görüsünü dile getirdi.
Türkiye’de sari basin kartlari parlamenter sistemde basbakanliga bagli Basin Yayin Enformasyon Genel Müdürlügü’nce veriliyordu. Müdürlük bünyesinde toplanan basin karti komisyonunda meslek örgütleri temsilcileri de yer aliyordu. Cumhurbaskanligi Hükümet Sistemi’ne geçisle birlikte Basin Yayin Enformasyon Genel Müdürlügü kaldirildi. Sari basin kartlarinin turkuaza çevrildigi duyurulurken basin kartlariyla ilgili tüm islemleri Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi yapmaya basladi. Meslek örgütleri, baskanlik bünyesinde olusturulan herhangi bir komisyonda gazetecileri temsil edecek nitelikte örgütün yer almadigini öne sürüyor.
Hilal Köylü / Ankara
© Deutsche Welle Türkçe