Gazi`yi de duyun

Gazi`yi de duyun

Gezi var. Polisin çekilmesiyle sakinlesen, komün hayatinin son model tatli örneklerini görüp, haber olarak okudugumuz. Ezgi BASARAN/Radikal

 

 

Gezi var. Polisin çekilmesiyle sakinlesen, komün hayatinin son model tatli örneklerini görüp, haber olarak okudugumuz.

Bir de Gazi var. Polisin çekilmedigi, her aksam 21.00’de 15 bine yakin kisinin toplandigi, sonu genelde bol gazli biten ve maalesef haber olarak okumadigimiz. Kafamiza teröristlerin ve çapulcularin yasadigi, girilemeyen mahalle olarak kazindigindan belki de.

Fakat iste bir firsat… ‘Hop bu kadar da degil’ dedik diye hepimiz bir anda ‘çapulcu’, ‘marjinal grup’, ‘dis mihrak’ ve ‘asiri uç’ ilan edildigimize göre, önceki bilgilerimizi, devletin bize ‘terörist’, ‘çapulcu’ vesaire diye tanittigi her grup ve kimseyi tanimak için 10 numara bes yildiz bir firsat.

Dün aksamüstü Gazi Mahallesi’nde yürüyen gençlerle, esnafla, çogunlugu Alevi olan bu mahallenin saygi gören dedesi Veli Gülsoy ile bulustum. Gençlerden bazilari legal, bazilari ise illegal örgüt üyesiydi. Hepsinin süren siyasi davalari mevcut oldugundan, isimleri, yüzleri ve hatta bir kisminin sözleri bende saklidir. Araya girmeden onlarin neler söyledigini sizlere aktaracagim. Fakat önce bu görüsmelerin ortak paydasi olan birkaç noktayi siralamaliyim.

Gezi’deki direnise ilk günlerinde büyük katki saglamalarina ragmen, en önce kendilerinin unutuldugunu, yine Gazi’nin izole edildigini, polisin en siddetli performansini burada gösterdigini söylüyorlar.

 

 

 

 

 

 

  

 

 

Yavuz Sultan Selim Köprüsü meselesinin Gezi’deki kitle tarafindan “O isim degismeli” seklinde bir talebe dönüstürülerek dile getirilmemesine kiziyorlar.

Gezi’yi bir noktadan sonra görmeye karar veren basinin, Gazi’yi görmesi için birilerinin ölmesi mi gerek diye soruyorlar.

Her aksam baslayan ve sabaha dek süren yürüyüsler ivmesini Gezi direnisiyle almis olsa da, Gazi’de ilk kivilcim Yavuz Sultan Selim’in isminin 3. köprüye verilmesiyle çakmis. Baskinin, hayatima ve varligima karisiliyor bagirisinin, hakir görülmenin zirveye ulasip somutlastigi mesele kesinlikle Yavuz Sultan Selim ismi. Nasil ki, Gezi’de temel konu Topçu Kislasi. Burada, Gazi’de ise fena halde 3. köprü.

