Bugün, 25 Kasım 2024 Pazartesi
Haber: Mustafa Siviş
Demokrasinin göstergesi olan medyadır, basın Özgürlüğüdür. Artık basın özgür değildir. İktidara geldiğimizde ilk saatlerde söyleyeceklerimiz arasında demokrasi için basın özgürlüğüdür” dedi.
DEVA Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle, 7 Ocak Cumartesi sabahı düzenlediği davette konuşan DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol, yerel basından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başkan Erol'un “Bizim ittifak masamızda HDP yok, bizim masamızdaki 6 parti belli” ifadeleri dikkat çekti.
Mansur Yavaş mı HDP mi?
Biz de Gazete Esenler olarak davete katılarak sorularımızı sorduk. HDP'li Beştaş'ın“bizim desteklemeyeceğiz tek aday Mansur Yavaş” şeklinde yaptığı açıklaması ışığında, DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol'a “eğer Mansur Yavaş’ın aday olması gibi bir durum söz konusu olursa, DEVA Partisi Mansur Yavaş’ı mı destekleyecek yoksa HDP’yi desteklemeye yönelik bir tasarruf mu sergileyecek?” şeklinde soru yönelttik. DEVA Partili İl Başkanı Erhan Erol sorumuza “6’lı Masa Mansur Yavaş derse biz sonuna kadar arkasında dururuz” dedi. Fakat DEVA’lı Erol’un HDP’ye yönelik söylediği İspanyol atasözü tartışılır nitelikteydi.
“Şeytan zaman zaman kutsal kitaplardan ilahi pasajlar okur”
DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol “ insan rakiplerinin fikirlerine doğru diyebilir, İspanyol atasözü vardır. Şeytan zaman zaman ilahi kitaplardan ilahi pasajlar okuyabilir. Söyleyenin şeytan olduğuyla, söylediğinin Allah’ın kelamı olduğu birbirine karıştırılmamalıdır. Şeytan kutsal kitaptan ayet okudu diye kutsal kitabı bir tarafa atamazsınız, kutsal kitaptan ayet okudu diye de şeytanın şeytanlığı gitmez. Biz en zıt partilerin söyledikleri doğruysa bile bu doğrudur deriz. Bu o partiyi tamamen desteklediğimiz anlamına gelmez.” şeklinde konuştu. DEVA Partisi İstanbul İl Başkanı Erhan Erol’un bu sözleri HDP’ye yönelik şeytan metaforu yaptığı yönünde soru işaretleri yarattı. HDP konusunda neden böyle bir atasözü üzerinden açıklama yaptı ve neden Genel Başkan Ali Babacan’ın aksine çok keskin ifadeler kullandı? Bu ifadeler Ali Babacan’ın son sözleri ile ters düşmüyor mu? DEVA’LI yöneticiler ortak bir çıkış sergileyemiyor mu?
