`Hayata Dönüs Operasyonunu Içisleri ve Adalet Bakanligi uyguladi`

`Hayata Dönüs Operasyonunu Içisleri ve Adalet Bakanligi uyguladi`

Dönemin Istanbul Cumhuriyet Bassavcisi Ferzan Çitici, 2000 yilinda gerçeklestirilen `Hayata Dönüs` operasyonuyla ilgili `Içisleri ve Adalet Bakanligi müstereken uyguladilar. Bu olayin sorumlulari bulmak yargiya aittir` dedi.

Cem TURSUN 

Bakirköy 13. Agir Ceza Mahkemesindeki durusmada, 29 tutuklu sanik ile dönemin Istanbul Cumhuriyet Bassavcisi Ferzan Çitici de hazir bulundu. 

ÇITICI TANIK OLARAK DINLEDI 
Durusmada Ferzan Çitici tanik sifatiyla kürsüye alindi. Olaylar sirasinda Bayrampasa Cezaevi içinde olaylarin yasanmadigi bölümde oldugunu belirten Ferzan Çitici o dönem cezaevindeki ölüm orucundaki mahkumlarla 2 ay boyunca görüstügünü, bu görüsmelerde gazeteci ve aydinlarin da yer aldigini söyledi. 

Çitici, Adalet, Içisleri ve Saglik Bakanligi’nin imzaladigi üçlü protokol üzerine Bakanlar Kurulu’nun aldigi bir kararla operasyona karar verildigini belirterek, "Ayni gün sabah 5’te operasyon basladi. Operasyon günü Cezaevi müdürü operasyona iliskin talep gönderdi. Ben de ’olur’ imzasi verdim. Ama ben müdahaleye hangi komutan katildi, kaç kisi vardi ve kimler yönetti bilmiyorum. Cezaevi müdürünün odasinda müdahaleyi takip ettim. Orada otururken askeri yetkililerde vardi. Içerde anons yapiliyordu. Anonslarin isabetli oldugunu, herhangi vahim bir olaya sebebiyet verilmemesini söyledim. Kisa bir süre sonra silah sesleri gelmeye basladi. O zaman jandarmanin silah kullandigini anladim" dedi. 

"OPERASYONU GÖRMEDIGIM IÇIN TUTANAGI IMZALAMADIM" 
Operasyondan sonra jandarma görevlilerinin kendisine bir tutanak getirerek imzalamasini istediklerini belirten Çitici, ‘Tutanakta görgüye dayali bilgiler vardi. Ben jandarmanin nasil müdahale ettigini görmedigim için imzalamadim. Müdahale emrini de ben vermedim. Diger bassavcilar imzaladi, siz neden imzalamiyorsunuz diye sordular. ’Benim bu tutanagi imzalamam dogru degil, operasyonu göremedim’ dedim ve imzalamadim. Operasyon bitti. Ben hava almak için disari çiktim. Yanimda Fikret Ünalan vardi" diye konustu. 

"KRIPTOLU TELEFONDA GIZLI OPERASYON KONUSULDU" 
Eylemden bir gün önce Adalet Bakanligi tarafindan arandigini belirten Çitici, "Jandarma Bölge Komutanligi’na gitmemi, oradan kriptolu telefonla görüsme yapacagimizi söylediler. Dönemin Üsküdar Bassavcisi ile gittim. Telefonda gizli bir operasyon yapilacagini söylediler. Ölmekte olan kisileri kurtarmaya yönelik bir operasyon olacakti. Operasyonun bana nasil yapacagi anlatilmadi. Toplanti niteliginde degildi. Cumhuriyet Bassavciliginin cezaevi yönetimi ile ilgili yetki ve görevi yoktu. Kuvvet isteme veya müdahale isteme yetkisi cezaevi müdürüne aittir" dedi. 

