ÇALISTIKLARI KURUM ÖNÜNDE IDAM EDILEN IKI PTT MEMURUNUN HAZIN HIKÂYESI.
Yil 1914. Aylardan Eylül. Ve ayin 14’ünde sabahleyin ise gelen Posta Nezareti çalisanlari isyerlerinin önünde her gün alisik olmadiklari bir manzara ile karsilasirlar. Bir süre önce sikiyönetimce gözaltina alinmis olan iki PTT çalisani isyerlerinin önünde idam edilmislerdir.
Istanbul Postanesi Nakliye Memurlarindan Yusuf Kenan ve Sehir Dairesi Memurlarindan Mehmet Talat hakkindaki idam karari, diger çalisanlara ibret olmasi için midir yoksa usul mü böyledir bilinmez ama o gece sabaha karsi orada infaz edilmistir.
Bu iki PTT memurunun yasam öykülerine kisaca deginecegiz ama önce dönemin kosullarina ve yargilandiklari dava konusu olan gelismelere kisaca bakmakta yarar var diye düsünüyorum.
Devir Sultan V. Mehmed Resat devri (1909-1918). 23 Ocak 1913 tarihinde meshur “Babiâli Baskini” ile iktidara gelen Ittihat Terakki Hükümeti ise içte ve dista çok çesitli sorunlarla karsi karsiyadir. Ancak devletin varlik yokluk mücadelesi verdigi bu süreçte iktidar mücadelesi henüz sona ermemistir. Bir yandan Cemiyete karsi gelisen muhalefet, diger yandan Sadrazam Mahmut Sevket Pasanin, Cemiyete ragmen basina buyruk bazi yönetsel faaliyetleri pasanin öldürülmesine kadar giden bir sürecin dogmasina neden olmustur.
Babiâli Baskini sirasinda öldürülen Harbiye Naziri Nazim Pasa’nin da içerisinde yer aldigi “Halaskar Zabitan” (Kurtarici Subaylar) grubu da benzer bir karsi darbe ile intikam ve hükümeti devirme planlari yapmaktadir.
Iste böyle bir ortamda Sadrazam Mahmut Sevket Pasa 11 Haziran 1913 günü ögle vakti Harbiye Nezareti’nden (Istanbul Üniversitesi Binasi), Babiâli’ye gitmek üzere arabasiyla yola çikar. Çarsikapi civarinda bir cenaze alayina yol vermek üzere durduklarinda suikasta ugrar ve hayatini kaybeder.
Gerçek azmettiricileri ve eylemin amaci tam olarak çözülemese de olaya karisan yedi suikastçi hemen yakalanir. Hizli bir yargilama yapilarak olayla ilgili görülen 37 kisiden 24’ü hakkinda idam karari verilerek 12’si Beyazid Meydaninda infaz edilir. Toplam 322 kisi ise basta Sinop olmak çesitli yerlere sürgüne gönderilir. Sürgüne gönderilenler arasinda bir süre sonra PTT Genel Müdürü olacak yazar Refik Halit Karay da vardir. Olayin bas tertipçilerinden bir kismi ise yurt disinda olduklari için kurtulurlar. Iste bunlardan biri de Halaskaran Zabitan grubu yöneticilerinden Kürt Serif Pasa’dir.
Simdi gelelim iki PTT memurunun idamlarina iliskin yapilan yargilamaya. Bununla ilgili mahkeme karari “Tanin Gazetesi”nin 17 Eylül 1914 tarihli nüshasinda yayinlanmistir. Verilen karara göre isledikleri iddia olunan suçlar ve mahkûmiyetleri söyle açiklanmaktadir.
“Gayri mesru vasita ile cebren hükümeti degistirmeye ve kamuoyunu galeyana getirerek memleketin tahribi hususunda bir fesad heyeti teskil etmek ve bu heyetle merhum Mahmud Sevket Pasanin feci sekilde sehadetiyle sonuçlanan harekâti tertib ve yönetmekten giyabinda idama mahkûm edilen Serif ile haberlestikleri görülmüstür.”
