Tarih: 01.01.2018 00:00

Isçi ailesine`Sevr` Antlasmasi

Facebook Twitter Linked-in

Haber: UMAY AKTAS SALMAN / Arsivi

 

Bir buçuk ay önce Ümraniye’de Sur Yapi’nin insaatinda ölü bulunan 4 isçinin ailelerine, ‘dava açmamalari karsiliginda’ 75’er bin TL ödendigi ortaya çikti. Sur Yapi ve taseron firma PMS Mekanik Sistemler tarafindan bir tür ‘kan bedeli’ gibi ödenen bu para karsiliginda isçi ailelerine bir de sözlesme imzalatildi. Radikal ’in ulastigi bu sözlesmeye göre, ‘tüm haklarindan vazgeçmesi’ istenen aileler, önce sirketin belirledigi avukata vekâlet verecek ve ‘göstermelik bir tazminat davasi’ açilacak. Sonra da dava ve hatta temyiz hakkindan vazgeçilecek. Sözlesmeye uymayanin cezasi ise agir: 75 bin TL faiziyle geri ödenecek, aile içinden biri tekrar dava açmaya kalkarsa mahkemenin firmaya verdigi tazminat cezasini da kendi ödeyecek! Hukukçulara göre bu, sözlesme degil hak gaspi.
2 Kasim’da Dudullu’daki ‘Metrogarden’ insaatinda çalisan isçiler, 4 arkadaslarinin ise gelmemesi üzerine kaldiklari konteynire gitti. Recep Ciril (52) ve Adem Ciril (22) ile akrabalari Mustafa Bayrak (18) ve Ahmet Tiryaki (23) konteynirin üst katinda hareketsiz yatiyordu. Olay yeri incelemesinde, santiyenin LPG ile çalisan merkezi isitma sisteminden çikan borularin isçilerin kaldigi konteynire dogru uzandigi belirlendi. Isçilerin çalistigi taseron firmanin avukati Ali Ihsan Turan, “Somut delil yok. Konteynire gaz sizmis olabilir” derken, Sur Yapi yetkilisi Selvin Oyman ise “Polis ilk taramada odalarinda böcek ilaci buldu. Bu kuvvetli bir ihtimal olarak görülüyor, ilaç sikip yattilar diye düsünüyoruz” demisti. Isçilerin kesin ölüm nedeni ise Adli Tip incelemesinden sonra belli olacak. 

Sorumluluk ailelere 

Buraya kadar, Türkiye ’de her gün ortalama 5 isçinin hayatina mal olan is kazalarinin bir örnegi gibi görünen bu olay, daha sonra ortaya çikan bir ‘sözlesme’ ile farkli bir boyut kazandi. Müteahhit sirket ve isçileri çalistiran taseron firma, magdur ailelere 75’er bin TL vererek, tazminat davasindan feragat etmelerini, savciliga ve mahkemeye sikâyetçi olmadiklarini belirtmelerini istedi.
Aielerin tüm bireylerini kapsayan ‘Sulh-Ibra ve Feragat Sözlesmesi’nde, ödemenin, ilgili sirketlerin kusuru kabul ettigi anlamina gelmedigi birkaç kez vurgulaniyor. Sözlesmede ölen kisinin anne, baba ve kardesleri; aileden bir baskasinin dava açmasi durumunda, her türlü tazminattan sorumlu olmayi kabul ediyor. Ödemenin, sikâyetlerden vazgeçildikten ve tazminat davasinin kesinlesmesinden sonra yapilacagi da belirtiliyor. 

‘Büyük balik küçük balik...’ 