"OPERASYONU IÇISLERI VE ADALET BAKANLIGI MÜSTEREK UYGULADI" 
Magdur avukatlari operasyonun sorumlusunun kim oldugunu sordu. Çitici,"Hükümetin aldigi karari Içisleri ve Adalet Bakanligi müstereken uyguladilar. Bu olayin sorumlulari bulmak yargiya aittir" dedi. Magdur avukatlarinin operasyona siz mi izin verdiniz yoksa Adalet Bakanligi ’nin baskisiyla mi ’olur’ belgesini imzaladiniz’ diye sormasi üzerine Çitici sinirlenerek "Vahsete izin verdim dememi mi bekliyorsunuz. Operasyondaki kisilerin ölecegini bilemezdim. Bana öldürülecekleri konusunda bilgi verilse karsi çikardim" seklinde yanit verdi. 

"ASKERLER GELISI GÜZEL ATES ETMIS OLSALARDI, KATLIAM OLURDU" 
Mahkeme Baskani tanik olarak çagrilan Zeki Bingöl’ün mahkemeye yazili olarak bir ifade gönderdigini belirtti. Bingölyazili olarak mahkemeye gönderdigi ifadesinde, 2000 yilinda Jandarma Genel Komutanligi atamalari ile Bayrampasa Cezaevine istihbarat harekat ve egitim subayi olarak görevlendirildigini belirtti. 

19 Aralik’taki operasyonda görev aldigini ifade eden Bingöl , "Benim taburumu komuta eden kisi Tabur Komutani Dursun Ertugrul’dur. Birligin görevi Bayrampasa cezaevinin dis korumasinda emniyet tedbiri almasi, görev yerlerini izlemek ve harekati yöneten komutan olan Istanbul Jandarma Bölge Komutani Tuggeneral Engin Hos’a bilgi vermekti. Engin Hos’un görevi ise, dönemin Istanbul Bassavcisi Ferzan Çitici ile Cezaevi Savcisi Fikret Ünalan’i, bilgilendirmekti. Harekat tamamen Engin Hos’un yazili verdigi ’Tufan Harekat Emri’ne göre gerçeklestirildi. Bildigim kadariyla da emrin disina çikilmadi. Engin Hos, mahkumlara megafonla, ’Teslim olun. Direnis göstermeyin’ seklinde çagri yapti. Bu çagriyi da Ferzan Çitici’nin hazirladigini biliyorum. Birlikler yerlerini aldiktan sonra bu bildiriyi tüm koguslara okudum. DHKP-C koguslarinda okudugum sirada, ates açildi ve sicak çatisma basladi. Çatismaya sadece DHKP-C ve TIKKO mensubu olan kogustakiler katildi. Diger kogustaki PKK ve diger örgüt mensuplari, direnis göstermeyerek tahliye edildiler. DHKP-C ve TIKKO’nun bulundugu koguslardan alt koridora malzemeler atilarak yangin çikarildi ve müdahale birliklerinin koguslara girilmesi engellendi. Direnis gösterilmeyenlerin koguslari is makineleri ile delindi ve tahliyeler gerçeklestirildi. Yanan koguslar demir parmaklikliydi. Direnis gösterdikleri için içeri giremedik. Oraya müdahale edilemedi ancak bahçeye çikan alt kattaki kilitli kapiyi açip, yanginda ölen insanlarin kurtarilmalari mümkün oldugu bir gerçekti. Ancak kimse bunu yapmadi. Benim gördügü 6 insan feci sekilde ölmüstür. Bu olaylar gerçeklesirken 2 kisi operasyonun sona erdirilmesi için kendilerini kogus bahçesinde yakarak hayatlarina son verdiler. Bu karmasada yaralanan 4 tutuklu ölmüstü. Bunlara ulasmak ancak yangin söndürüldükten sonra mümkün oldu. Eger görevli askerler gelisi güzel ates etmis olsalardi, katliam olurdu" dedi. 

