Bu güne kadar ülke siyaseti ve hükümetle alakali bir kelime bile kaleme alip yazmak nasip olmadi vesselam. Son günlerde özelliklede gezi eylemleri basladigindan beri tüm gelisen olaylari dikkatle takip etmeye çalistim.
Bu olaylarin yasanmasinda bir avuç gencin hissiyati yillardir halkta olusan birikmis duygulari tasiran son damla özelligi tasir mahiyetindeydi. Gezi parkinda olusturulan KOMÜN dayanisma ve direnis ruhu görülmeye degerdi. Bizzat gidip incelemelerde bulundum. Hiçte bahse konu edilen gençlik tiplemesi degillerdi.
Bu sehrin Valisi, Büyüksehir Belediye Baskani neden Basbakanin iki dudagi arasina baka kaldi. Belki de süreçte etkin rol oynamamalari bir takim eylemci gruplari yüreklendirdi. Böyle midir bilinmez ama gençlerin bastan sona yaklasimlari tavirlari çogu zaman tarafimca takdir kazandi.
Bu ülkede bu güne kadar çesitli oyunlar oynandi planlar kuruldu ama hiçbir zaman milleti bir birine kirdirmaya güçleri yetmedi. Son dönemde ak partinin yada Basbakanin yürüttügü radikal politikalar insanlari bezdirme noktasina getirdi. Birçok açiklamada “bu çapulcular 3-5 agaci bahane ediyorlar amaç farkli” deniliyor. Evet, amaç farkliydi bunu kimler anlayabildi.
Bu güne kadar demokrasi yok dediginiz ülkemizde dün insanlar bu güne nazaran daha özgür ve bagimsiz hareket ediyorlardi. Ama su anda demokrasi var dediginiz halde, Türkiye’de insanlarin mahremine kadar girdiniz. Ülkeyi sattiniz, hakaretler ettiniz, askeri susturdunuz, basini susturdunuz, yargiyi susturdunuz, cumhuriyeti yok saydiniz. Demokrasi anlayisiniz bu mu?
Bu millet hep susturuldu Bir yerden sonra sabir tasti. Artik yok saymaciliga sesiz kalmayan halk yillarin birikmisligiyle sesini yükseltmeye basladi ve sokaklara tenceresini tavasini alarak “hükümet istifa” diye haykirdi. Bunlari polisle yildiramadiniz gaziniz suyunuz bitti ses bombalari asitli sularla müdahale ettiniz buda yetmezmis gibi sürekli “zor tutuyorum dediginiz %50’yi” tüm imkanlarinizi kullanarak miting alanlarina döktünüz.
Biraz da olsa anlamaya çalissaydiniz. Siz ülke disindayken içinizden birileri anlamaya çalisti. Yeri geldi yumusak yorumlarla durumu analiz etmeye çalisti. Ülkeye gelisinizde öfke dolu bir profille firçalamalar hakaretler pesi pesine gelmeye basladi. Gerdiniz. Nefret ettirdiniz. Belki politik stratejiniz geregi bunu yaptiniz ama bu halk inanin yaptiklarinizi unutmayacaktir.
Düne kadar kardesim dediginiz, aile dostum dediginiz demokrasi dersi vermeye çalistiginiz simdi ne oldu da 360 derece çark ederek, halkina zülüm ediyor diye hain kâfir ilan ettiniz. Simdi sizin yaptiginizla onlarin yaptigi arasindaki farki hiç degerlendiriyor musunuz?
Muhalefet partisinin düzenledigi bursa mitinginde “vur de vuralim öl de ölelim” sloganlari atildiktan sonra bunlara basbakan R.Tayip Erdogan demedigini birakmadi. 2 ay sonra Atatürk havalimaninda Basbakani karsilamaya giden Ak Parti teskilatlari “izin ver gidelim kafalarini ezelim” sloganlariyla ortaligi inletti. Sayin Erdogan bunlari neden duymazdan geldi. Bu sloganlari atanlari neden tespit ettirip partisinden ihraç ettirtmedi.
Gene twitter’de Ak Parti Genel Merkez Gençlik Kollari Baskani paylastigi yazida “Gerekirse Anitkabiri Yikariz” söylemine tepki bile gösterilmedi.
Simdi gelelim bu yabanci basina Türkiye’de maalesef basin susturuldu yasanan olaylar görmezden gelindi ama yabanci basin susturulamadi. Bu neden’den dolayi bu kanallara da Ak parti cephesinden oldukça sert tepkiler yagdi kendini yazar sanan bazi insanlarda bunu firsat bilerek ‘’baska hesaplari var aman haa, uymayin ülke elden gider’’ diye yazilar yazmislar. Halki provoke ederek yabanci basini hedef haline getiriyorlar. Bu nutuklarin bu saat itibariyle ülkemize zarardan baska bir sey kazandirmaz hedef haline getirdiginiz bu basin mensuplarinin burnu bile kanasa Ak Parti savunuculari sorumludur.