Bakanlara ve bazi hükümet üyelerine gelen mektublari çalarak Paris’te dagitimina sebep olduklari iddiasiyla yargilanan PTT memurlari sunlardir. Postahane Sehir Dairesi memurlarindan Asitane’li (Istanbul’lu) Mehmet Talat Efendi, PT Nezareti nakliye memurlarindan Kenan Efendi, Urfa Postanesi memurlarindan Mehmet Halis, Istanbul Postahanesi Sehir Dairesinden istifa etmis olan Mehmet Serafettin (ve diger bes kisi).
Istanbul Divani Örfisince (Sikiyönetim Askeri Mahkemesi) yapilan yargilama neticesinde verilen karardan özetleyerek aktarmaya çalisalim.
“Zanli Kenan Efendinin yukarida adi geçen Serif ile muhabere eyledigi ve memleketin sükûn ve huzuru için hükümetçe Sinob’a sürgün edilenlerle yazismaya devam ettigi görülmüstür. Ayrica onlari israrla yaniltmaya çalisarak, adi geçen Talat ile birlikte hükümet üyelerinin bazi yabanci devlet yetkilileriyle yaptiklari yazisma ve mektuplari, resmi evraklari memuriyetlerine dayanarak çaldiklari ve bunlari yine adi geçen Serif’e ulastirdiklari kesinlik kazanmistir.
Yine bunlardan Kenan’in Kürt Asiret liderlerinden Hüseyin Pasa’yi hükümet aleyhine silahli isyana tesvik ve tahrik ettigi anlasilmistir. Bu nedenlerle Mülkiye Ceza Kanununun 52. Maddesi geregince ve hükmüne uygun olarak merhum Talat ile Kenan’in idamlarina ve digerlerinin bu suçlari isleme girisimlerinin sabit olmadigindan beratlarina iliskin mazbatanin yüce padisahimizca onaylanmasi üzerine bu sabaha karsi (17-9-1914) hükümleri infaz olunmustur. Talat ve Kenan Efendiler Posta ve Telgraf ve Telefon Nezareti binasi önünde asilarak idam olunmuslardir.”
Yasamlari çalistiklari kurumun önünde hazin bir sekilde son bulan bu iki PTT memuru hakkinda bilinenlere gelince.
Mehmet Talat Efendi.(sicil no:472)
Istanbul dogumlu olup, Nizamiye Sanayi Alayi kumandanlarindan Miralayliktan emekli Sami Bey’in ogludur. Idareye 1902 yilinda girmis olup, 11 Haziran 1914 tarihinde memuriyetten çikartilmistir. 17 Eylül 1914 tarihinde de idam edilmistir. Öldügünde henüz 30-32 yasindadir.
Yusuf Kenan Efendi.(sicil no:664)
Istanbul dogumlu olup, Mehmed Tevfik Efendinin ogludur. Idareye 1909 yilinda girmis olup, 11 Haziran 1914 tarihinde Mehmet Talat Efendi ile birlikte isine son verilmis ve 17 Eylül tarihinde de idam edilmistir. Yusuf Kenan ise bu tarihte henüz 25 yas civarindadir.
Genç yasta idam edilerek yasamlarina son verilen bu iki PTT memurun gerçekte iddia olunan suçlari isleyip islemediklerini bilmiyoruz ama son derece çalkantili bir süreçte, yargilandiklari muhakkak. Degil alt düzeyde iki memurun, basta Sadrazamlar yani Basbakanlar olmak üzere tüm devlet görevlilerinin çok kolay suçlanarak “Siyaseten Katl” ( idam) cezasina çarptirildiklari bir siyasal tarih söz konusudur.
Hiçbir sekilde hukuk sistemleri içerisinde yer almamasi gereken idam cezasinin bugün için çogu ülkelerde kaldirilmis olmasina ragmen, hala bazi ülkelerin ceza yasalarinda yer aldigi bilinmektedir. Basta Uluslararasi Af örgütü olmak üzere birçok kurulus tüm dünyada kaldirilmalari için yogun bir çaba sarf etmektedir.
En kisa sürede bu mücadelenin basariya ulasilmasini diliyoruz.
Dostlukla.