"ATILAN GAZ BOMBALARINI MESLEK HAYATIMDA HIÇ GÖRMEDIM" 
Operasyonun 12 saat sürdügünü ifade eden Bingöl, "Operasyon bittiginde Istanbul Bassavciligi’nca görevlendirilen 5 kisiden olusan heyet ve Eyüp’ten 3 savci, gerekli incelemeleri yapmislardir. Yapilan arama sonucunda, belge ve suç unsuru olan malzemeler tutanaga geçirilerek, müsadere altina alindi. Operasyon sirasinda armuda benzeyen, bir cins lastik kapli gaz bombasi atildi. Ancak bu bombanin Jandarma Genel Komutanligi’na bagli olan envanterlerde olmadigini biliyorum. Meslek hayatimda da hiç görmedim. Bu malzeme Engin Hos’un emriyle kullanildigini sonradan ögrendim. Operasyondan önce hazirlik asamasinda, dönemin Jandarma Genel Komutani Aytaç Yalman, Istanbul ’a gelerek, Türkiye çapinda yapilacak olan cezaevlerine müdahale sunulu seminer tipinde, denetleme ve bilgi alma seklinde toplanti yapti. Toplantida Bayrampasa basta olmak üzere, Ümraniye, Metris, Pasakapisi cezaevleri konusunda, mevcut durum hakkinda da bilgi aldi. En çok Bayrampasa Cezaevi üzerinde duruluyordu. Çünkü Bayrampasa’da elde edilecek basariyla yurt çapindaki tüm operasyonun basariya ulasacagina inaniliyordu. Bayrampasa terör örgütleri yapilanmasinin merkezi olarak görülüyordu. Operasyon öncesinde haftada 3 kez toplanti yapiliyordu. Tutuklular Ferzan Çitici’yi rehin almayi planliyordu. Tutuklularin en vahim plani, 60 bloktan olusan cezaevi çatisini yakarak, yangin çikarmakti. 

"SUÇ ÖRGÜTLERINCE HEDEF OLARAK GÖRÜLÜYORUM" 
Bingöl ifadesini yazili olarak göndermesinin sebebini ise söyle açikladi: "DHKP/C ve bazi çikar amaçli suç örgütlerince tarafim hedef olarak görülmektedir. Bu nedenle hakkimda koruma karari alinmistir. Özellikle bu dava ile ilgili mahkeme tarafindan tanik olarak dinlenecegim hususu basina yanismasiyla birlikte adi anilan örgüt ve istiraklerinin sahsima eylem hazirligi içinde oldugu yönünde istihbarat vardir. Muhtemel günde durusmanin yapilacagi 25 Mayis 2012 günü eylem gerçeklestirilecegi yönünde duyumlar vardir. Ben gelip ifade verecegim. Ancak bir sekilde durusmaya gelmeden önce basima bir hadise gelir ise diye beyanimi yazili olarak sunmak istedim" 

BINGÖL ’E ZORLA GETIRILME KARARI 
Mahkeme heyeti durusmaya verilen aranin ardindan ara kararini açikladi. Heyet tanik Zeki Bingöl ve dönemin cezaevi savcisi Fikret Ünalan’in zorla getirilmesine karar verdi. Ayrica katilanlardan Ali Ekber Düzova’nin tanik olarak beyanin Almanya’da yetkili makamlara verilmesine hükmeden mahkeme, saniklarin durusmalardan vareste tutulmasi yönündeki istegini de reddetti. 

ADLIYE ÖNÜNDE EYLEM 
Öte yandan Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanisma Dernegi üyesi bir grup ise durusma öncesinde Bakirköy Adliyesi önünde basin açiklamasi yapti. "Adalet istiyoruz" slogani atan grup "19-22 Aralik katliaminin sorumluluari cezalandirilsin" yazili pankart açti. Basin açiklamasinin ardindan grup durusma süresince adliye önündeki bekleyisini sürdürdü. (dha)