Ölen isçilerden Mustafa Bayrak’in amcasi Mehmet Bayrak, sözlesmeye kizgin: “Resmen kandirdilar. Yegenim ve digerleri ihmalkarliktan öldü. Ben amca olarak sikâyetçiyim.” Baba Ahmet Bayrak’in “Neden anlasma yoluna gittiniz” sorusuna verdigi yanit ise ailelerin çaresizligini gösteriyor:
“Gaz sirketine davaci olmanizin yolu açik dediler. Aileyi diger oglum geçindiriyor. Ben üç ayda bir malulen emeklilik maasi aliyorum. Büyük balik küçük baligi yutar hesabina gittiler. Anlastik.”
Ailelerin yasadigi köyün muhtari Bekir Öztekin de 4 ailenin de anlasma imzaladigini, kendisinin de sahit olarak imza attigini, ancak içerigi bilmedigini söylüyor.

‘Sözlesme etik degil, geçersiz o avukatlar disiplin cezasi alir’
Isçi davalarina da bakan Avukat Tanzer Güven ortada kötü niyetli ve hukuk disi bir sözlesme oldugunu vurgulayarak söyle konustu:
“Bu sözlesmeyi hazirlayan avukatlarin kusuru var. Sikâyet edilirlerse disiplin cezasi alirlar. Dava açilmasindan ve feragatten bahsediliyor. Kötü niyetli oldugu açikça görünen bir sözlesme ve geçerliligi yok. Ilk defa böyle bir sey duyuyorum.”
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Önder Ayhan da sözlesmenin etik olmadigini belirterek, “Hak aramaktan vazgeçmeyle igili sözlesme. Maddi ve manevi tazminatin kendilerine önceden verilmesi halinde feragat dilekçeleri aliniyor. Bu uygulamada var. Ama avukat seçmede kisitlama, diger tüm haklarindan vazgeçme gibi genis bir feragatin hukukta yeri yok.”
Avukat Alptekin Ocak da sözlesmeyi trajik olarak nitelendirdi: “Belli ki firma kendi durumunu garantiye almak istiyor. Ancak çok trajik. Avukatin yaptigi meslek etik kurallarina, sözlesme de hukuka uygun degil. O avukat hakkinda disiplin sorusturmasi gerektirir. Ciddi yaptirimi olur. Firma açisindan da suç, insanlarin iradesini satin aliyorsunuz. Ekonomik olarak daha güçsüz ve zayif olan birinin haklarini gasp ediyorsunuz.”

 

Sur yapi: Sözlesme imzalamadik
Sur Yapi Kurumsal Iletsim Müdürü Selvin Oyman ise “Süreç devam ediyor. Bu arada ailelerin magdur olmamasi için çalisiyoruz. Yaptigimiz tek sey bu. Karsilikli görüsüldü sikintilarini gidermek için ödeme yapildi. Imzaladigimiz bir anlasma, sözlesme yok“ dedi. 


Iste o sözlesme
“Is bu protokolün imzalanmasina müteakip anne, baba ve kardesler Sur Yapi’nin bildirecegi avukata 2 gün içinde vekâletname verecektir. Bu vekâletname ile avukat Sur Yapi ve PMS’ye maddi ve manevi tazminat davasi açacaktir. Davanin açilmasini müteakip avukat hem anne-baba hem de kardesler adina is bu davadaki tüm taleplerinden (fazlaya iliskin tutulan kisimlar dahil) ve davadan gayri kabili rücu feragat edecektir. Devaminda da temyiz hakkindan feragat edecek ve davanin kesin hükümle son bulmasini saglayacaktir. Ve bir daha da anne, baba ve kardesler dava açmayacak, icra takibi baslatmayacak ve hiçbir surette baskaca bir talepte bulunmayacaktir. Bu anlamiyla is bu sözlesme kesin sulh metni ve tam ibranamedir. Isbu protokolün imzalanmasindan sonra anne, baba ve kardesler Ümraniye Bassavciligi’na söz konusu olayla ilgili yürütülen sorusturmada savciliga basvurarak olayla ilgili olarak sikâyetçi olmadigini beyan edecektir. Sikâyetçi olmadigina dair beyani dava açilmasi durumunda mahkemede de tekrar edecektir.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —