Karadeniz gezisini erteleyerek Ankara’ya dönen HDK Milletvekilleri Sirri Süreyya Önder, Ertugrul Kürkçü, Sebahat Tuncel ve Levent Tüzel, Mecliste basin toplantisi düzenledi. Sinop’taki saldirinin planli, psikolojik harekat planinin bir parçasi oldugunu belirten vekiller, Hükümeti gerekli önlemleri almayan, olayin büyümesine seyirci kalan yerel görevlileri görevden almaya çagirdilar.
Ilk sözü alan BDP Istanbul Milletvekili Sirri Süreyya Önder, HDK’li vekiller olarak baris sürecini paylasmak için Karadeniz’e gittiklerini söyledi. Sinop’a girer girmez toplanti yapacaklari çay bahçesinin sivil, fasist güçler tarafindan tehdit edilerek kapatildigini, bayrak asildigini anlatan Önder, linççi güruhun da önünde toplandigini, ardindan ögretmenevinin taslandigini söyledi.
BELEDIYE BASKANINDAN ÖZÜR
Sinop Belediyesi CHP’li Baskanin yerel gazetedeki kiskirtici demeci kendisinin de Tüzel’in de okudugunu belirten Önder, ancak o kargasada gazeteyi kaybettiklerini söyledi. Konunun farkli tartisilmasini önlemek adina, kanitlayana kadar Belediye Baskanindan özür dilediklerini belirten Önder, Baskanin “Haberim olsaydi kendilerine çay içirdim.” söyleminin de dogru olmadigini söyledi. Yereldeki arkadaslarinin iki kez randevu talep ettigini, ancak verilmedigini, dolayisiyla Belediye Baskaninin haberdar oldugunu vurgulayan Önder, Tayfun Ertem adli CHP Merkez Ilçe Yöneticisinin de tas atanlar arasinda oldugunu söyledi.
Kurumsal olarak bu olaya CHP’nin sessiz kalisini da sorgulayan Önder, isin içinde CHP, MHP’lilerin de oldugu kafatasçi bir koalisyon oldugunun altini çizdi.
‘HALKLA KARSI KARSIYA KALMADIK’
Karsilastiklari saldirganligi ve izlenimlerini ise BDP Mersin Milletvekili Ertugrul Kürkçü anlatti. “BDP Karadeniz’e gezi tertiplemedi.” diyen Kürkçü, HDK olarak bölgedeki bilesenleriyle bulasmak, sosyal haklar, demokratik özgürlükler konusunda süre giden çalismalari birlestirmek için Karadeniz’e gittiklerini söyledi.
Karsilastiklari saldirinin, halkin bir hosnutsuzlugu olmadiginin altini çizen Kürkçü, “Esasen önceki psikolojik harekat stratejisinin parçasi olarak bölgeye yerlesmis bir özel harp koalisyonuyla karsi karsiya kaldik. Asla ve asla halkin emekçi güçleriyle karsi karsiya kalmadik.” diye konustu. Kürkçü de bir lumpen proleter çetenin etrafinda toplanmis ne oldugundan habersiz kisiler ve bundan fayda gören kimi yerel siyasilerin bu isin içinde oldugunu söyledi.
Türkiye’de herkesin çatismanin bitmesi ihtimaline bir kredi açtigini Kürkçü, Hükümetin bu krediyi iyi kullanamadiginin altini çizdi. Kontrollü gerilim politikasi uygulandigini aktaran Kürkçü; “Mütecavizlerle bizim aramiza bir polis barikati sokarak siddet basinci altina alinmasi ve bizim de uzak tutulmamizi öngören kil üstünde bir gerilim siyaseti uygulanmistir. Ve Sinop hiç hak etmedigi bir lincin sahnesi haline getirilmistir.” diye konustu. Kürkçü, saldirganlarin birçogunun Sinop’lular tarafindan taninmadigini, Samsun’dan, baska il ve ilçelerden gelenler oldugunu da açikladi. “Türkiye’de belli iller, ilçeler, bölgeler, kimi insanlar ve kimi siyasetler için kapali alan midir? diye soran Kürkçü, bunun çokça sikayet edilen bölünme iddialarinin çoktan gerçeklestiginin kaniti sayilacagini ifade etti.
GEZIMIZE ARA VERDIK
Karadeniz gezilerini iptal etmediklerini, ara verdiklerini ifade eden Kürkçü, polis himayesinde halkla bulusmak istemediklerini de vurguladi. Kürkçü, 9 saat kusatma altinda olduklarinin da altini çizerek; Basbakan Erdogan’in gruptaki sözlerine atif yapti. Kürkçü; bunlari söyleyip, güvenligi saglamayan emniyet örgütünü hizaya çekmiyorsa, bir sorun oldugunu söyledi.
Önlem alindigi için Samsun’da ayni olayla karsilasmadiklarini, ancak Samsun’daki örgütlerin binalarinin taslanmasina izin verildigini de aktaran Kürkçü, “Önceden beri çizilmis olunan özel harp stratejisi uygulandi” dedi.
ÇORUM’DA 2 BIN KISILIK TOPLANTI
Çorum’un da benzer bir yapiya sahip oldugunu ancak orada 2 bini askin kisiyle toplanti yaptiklarini anlatan Kürkçü, salonlarini, cemevlerini açan Alevilere tesekkür etti.
Kazananin sonunda baris olacaginin altini çizen Kürkçü, Karadeniz’deki güvenlik zaafiyetinin, Idris Naim Sahin’den vasiyetini devralan Içisleri Bakanini sorumlu tuttu.
Sinop’ta tek elden çikan pankartlara, pankarti tutanlardan birinin AKP Gençlik Kollari Baskani olduguna da vurgu yapan Kürkçü, baska partileri suçlamanin kolay oldugunu hatirlatti. Hükümete, “Tavsana tut, taziya kaç.” diyerek barisin elde edilemeyecegi uyarisi yapan Kürkçü, Karadeniz’de yasadiklariyla ilgili bir rapor hazirlayacaklarini da ifade etti.
‘BASBAKAN ORTAM YARATTI’
Istanbul Milletvekili Levent Tüzel de “vatan, bayrak, sehit, ezan” denilerek linç girisiminin hakli gösterilemeyecegini, akillarina Madimak’in geldigini söyledi. Tüzel de CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu’nun grupta bu konuya deginmemesini elestirdi. Basbakan Erdogan’in siddet söylemine dikkat çeken Tüzel, o söylemin gençleri karsilarina çikarttigini ifade etti. Konunun arastirma komisyonu olusturulup arastirilmasi gerektigini de belirten Tüzel, “Kimin dahli var arastirilsin” dedi.
‘BU BÖLÜCÜLÜKTÜR’
BDP Istanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de “Türkiye’ye geçmis olsun” dedi. Tuncel de Sivas benzetmesi yaparak, “ Sivas gibi bir olay yasansaydi bütün Türkiye bunun altinda kalirdi. Çok ucuz atlattik. Orada bir sey olmamasi bizim kendi kendimizi korumamizdandi.” diye konustu. Sorumlusu Içisleri Bakani degilse derhal o yerel görevlileri görevden almasi gerektigini hatirlatan Tuncel, söyle devam etti: “Eger bölünmek istemiyorsak, eger Kürtler sadece Kürdistan’da kalsin diyorsaniz, eger bize ‘Siz Karadeniz’e gitmeyin.’ diyorsaniz o zaman Türkiye’nin bölünmesini istiyorsunuz. Orada birinin burnu kanasaydi bir etnik çatisma çikabilirdi. CHP de isin sorumlularindan birisidir. CHP de ya oradakileri görevden alacak ya da sorumlusu olacaktir.” (Ankara/EVRENSEL)