Ankara Adliyesi önü, tarihler 4 Nisan 2012’yi gösteriyor. Adliye önü mahseri kalabalik. 12 Eylül askeri darbesinin magduru binlerce insan Kenan Evren ve Tahsin Sahinkaya’nin yargilandigi davaya müdahil olabilmek ve gerçek adalet talebiyle orada. Kalabalik arasinda; elinde saçina, sakalina ak düsmüs bir erkek fotografiyla genç bir adamin feryadi isitiliyor “Ben 32 yasindayim, babam 30 yildir cezaevinde”...
Iki yil önce oglu Ilhan Canan’in bu feryadiyla kamuoyunun gündemine oturdu Tahir Canan ismi. Bu sözler yillardir verilen hukuk mücadelesini daha bir görünür kilmisti! 4.Yargi Paketiyle birlikte tahliyesi gündeme gelen Tahir Canan, Cumhurbaskani’nin paketi onaylamasinin ardindan önceki gün tutuklu bulundugu Bandirma Cezaevi’nden serbest birakildi.
ÖZGÜRLÜGÜNE KAVUSAN INSAN: TAHIR CANAN…
Tahliye umudunun dogmasi üzerine önceki gün daha gün isimadan yola çikan Canan Ailesi’nin cezaevi önünde süren uzun bekleyisinin ardindan ögleden sonra Tahir Canan özgürlügüne kavustu.
Ailesi Gebze’de ikamet eden Canan’la, Emek Partisi Ilçe Örgütü’nde kendisi için yapilan karsilama ve basin toplantisinin ardindan yan yana gelme firsati bulduk.
32 yil süren tutsakligin son bulmasinin, ailesine ve yakinlarina kavusmus olmasinin heyecani gözlerinden okunuyordu Tahir Canan’in. Sohbetimiz süresince öylesine güler yüzlü ve içtendi ki. Ama onun için cezaevini ve orada yasadiklarini konusmak zordu. Bu 32 yilda öylesine insanlik disi muamelelere maruz kalmis ki ‘insanligin olmadigi bir yerde bir yasam var’ diyordu. Onun için cezaevi demek iskence demekti.
ISKENCELER, CEZAEVLERI, SÜRGÜNLER…
1979 yilinda Gaziantep’te iki kisinin ölümüne sebep olan bir siyasi cinayetin faili olarak gözaltina alinir Tahir Canan. ‘Ben böyle bir eylemin içinde yer almadim’ demesine, olayi kabul etmemesine ragmen tutuklanir.
9 gün kaldigi gözaltinda öylesine agir iskenceler görürki ayaklarinin alti patlar, saçlari ve biyiklari tek tek yolunur. Cezaevine gittiginde vücudunda morarmamis bir bölge kalmamistir. Saglik raporu için doktora 1 ay sonra çikarilmasina ragmen iskence izleri silinmeyen Canan, iskence gördügüne dair rapor da alir ama bir sonuç çikmaz.
O günleri su sözlerle anlatiyor Canan: “Adamlarin mesaisi sabah 09.00’da basliyordu. Mesaileri baslar baslamaz basliyorlardi iskenceye, gece artik ne zaman yorulurlarsa. Onlar yoruldu mu gece baska bir karakola götürüyorlardi”
CEZAEVINDEN FIRAR!
12 Eylül askeri darbesi yapildiginda cezaevinde degildir Canan. Bir grup tutsakla firar etmistir Gaziantep Cezaevi’nden. 1983 yilinda Ankara’da yakalanir ve Antep’e götürülür. Bu sefer iskence süresi daha uzundur. 1 ay iskence görür. Vücudunda olusan yaralarin iyilesmesi ve iskence izlerinin görünmemesi için 15 gün de kislada tutulur.
Gaziantep Cezaevi’nde 11 yil yatar. 91 yilinda Sartli Saliverme Yasasi ile serbest birakilan Canan, 1993 yilinda Malatya’da TDKP üyesi oldugu gerekçesi ile gözaltina alinir. 14 gün gözaltinda kalir ve iskence burada da devam eder.