ASIRI UÇLAR HALKIN GERISINDE KALDI



Deniz – 32 yasinda / Bir sol örgüt üyesi

Tüm yurda yayilan Gezi Direnisi için Basbakan diyor ya asiri uçlarin, marjinal gruplarin isi diye… Bakin ben size bir sey söyleyeyim. Basina baksan yahut devlete sorsan Gazi Mahallesi asiri uçlarin, teröristlerin yuvasi degil mi… Gezi direnisi dedigimiz bu eylemler dizisinde asiri uç, marjinal grup olarak görülenler halkin çok gerisinde kaldi. Direnisin önünde, isteseler de yoklar. Çünkü bu sahiden siradan ve örgütsüz insanlarin sabirla her aksam yürüdügü, tencere tava çaldigi bir eylem. Asiri uçlar bu insanlara laf geçiremiyor. Dün sabaha karsi illegal denilen bir sol örgüt megafonla anons yapiyordu: ‘Ismetpasa Caddesi’nin sonuna yürümüyoruz, burada kaliyoruz’ diye. Kime yapti o anonsu bilmiyorum çünkü dinleyen olmadi. Halbuki o asiri uç denilen örgütler liderini, sözcüsünü dinler, birlikte hareket eder. Burada halk kafasina yattigi gibi hareket ediyor. Bir sol örgüt olarak teyzelere hiç lafimiz geçmiyor. Tavalara vura vura gidiyorlar. Sadece sol örgütleri degil, kimseyi dinlemiyorlar. Cumartesi aksami cemevinde bütün sivil toplum örgütleri toplanip bir karar verdi ki Ismetpasa Caddesi’ne çikilmayacak, karakola yaklasilmayacakti. Saat 21.00 oldu, millet basti Ismetpasa’dan vardi karakola. Ben böyle bir sey görmedim. Asiri uç diye bilinen insanlar bu hareketin birakin önünde olmayi, dinamiginde bile degiller. Sadece belki o kalabaligin bir parçasi seklindeler.

ORANTISIZ GÜCE KARSI ORANTISIZ ZEKÂ



Hasan – 27 yasinda / Bir siyasi parti örgütünde

Bu mahallede Alevilerin yillardir devlet tarafindan ezilmisligi var. Adiyaman, Malatya’da kapi isaretlemeleri sindirmeye çalisirken, 3. köprüye Yavuz Sultan Selim adi verilmesiyle sarsildik. Memleketin her yerinde bu direnis dursa da, o köprünün adi degismedigi sürece Gazi’de yürüyüs sürecektir. Abla biz polis siddetini yeni görmüyoruz. Bu mahallede dogmamizla basliyor. Buradaki gençler biber gazini gögsünde yumusatmayi Gezi’den önce ögrenmislerdi. Belki de Türkiye’nin en politize mahallesi oldugu için devlet burayi bastirmak için çok degisik yöntemler kullaniyor. Bizim yürüyüsümüze bildiginiz çevik kuvvet degil, özel harekât timleri geliyor. Hepimiz teröristiz ya! Aksam bize böyle yapan polis, gündüzleri ara sokaklarda uyusturucu satilmasina, fuhus yapilmasina müsaade ediyor. Acaba o uyusturucuyu, kadin ticaretini mahalleye kim getiriyor diye soruyoruz, biz de aptal degiliz. Politize gençligi böyle uyutacaklar diye düsünüyorlar. Benim iki ablam var, aksam isten geliyorlar kapinin önüne dizilmis 4 tencereden kendilerinin olanlari alip asagi iniyorlar. Kimse onlara in demiyor. Hayatlarinda oy vermek disinda siyasi hiçbir eylem yapmamis insanlar. CHP’ye bile ilgileri yok. Niye iniyorlar? Çünkü asagilanmaktan biktilar. Egemen Bagis ‘Köpekler istiyor diye atlar ölmez’ demis. Bakan Bagis’i gençler olarak bagislamiyoruz. Karsimiza çikan bu orantisiz güce orantisiz zekâmizla karsilik veriyoruz, verecegiz. Yalniz çogumuz artik Gezi’ye ugramiyoruz çünkü hiç bir sey elde etmeden eglence basladi. Içimden gelmiyor açikçasi.

BAZI SEYLERI RETWEET EDIN BARI



Inan – 17 yasinda, lise 3 ögrencisi

Biz burada sadece yerel basini, Twitter ve Facebook’u takip ediyoruz. Bizim gazetemiz Twitter. Sizi de oradan biliyoruz. Bazi seyleri retweet ederseniz de seviniriz. Bari bunu yapin. Kaç tane arkadasimiza gaz fisegi isabet etti, yerlere kanlar akti, biri hâlâ hastanede can çekisiyor. Kimse Gazi’yi konusmuyor. RedHack yardim etmese, #direngazi TT de olmayacakti. Bizi gören yok, o yüzden biz de artik basina bakmiyoruz.



