Bugün, 23 Ekim 2024 Çarşamba
Hükümet Gezi’yi bosaltinca kurtulurum sandi, her yer Gezi oldu Istanbul’da. Önceki aksam kendiliginden bir forum alanina dönüsen Besiktas Abbasaga Parki’ndaki ikinci gecede artik deneyimliydi gençler. Tartismalar artik daha politik. Dikkatler, “Bundan sonra ne yapacagiz?” sorusu üzerinde yogunlasti. TOMA’lar, gaz bombalari ve tutuklamalarla daraltilan demokrasi alani, baska parklarin “dogrudan demokrasi”ye açilmasiyla halk tarafindan genisletilmeye baslandi bile.
ÖRGÜTLENME REFLEKSI
Abbasaga Parki’ni yaklasik 1500 kisi tiklim tiklim doldurmus. Kalabalik nedeniyle forumu dinleyemeyenler çimenlere yayilmis kendi aralarinda tartisiyorlar. Örgütsüz olduklarini sanan gençlerin acil sorunlar karsisindaki çabuklugu aslinda örgütlenmenin artik bir refleks haline geldigini gösteriyor. Hizla moderatör seçiliyor, kurallar belirleniyor. Konusma süresi 2 dakika. Alkislamak, yuhlamak, karsilikli polemik yapmak yasak. Niyetleri birbirlerini gaza getirmek degil çünkü, bir an önce yeni bir yol haritasi belirleyebilmek. Kalabaligin çogu belli ki üniversite ögrencisi.
Ayaktakiler görüsü zorlastiriyor, “Oturmayanlar Tayyip olsun” uyarisiyla herkes oturunca forum da basliyor.
ÖRGÜTLENMELI AMA NASIL?
Polis siddeti öne çikan konulardan biri. Ancak gençlerin duygusu öfkeden çok siddetin vahsiligi karsisinda duyduklari saskinlik ve daha da önemlisi kalp kirikligi... Bir genç gördükleri siddet nedeniyle travma geçiren, gece uyuyamayan arkadaslarini anlatiyor.
Bir baska konu “örgütlenme”. Herkes “örgütlenmeliyiz” diyor ama nasil olacagi net degil. Mevcut partilerin hiçbirini istemiyorlar. “DISK, KESK flamasi bile olmasin” görüsü de destek buluyor, “politiklesmemiz lazim” ya da “Yeni bir politik parti olmali” fikri de.
Direnise destek vermeyen, kapilarini siginmak isteyenlere kapatan markalarin boykot edilmesi bir çok konusmaci tarafindan dile getiriliyor. Bir genç uyariyor: “Yerli mali kullanalim, bakkaldan alisveris yapalim falan tamam ama yeni zenginler de yaratmayalim.”
Saatlerce sürüyor forum. “Her yer Taksim olmasin artik, her yer Gezi olsun. Bundan sonra bütün parklar Gezi’ye dönüstürülmeli” de diyorlar, “Olaganüstü Hal” kalkinca elbet Gezi’ye de geri dönecegiz” de... Taksim Dayanismasi toplantilarinda daha fazla genç olsun da istiyorlar. Dayanisma’nin açiklamalarinin daha öz ve bir eyleme yönelten açiklamalar olmasini da...
Alkis yasagi ise tek bir kere deliniyor. Ukraynali gençler Türkçe olarak, “AKP’den hesabi gençlik soracak” dediklerinde...
Polisin Gezi Parki’nin disina attiklari aslinda çoktan parktan çikmislar, çevre mücadelesini demokrasi mücadelesine çevirmislerdi. Devlet siddeti süreci hizlandirdi. Apolitikligin, örgütsüzlügün dayatilmaya çalisildigi hareket kendi politikasini ariyor artik. Gezi’ye diktigi çiçeklere odaklanan hükümet, parkin disinda yeseren bu yeni örgütlenmeden daha çok korkmali, tohumlar elden ele, parktan parka dolasiyor...
‘SISTEM KARSI OLMALIYIZ’
Her ne kadar Karl Marx’in “Kapitalizm gölgesini satamayan agaci keser” sözüyle baslamis da olsa, Gezi Parki direnisi “antikapitalist” bir egilim göstermedi 20 gün boyunca, asagilayan tavri nedeniyle “anti-Basbakan” egilimiyle ilerledi. Bir genç, “Eylemler sistem elestirisine dönüsmeli” diyor. “Neoliberal, kapitalist sisteme karsi olmaliyiz” sözleri karsisinda tüm eller destek için kalkiyor. Basbakan Erdogan merak etmesin, kimse onun dilini kullanmiyor. Asagilamiyor, hakaret etmiyor. Dogrudan demokrasi meydanlarinin ana sagduyu ve dayanisma.Biri, AKP’ye destek verdikleri için insanlarin asagilanmamasini istiyor, “Yüzde 50 deniyor, onlari da kazanmaya çalismaliyiz” diyor. Genç bir kadin AKP’lilerle direnise nasil baktiklari konusunda yaptigi görüsmeleri anlatiyor: “Turizm etkileniyor diyorlar. Sonra somut bir ihtilal korkusu var, medyanin da bu konunun üzerine gitmesi nedeniyle ihtilalden korkuyorlar. Sandikta bulusalim egilimi var. Bir de alternatif parti çikarin biz de ona oy verelim diyorlar...” Eller yine havada...
ELIF GÖRGÜ
(Istanbul/EVRENSEL)