TDKP üyesi oldugu gerekçesi ile 12,5 yil ceza alir. Bu cezanin kesinlesmesi ile Sartli Sali Verme Yasasini ihlalden cezasi katlanarak 36 yila çikarilir Canan’in. Malatya Cezaevi’nde 1,5 yil kalir. Sonra sirasiyla Çankiri, Çanakkale ve Gebze Cezaevi’ne gönderilir. 19 Aralik cezaevi operasyonunda Gebze Cezaevi’nde olan Canan o günü su sözlerle anlatiyor: “Çatilar delindi. Hortumlarla koguslara gaz verdiler. Ölümler olmadi ama çok sayida yarali vardi.”
ILK KEZ KUCAGA ALINAN TORUN!
En küçük oglu Imran Kaya dünyaya geldiginde ise Tahir Canan cezaevindedir. 91 yilinda Sartli Sali Verme Yasasi ile serbest birakilan Canan, 93 yilinda yeniden tutuklanir.
O, Mayis ayinda cezaevine girer, oglu Imran Kaya ise Ekim ayinda dünyaya gelir. Imran Kaya ancak 2,5-3 yasina geldiginde 1 ay cezaevinde babasi ile kalir. Sonra farkli dönemlerde iki kez daha 15’er gün kalir yaninda. Hepsi hepsi bu kadar.
Imran Kaya bugün 20 yasinda ve üniversiteye gidiyor. Ogullari büyür, evlenir, çocuk sahibi olur hiçbirinde yanlarinda olamaz Canan. 6 torunu olur Canan’in. Büyük oglu Cahit’in küçük kizi Irmak’i sadece görüste camekan arkasindan görür, oglu Ilhan’in henüz daha 6 aylik olan oglu Deniz Emre’yi ise hiç görmemistir. En küçük iki torununu önceki gün tahliye edildikten sonra ilk kez kucagina alma sansi olur.
BAYRAMI KOGUSTA GEÇIREN ÇOCUKLAR
Tahir Canan 1979 yilinda cezaevine girdiginde ogullari Cahit, Ilhan ve Gökhan daha birer çocukmus. Bu kosullarin onlari da çok erken yasta olgunlastirdigini söylüyor Canan.
Babalari cezaevinde oldugu için her üçününde okuldan arta kalan zamanlarda çalismak zorunda kaldigini, ekmek mücadelesi ile erken yasta tanistiklarini aktariyor.
Çocuklarini sadece görüs günlerinde görebildigini dile getiren Canandini bayramlarda açik görüse gelen ogullarini cezaevi idaresinden gizli nasil kogusta sakladigini anlatiyor: “Antep cezaevindeyim. Çocuklar bayramin ilk günü geliyorlar. Biz onlari sakliyorduk. Cahit ve Ilhan ilkokula gidiyor, Gökhan daha küçük. Bayram sonuna kadar çocuklar kogusta yanimizda kaliyordu. O bir kaç günü ogullarimla bir arada geçiriyordum.”
32 YILI BIR ÇIRPIDA ANLATMAK ZOR!
Gebze Cezaevi’nin kadin tutukevine dönüstürülmesinin ardindan Bandirma Cezaevi’ne nakledilen Canan tahliye edildigi güne kadar da burada kalir. 32 yilda 6 cezaevi degistiren Canan,“Cezaevi demek iskence ve kötü muamele demek. Hangi birini anlatayim. Edilen küfürleri mi, yedigim dayaklari mi, yoksa bize yemek diye verilen kurtlu pilavlari mi?” diyor. Ve ekliyor “Insanligin olmadigi bir yerde bir yasam var.”
Tüm yasadiklarina ragmen onu hayata baglayan seyin mücadelesi oldugunu söylüyor Canan: “Cezaevinde de olsam siyasi sürecin çok da disinda degilim. Sonuç olarak bizim bir siyasi kimligimiz var. Cezaevinde de sohbetler ediyorsun, tartisiyorsun. Simdi cezaevlerinde hasta tutsaklar var, onlar için de mücadele edecegiz. 12 Eylül hukuku ortadan kalkana kadar mücadelemiz devam edecek.” (Gebze/EVRENSEL)