Afet Riski Tasiyan Alanlarin Dönüstürülmesi Hakkinda kanun meclisten geçince, Istanbul’da 18 ilçenin Belediye Baskanlari daha yasa çikmadan hazirladiklari kentsel dönüsüm projelerini Bakanliga gönderdi. Böylece yoksul emekçi mahalleleri için adeta bir karabasana dönen kentsel dönüsüm projeleri, yikim araçlari ve kolluk kuvvetleriyle bu mahallelerdeki evlerin kapilarinda belirecek.
Istanbul Eyüp’te bulunan alti mahallede de ayni tablo yasanacak. Çirçir, Karadolap, Aksemsettin, Alibeyköy, Yesilpinar, Güzeltepe’de yasayanlar tepkili. Bir gün, bütün birikimlerini ortaya koyarak yaptiklari evlerini devletten korumak zorunda kalacaklari akillarinin ucuna gelmemis. “Devlet vatandasini korumak için yok muydu” diye soruyorlar. 2-B arazisi üzerine kurulu evlerinin tapu bedellerini beklerken, simdi deprem riski denilerek evlerinin yikilmak istenmesine isyan ediyorlar. “Evlerimizi zenginlere vermek için yikiyorlar” diyor Karadolap Mahallesinden Esengül Sahin.
ZENGINLER IÇIN
2-B yasasindan tapu hakki kazandiklarini, rayiç bedelleri beklerken afet yasasiyla saskina döndüklerini vurgulayan Sahin, “Yasayi çikaran kendileri atan yine kendileri. Insanlari disari atacaklarsa niye çikardilar bu yasayi” diye tepki gösteriyor. Sahin, yillardir emek verdikleri evlerinin hükümet tarafindan zenginlere peskes çekilecegini dile getiriyor ve öfkeleniyor: “Fakiri de nereye atarsaniz atin. Niye hayvan mi bunlar.Demek ki devletimiz bizi hayvan olarak görüyor. ‘Sürün benim insanim’ diyor devletim bize. Devlete vergi veriyoruz, devlet ise bizi sokaga atiyor.”
EVLERIMIZ ÇOCUKLARIMIZ OLDU
1986 yilinda Erzurum’dan daha iyi bir yasam umuduyla Istanbul’a göç eden Tekin Günerol da, Eyüp Aksemsettin Mahallesinde gecekondu sahibi. 30 yildir da buradan hiç ayrilmamis, “Ayrilmaya da niyetim yok” diyor Günerol. Sohbetimiz sirasinda çevredeki büyük bloklari gösteriyor Günerol ve anlatmaya basliyor: “Biz buraya göçtügümüzde bu büyük bloklar yoktu. Hatta ne elektrik ne su ne de bir kanal vardi. Hepsini kendi imkanlarimizla getirdik”. Günerol, yasadiklari alanlara verdikleri emegin ne kadar büyük oldugunun anlasilmasini istiyor. “Neticede ölümüzle dirimizle, çolugumuzla çocugumuzla buraya yerlestik.” Yillardir tapu almak için beklediklerini ancak bir türlü alamadiklarini ifade eden Günerol, “Biz insanlardan bedava yer istemiyoruz. Tapularin hakki neyse alsinlar bize de evimizin tapusunu versinler. Ama evimizi yikmasinlar. Biz de rahat rahat oturalim” diyor.
HIÇ MI DEGERIMIZ YOK?
Hükümete tepki gösteriyor Günerol, “Bizim degerimiz hiç mi yok bu hükümetin gözünde” diye. Herkesin güvenli yapilarda yasamak isteyecegini söylüyor Günerol, “Ama yillardir yasadigi, alistigi yerlerde ister, bu yüzden yerinde dönüsüm diyoruz” diye ekliyor. Borçlandirilarak ev sahibi olmak istemediklerini anlatiyor Günerol, “Yarin ben o borcu ödeyemezsem o evi benim elimden alacaklar” diye endisesini paylasiyor bizimle. Günerol, evleri için sonuna kadar mücadele edeceklerini söylüyor, “Gerekirse Ankara’ya kadar gideriz” diyor.
BIR EMEKLI MAASIYLA NASIL BORÇ ÖDENIR?
Günerol gibi Aksemsettin Mahallesinde oturan Selahattin Turnagöl de sadece evlerinin tapusunu istediklerini belirtiyor. Yillardir her gelen Belediye Baskaninin kendilerini tapu için oyaladiklarini anlatiyor. Turnagöl, “Tapumuzu versinler. Gerekirse, biz yikar gücümüz yettigince yapariz” diyor. 13 yildir Karadolap Mahallesinde bir gecekonduda yasayan Menis Kepçeoglu da, tek bir emekli maasiyla geçindiklerini söylüyor. “Evim yikilir da borçlandirilirsam, ben o borcu nasil öderim” diye isyan ediyor. “Bunlarin istedigi sadece bizi sokaga atmak” diyor yine Karadolap mahallesinde oturan Turan Özcan. Ve ekliyor: “Hani Basbakan dedi ya bir vatandasa, ‘anani da al git’ iste bize de ‘çolugunuzu çocugunuzu alin gidin’ diyor.”