Murat 30 yasinda – örgütsüz solcu

Hiçbir örgüte mensup olmayan bir solcuyum. Adalet duygumdan. Geçtigimiz cuma günü polisin attigi taarruz ses bombasi denilen seyin kapsülü elime çarparak patladi. Okmeydani SSK’dan verilen raporda da yaziyor. Polis ses bombasi atmiyor diyenler, bir zahmet Gazi’ye misafir olsun. Su anda avucumun içi paramparça. 42 dikis var, bas parmagim kirik ama kan akisi bozuk diye alçiya alinamiyor. Ben yine yürüyüse devam ediyorum her gece. Bizim burasi tam bir Gazi yürüyüsü. Bastonlu nine var, benim gibi kolu sargilisi, kafasi bandajlisi, ayagi alçilisi, gözü kapalisi… Ne arasaniz var, direnis gazisi olarak. Bu halde yürüyoruz çünkü bu devlet beni eziyor, görmezden geliyor. Bir köprü yapacaksin, ismini Yavuz Sultan Selim koyacaksin. Ben bir Alevi olarak, burada duramam ki…

 

 
AYDIN SÜNNILERDEN ÇOK RICA EDIYORUM



Gazi Cemevi Baskani ve Alevi Dedesi Veli Gülsoy

Gezi’de olup biteni bir halk hareketidir. Polisin etkisi azalinca neyin ne oldugu daha güzel anlasildi. Biri simidi bölüp veriyor, digeri dönerli ekmegini. Biz de gittik, lokma dagittik. Kimse birbirini tanimiyor ama kardestir. Herkesin ne istedigi bellidir. Nedir o? Gerçek demokrasi ve özgürlük gelsin, baski ve zulüm gitsin. Bunu diyor her kesimden halk. Biz de halkin yanindayiz ama bir dede olarak sunu da söylemeliyim: Bizim inancimizda siddete ve cebire asla yer yoktur. O yüzden otobüs duraklarini kirip dökmeyin diyoruz yalvararak bazi gençlere. Hakli talepler demokratik yöntemlerle ifade edilir. Gazi Mahallesi yillar var hep dislandi, hor görüldü, çapulcularin yeri dendi. Halbuki burasi dar gelirli ama dürüst insanlarin yeridir. Bunu da ancak gerçekten dürüst olanlar görebilir. Simdi artik hepimiz çapulcu oldugumuza göre gözler açilmistir diye umuyorum. Buradaki gençleri alevlendiren, içinde yer yapan olaylar oluyor bu memlekette. Gezi’den geriye gidiyor bizim sikintimiz. Kardesini, amcasinin çocuklarini öldüren, Osmanli topraklari üzerinde kardes kavgasini körükleyen, yanlis fetvalarla Alevi insanlarin katliamina sebep olan bir zalimin adini getirip köprüye verilmesini asla kabul etmiyoruz.

‘Özümüzden yaralandik’

Yavuz Sultan Selim isminden sadece rahatsiz olmadik, özümüzden yaralandik. Kalbimiz, ruhumuz zedelendi. Asla hazmedemiyoruz, uyku uyuyamiyoruz. Biz buna sonuna kadar direnecegiz. Çünkü bizim için Muaviye, Yezid, Mervan ne kadar zulümkârsa, ne kadar peygamber ve peygamber evladina zulüm etmisse Yavuz Sultan Selim de bizim için aynidir. Devletin bunu bilmemesine imkân var mi? Demek ki bilerek yapiyor, bizi bilerek böyle dara koyuyor. Halk burada en basta bu yüzden yürüyor. Her gün telefon aliyorum. “Dede siz orada sessiz oturuyorsunuz, yarin öbür gün bir baska kamu malina da Yezid ismini verirlerse yine oturursunuz artik” diye çok agir sitem ediyorlar. Bu ülkedeki aydin Sünnilerden de çok rica ediyorum, bu ismin oradan kalkmasi için bizimle yan yana durun. Ülkenin hayrina olan budur, kar
deslerim.