HDP VE CHP YER MI DEGISTIRIYOR

HDP VE CHP YER MI DEGISTIRIYOR?
HDP’nin seçimlere tek basina girmesi siyasi hayat açisindan önemli bir degisiklige isaret ediyor.HDP’nin yüzde 10’luk barajin altinda kalmasi halinde ortaya çikacak sonuçlar belli. Bu durumda HDP’nin bagimsiz olarak çikardiklari 35 civarinda milletvekili büyük ölçüde AK Parti’nin hanesine yazilacak. Ve AK Parti tek basina bir anayasa metni hazirlama, baskanlik sistemine geçme imkânlarina çok daha rahat bir biçimde kavusacak. Bunun Kürt meselesi açisindan ifade edecekleri ise önümüzdeki günlerde yasanacak gelismelere, çözüm sürecinin tutturacagi yola yakindan bagli... HDP sizce yüzde 10’luk baraji geçebilir mi? Bu, çok mu çok zor gözüküyor. Es baskanin cumhurbaskanligi seçimlerinde yüzde 9’a yükselmesi, bu seçimlerin özelliginden ötürü kendi basina aldigi oy olarak kabul edilemez. Kapsamli bir sekilde yapilan kamuoyu yoklamasi ise karsilastirmali olarak degerlendirildiginde HDP’nin yüzde 6,5-7 civarinda bir oy potansiyeli oldugunu gösteriyor.3 puanlik bu farki HDP kapatabilir mi? Eger ki yüzde 10’a ulasabilirse, siyasi arenada Kürt meselesinin daha da ilerisinde bir anlam tasiyacak. Durum bu mihvelde HDP 55-60 civarinda vekil çikarir ve bunun 20-25 arasindaki vekil sayisini AK Parti’den alabilir. Bu durumda, AK Parti’nin anayasal çogunlugun gerisine düsme ihtimali demektedir. Siyasi iktidarin önünde, Baskanlik sisteminden vazgeçme yahut onu zorlayacak bir uzlasma seçenegi kalacaktir. Bundan iki sey anlamaliyiz: 
1.HDP eger yüzde 10’luk baraji geçerse Ak Parti’nin baskanlik sistemine büyük engel olabilir. Veya bu 10’luk baraji geçemezse Ak Parti’nin ekmegine yag sürebilir. 
2.HDP, bunun da ötesinde, simgesel olarak hem ülkedeki muhalefet boslugunu doldurma hem yeni arayislarin adresi olma niteligi tasimaktadir.
HDP’nin baraji geçme sansini arttiracak olan da bu iki anlamdir.
Türkiye’de keskin kutuplasma ve baskanlik sistemi tartismalarinin bu kutuplasmanin yeni tasiyicisi oldugunu göz önüne getirirsek, yukarida altini çizdigimiz iki anlamin meydana getirecegi sinerji etrafinda farkli muhalif kesimlerde HDP’ye dogru bir hareketlenme hiç sasirtici olmaz. HDP etrafindaki tartismalar, muhalefette de benzer, hatta daha kuvvetli bir durumun yasanma ihtimaline isaret ediyor. Barizdir ki, önümüzdeki seçimlerde “gerçek yaris AK Parti ile HDP arasinda olacaktir”.Oy orani ne olursa olsun, baraji geçtigi andan itibaren HDP’nin belirleyiciligi ciddi oranda yükselecek ve CHP’yi ikame etme potansiyeline sahip olacaktir. Böyle bir durumda karsimiza pek çok baska “soru”nun çikacagina süphe yoktur.
Kürt siyasi hareketi böyle bir güç elde ettigi takdirde nasil bir strateji izleyecektir? HDP’nin Türkiye partisine dönüsme kapasitesi ne kadar güçlüdür? Bu sorulara zaman ve siyaset tarafindan pozitif yanit verildigi takdirde HDP’nin Türkiye’de muhalefetin tasiyici partisi haline dönüsmesinin önünde hiç bir engel yoktur. Ancak her kosulda Kürt siyasi aktörleri yeni Türkiye’nin kurucu unsurlari arasina girecek, HDP kilit parti olacaktir. 2002 Kasim’da baslayan bir siyasi öykünün kritik anlarindan birisine ilerliyoruz... Iktidari açisindan da, muhalefet açisindan da... Toplum, siyasetin kendisini içine hapsetmesine tepki vermeye basladi. Toplumsal ve siyasal dinamizm iç içe girme egilimi göstermeye yüz tuttu. Isaretler çok güçlü olmamakla birlikte, ciddi isaretlerdir. Ve bunlar bizim geleneklerimizde siyasi hareket ve degisimin göstergeleridir. Yarinlarin ne olacagini kestiriyor gibi gözüküyor olsakta, farkli farkli yeniliklerle karsi karsiya gelecegimizi unutmayalim… Gün dogmadan neler dogar. Dogacak gün hayirlara vesile olsun…