1986 yilindan beri Karadolap mahallesinde yasayan Rukiye Geçkin de evinin deprem riski var denilerek yikilmak istenmesine karsi. “Benim dört çocugum var. Bana bir tane daire verecekler. Onu da borçlandirarak verecekler. Ben o borcu ödeyemezsem ben yine sokakta kalacagim.” diyor Geçkin. 32 senedir Karadolap Mahallesinde oturan Kenan Gül de, “Biz sonuna kadar birlik ve beraberlik içinde evlerimiz için mücadele edecegiz. Evlerimizi rant yagmasina teslim etmeyecegiz”.
(Istanbul/EVRENSEL)
MERSIN`IN SÜRGÜNLERI
Selçuk Arslan
Mersin’den de kamuoyunda kentsel dönüsüm yasasi olarak bilinen Afet Riski Altindaki Alanlarin Dönüstürülmesi Hakkinda Kanun’a tepkiler gelmeye basladi. Mersin’in Akdeniz Ilçesinde kentsel dönüsüm alani ilan edilen Özgürlük, Çay ve Çilek Mahallelerinde yasayanlar yasanin kendileri için ‘sürgün’ anlamina geldigini söylediler. Iste kendi tanimlamalariyla ‘Kent Sürgünleri’nin gazetemize anlattiklari.
Yazé Akin: Ben ve yasli esim ile birlikte kaliyoruz. Baska da kimsemiz yok esim at arabasi ile tasimacilik yapiyor zar zor geçimizi sagliyoruz. Biz burada bir aileyiz biz bir ortak kültüre mensubuz bu kültürümüz yok edilmek isteniyor.
Abdülaziz Çakil: 20 senedir buradayiz. Zaten bir defa sürgün edildik. Gelisimiz normal olmadi. Zorla göç ettirildik Askerlerin zoruyla köyümüzü evimizi birakip geldik. Buradan nereye gidecegiz? Bize bu ülkede huzur çok mu görülüyor? Biz bu sürgün mantigina ve TOKI’ye karsiyiz.
Ahmet Varis: 19 senedir buradayiz. Sirnak’tan zülüm ve zorbaliktan kaçarak geldik. Buradan nereye gidecegiz? Neden Mezitli ve Pozcu da degil burada? Oralarda da bu tip evler var.
Abdullah Kazici: Zaten gelis sebebimiz dogru degil, sürgün edildik. Bir kere sürgün edildik, ikincisini kabul etmeyiz. Gücümüz yetene kadar buradayiz. Evlerimizi yiktirmayacagiz. Burada ki amaç örgütlü Kürtleri, örgütlü halki dagitmaktir.
Ömer Mara: Böyle bir mantik olmaz. Biz buralari isgal etmedik hakkimizla para vererek kaldik. O dönemin yetkilileri kendileri islemlerimizi yaptilar, simdi neden yikiyorlar? O zaman akil edemediler mi? Onlarin suçlarini bu halk çekmek zorunda degil… O zaman bize tapu vermeselerdi, biz de yerlesmezdik...
Bozdan Ergün: Biz bu kentsel dönüsüme karsiyiz. Buradaki halkin hepsi buna karsi. Neden bitisigimizdeki Karaduvar yikilmiyor da buralar yikiliyor? Cevabi çok net burada bir halkin birligi söz konusu.
DEVLETE GÜVEN AZALIYOR
Mülkiye Özdemir: 21 senedir buradayiz. Biz burada bir aileyiz, bu birligimizi bozmak istiyorlar. Biz buradan gitmek istemiyoruz. Evimizi onlara birakmayacagiz. Hiçbir yere gitmeyiz.
Kezban Deniz: 18 senedir buradayiz. Bizim ve çocuklarimizin bir düzeni var. Okul hayatlari alt üst olacak. Bu çok büyük sorunlara neden olacak. Yeni sorunlar yaratacaktir. Bu kabul edilemez, insanlarin bu tür durumlari görünce devlete olan güveni azaliyor...
Ömer Salgin: 13 yasindayim. Ben yikilmasini istemiyorum. Bu bir haksizliktir. Ben arkadaslarimdan ayrilmak istemiyorum..
