Göç Idaresi Genel Müdür Vekili Abdullah Ayaz, 30 Temmuz Dünya Insan Ticaretiyle Mücadele Günü dolayisiyla AA muhabirinin sorularini yanitladi.
Çagin modern köleligi olarak adlandirilan insan ticaretinin son yillarda dünya kamuoyunda kisilerin temel hak ve özgürlüklerine karsi islenmis en agir suç türlerinden biri olarak gösterildigini belirten Ayaz, insan ticareti suçunun dünya genelinde giderek arttigini ve karma göç hareketlerinin de etkisiyle 21. yüzyilin en önemli küresel sorunlarindan biri haline geldigini ifade etti.
Ayaz, insan ticaretinin, basta kisilerin zorla çalistirilmasi, hizmet ettirilmesi, cinsel amaçlarla istismar edilmesi, özgürlükleri kisitlanarak esaret ve benzeri uygulamalara maruz kalmasi, organ ve dokularindan istifade edilmesi olmak üzere içinde bulunulan teknoloji çaginin da etkisiyle daha farkli formlarda temel hak ve özgürlüklerine karsi ciddi tehdit olusturan bir suç türü olarak karsilarina çiktigini dile getirdi.
21. yüzyil öncesinde insan ticaretinin, siklikla kölelik, sonrasinda zorla çalistirma ve kadinlarin cinsel istismari olgulariyla iliskilendirildiginin görüldügünü vurgulayan Abdullah Ayaz, Uluslararasi Çalisma Örgütü tarafindan 2017`de yayimlanan “Modern Kölelik Üzerine Küresel Tahminler” isimli raporda, dünya genelinde 40,3 milyon muhtemel insan ticareti magdurunun oldugunun belirtildigini anlatti.
Ayni raporda 40,3 milyon muhtemel magdurun yüzde 71`ini kadinlarin olusturdugunu ve her 4 magdurdan birinin çocuk oldugunun ifade edildigini aktaran Ayaz, söyle devam etti:
“Yine Uluslararasi Çalisma Örgütü`nün yapmis oldugu çalismalarda dünyada insan ticareti fiillerinden yillik 150 milyar ABD Dolari tutarinda yasa disi kazanç elde edildigi belirtilmistir. ABD Disisleri Bakanligi tarafindan 2018 yilinda yayimlanan `Insan Ticareti Raporu`nda 2017`de dünya genelinde yaklasik 100 bin kisinin insan ticareti magduru olarak tanimlandigi belirtilmistir. Bahse konu rakamlar incelendiginde, dünya genelinde magdur tanimlama ve destek hizmetlerine yönlendirme konusunda ciddi bir eksiklik oldugu göze çarpmaktadir.”
Türkiye`deki insan ticaretinin genel profili hakkinda da bilgi veren Abdullah Ayaz, sunlari söyledi:
“Dünya genelinde oldugu gibi Türkiye`de de insan ticareti suçu daha çok cinsel istismar maksatli islenmektedir. Son yillarda insan ticareti suçunun özellikle zorla çalistirma seklinde islenisinde bir artis var ama Türkiye`de tanimlanan magdurlarin yaklasik yüzde 70`ini cinsel istismar magdurlari olusturuyor. Son dönemde komsu bölgelerde meydana gelen iç karisikliklar ile siyasi ve ekonomik istikrarsizliklar nedeniyle Türkiye`ye yogun bir göç akini gerçeklesmistir. Göç akiniyla Türkiye`deki magdur profili ve suçun görülme sekilleri degismistir. Suçun görülme sekilleri bakimindan zorla çalistirma ve zorla dilendirme yöntemlerinde artis meydana geldi. Bu çocuk magdur sayisinda artisi da beraberinde getirdi.” (AA)