Sanatçi Pinar Aydinlar, Dersim’de türkü söylemesinin yasaklanmasina tepki gösterdi. Pinar Aydinlar hakkinda, 29 Temmuz 2010 tarihinde Dersim’in Hozat ilçesinde yapilan 10. Munzur Kültür ve Doga Festivali’nde söyledigi Kizildere Agiti, Ali Haydar ve Kirmizi Gül türkülerini söyledigi için “TKP/ML terör örgütü propagandasi yapmak” iddiasiyla dava açilmisti. Aydinlar’in 1 yildan 5 yila kadar hapis istemiyle yargilandigi dava, önceki gün sonuçlanmis ve Aydinlar’in 3 yil boyunca Dersim’de türkü söylemesi yasaklanmisti.
Pinar Aydinlar karari, “Sanati susturarak, halki sindirmeye çalisiyorlar” diyerek degerlendirdi. Söyledigi türkülerin, ülkenin 50 yilllik ezgileri oldugunu dile getiren Aydinlar, “Bu türküleri sadece ben söylemedim. Halk ile söyledik. Dolayisiyla bu kararla koca bir halk korosunu da engellemeye çalisiyorlar” diye konustu.
‘TÜRKÜ SÖYLEMEYE DEVAM EDECEGIZ’
Karari ilk duydugunda içinde firtinalar koptugunu ifade eden Aydinlar sözlerine söyle devam etti: “Belki hapis cezasi almadim, ama sarkilarim yasaklandi. Hapisle degilse de, benim yillardir söyledigim türküleri yasaklayarak, kendimi ifade etmemi engelliyorlar. Hapishaneler aydinlarla dolu. Düsünce suçu diye bir sey var hâlâ. Bu fasizmin igrenç yüzü. Bizim halk olarak beraber mücadele etmekten baska sansimiz yok. Biz türkülerimizi söylemeye devam edecegiz” dedi.(Istanbul/EVRENSEL)
‘SARKI DEGIL, COGRAFYA YARGILANDI’
Zeynel Öztürk (Pinar Aydinlar’in avukati): Bu davada adi geçen türküler, Pinar dogmadan çok önce söylenen türkülerdi aslinda. Dolayisiyla davanin açilma nedeni türkülerin içinde bir suç olmasi degil, o türkülerin yazilmasina neden olan olaylarin geçtigi cografyada söylenmesidir. Türkülerin sözlerinden daha çok o cografyada dile getirilmesi nedeniyle dava açilmistir. Yani o cografya yargilanmaktadir. Biz türkülerin herhangi bir sözünde suç unsuru olmadigini savunuyoruz. O nedenle beraat talep ettik basindan beri. Ancak mahkeme 3. yargi paketi denen 6352 sayili yasayi uyguladi. 3 yil içersinde benzer bir suç islenip bir mahkumiyet (ceza) alinmadigi takdirde, davanin düsmesine karar verilecek. Su anda yargilanmanin ertelenmesine karar verildi. Yani yargilanma durdu. Ancak bir ülkede hâlâ türküler yargilaniyorsa, türkü söyledigi için sanatçilar yargilaniyorsa, o ülkede demokrasiden, insan haklarindan, özgürlüklerden bahsedilemez. Türküler yargilanamaz. Bu yüzden bu ülkenin çagdaslari, demokratlari, sanatçilari olarak, inadina türkü söylemeye devam edecegiz. Çünkü bir ülke ancak bu sekilde demokratiklesebilir.
SORUN YARGIDA
Hüsnü Öndül: Türkiye yargisi, anayasanin 90. maddesine ragmen düsünceyi suç saymaya ve mahkumiyet kararlari vermeye devam etmektedir. Ikinci olarak Türkiye yargisi AHIM icraatlari ile çelisen kararlar vermeye devam etmektedir. O nedenle ifade özgürlügünü sinirlandiran yasalar sorunu, önemli bir sorun olmakla birlikte esas problem yarginin ifade özgürlügüne yaklasimiyla ilgilidir. Aydinlar’in, Say’larin yargilanmasi da bunu göstermektedir.
YASAKLANAN SANAT
William Burroughs’un “Yumusak Makine”si ve çevirmeni Süha Sertabiboglu, Chuck Palahniuk’un “Ölüm Porno”su ve çevirmeni Funda Uncu, geçtigimiz yil yargilanmaya baslamisti.