Cemil Özer: Esnafim, 81 yilindan beri buradayim, Adiyaman’dan geldim. Çalismak için göç ettim. Bu is mantik isi degil. Kentsel dönüsüm olacaksa kentin görüntüsü bozuluyorsa yolun her iki tarafi temizlenebilir. Ama bir yanini birakip diger yanini yikmak hiç insani degil. Bu projenin halkla paylasilmasi gerekiyor. Hukuk devleti sisteminde bu tür uygulamalar halk ile paylasilir birlikte karar verilir. (Mersin/EVRENSEL)
BASKA YERE GITMIYORUZ
Ibrahim Kale / Erol Akkus
Ankara’nin Mamak ilçesinde bulunan Tepecik ve Dostlar semtleri, Türkiye’nin çesitli illerinden baskente göçmüs binlerce kisiye yuva olmus yillarca. Burada dogup büyüyenler artik çocuklarini evlendiriyor. Devletin ve belediyelerin tüm ilgisizligine ragmen buralari yoktan var edenler, simdi kentsel dönüsüm adi altinda bir çesit sürgüne zorlaniyorlar.
Onlarin itirazi, kentsel dönüsümün ugradigi her yerde söylenenle ayni: “Yaptiklari kentsel dönüsüm degil, rantsal dönüsüm.” Hiçbirinin daha saglikli binalarda yasamaya itirazi yok, ancak tek korkulari mahallelerinden kovulmak. Meclisten geçirilen yasa onlari da endiselendiriyor. Ama birlikte tutum aldikça kazanacaklarindan da eminler.
`ADALET ISTIYORUZ`
Hakki Akkus mahallenin eskilerinden. Baska yere gitmek istemedigini söyleyen Hakki Akkus’un tek istegi hükümetin “biraz adaletli” davranmasi.
Binali Akyol ise “Madem bunu yapacaklar, o zaman bize ikamet ettigimiz yerlerden yer verilsin. TOKI bizleri magdur etmesin. Bizler emekli maaslariyla, asgari ücretlerle zar zor geçinen insanlariz. Haklarimiz ne ise onlari versinler” diyor.
Cemal Alkan da Meclisten geçen yasa ile ilgili fazla bilgi sahibi olmadigini belirtiyor. Ama televizyondan kulagina çalinanlar bile Alkan’in endiselenmesine yetmis, “Bu yasaya karsiyim. Çünkü AKP kendi istegi dogrultusunda yasa çikariyor. Bizlerin fikrini almiyor” diyor. Mahallelinin uyanik davranarak güçlerini birlestirmesi gerektigini belirten Alkan, “Eger güçlerimizi birlestirmezsek evlerimizi de, her seyimizi de kaybederiz” diyor.
BIRLIKTE KARSI DURACAKLAR
Emre Akkus da yeni yasa hakkinda gazetelere yansiyan kadarini bildiklerini belirtiyor. Ama Akkus da “Sunu biliyoruz ki, vatandasin lehine bir yasa degil. Çünkü itiraz ettigin an hapse mahkum olabiliyorsun. Olmadi elektrikleri dogal gazi kesiyorlar” diyor. Akkus, mahalleliye de “Her ne sekilde olursa olsun haklarimizi savunmak için yan yana gelmek zorundayiz” diye çagri yapiyor.
Ögrenci Gizem Akkus da mahallede dogup büyüyenlerden. Mahallede yasayanlarin çogunun yoksul ve dar gelirli olduguna dikkat çeken Gizem Akkus, baska mahallelere giderlerse çok zorlanacaklarini düsünüyor.
28 yildir Dostlar’da oturan Selma Çiçek de çikan yasadan etkilenecek kendileri olmasina ragmen, hiçbir sekilde görüslerinin alinmadiginin altini çiziyor. Hükümetin yasa yaparken halkin fikrine basvurmasi gerektigini belirten Çiçek, barinma hakkini korumak için hep birlikte mücadele edeceklerini söylüyor.
(Ankara/EVRENSEL)
MINARENIN KILIFI HAZIRLANIYOR
TMMOB Izmir Il Koordinasyon Kurulu (IKK), yaptigi açiklamada hükümetin yapi üretimindeki kamusal denetimi kaldirmayi hedefledigini ifade etti. IKK Sekreteri Ferdan Çiftçi, hükümetin kentsel dönüsümün önündeki bürokrasiyi azaltmak adi altinda son bir iki ayda 84 adet yönetmelik degisikligi yaptigini söyledi. 14 Nisan’da yapilan yönetmelik degisikligiyle AKP’nin asil amacini ortaya koydugunu belirten Çiftçi, “Degisikliklere bakildiginda asil amacin yapi üretim sürecindeki belediyeler ve meslek odalarinin yapmis oldugu kamusal denetimin kaldirilmasi oldugu çok net görülmektedir. Böylece kentsel dönüsüm çalismalari sirasinda kamusal denetim yok edilecek, standartlara ve mevzuata uygun olmayan yapilarin önü açilacaktir” dedi. (Izmir/EVRENSEL)