Tarih: 01.01.2018 00:00

Isçi mücadele etmezse anayasada yer alamaz

Facebook Twitter Linked-in

Gebze Isçi Kurultayinin çagrisiyla “Isçiler nasil bir anayasa istiyor” baslikli forumda bir araya gelen farkli is kollarindan isçiler, isyeri temsilcileri ve sendikacilar taleplerini dile getirdi. Mücadele etmedikleri takdirde taleplerinin Anayasaya yansimayacagina dikkat çeken isçiler, ilk olarak taleplerini içeren bir imza kampanyasi baslatma karari aldi.

HDK Istanbul Milletvekili Levent Tüzel ve Marmara Üniversitesi Ögretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoglu’nun da konusmaci olarak katildigi foruma yaklasik 300 isçi katildi.

Kurultayin açilis konusmasini Isçi Kurultay Komitesi Yürütme Üyesi Engin Kulu yapti. Isçiler olarak anayasa tartismalarinin içinde olmak istediklerini dile getiren Kulu, “Anayasa hazirlanirken kimse isçilere nasil bir anayasa istiyorsunuz diye sormuyor. Biz isçiler olarak müdahil olmazsak, anayasada bizim lehimize hiçbir madde çikmayacaktir. Bunu daha önce de gördük” diye konustu. Kidem tazminatina göz diken bir iktidarin, isçilerin lehine yasa çikaracagini düsünmenin aldanmaktan baska bir anlama gelmeyecegine dikkat çeken Kulu, bu süreçte nelerin yapilacagini konusmak üzene forumda bir araya geldiklerini bildirdi.

IMZA KAMPANYASI BASLAYACAK

Kroman Çelik isçisi oldugunu ve fabrikalarinda en önemli taleplerinin çalisma saatlerinin kisaltilmasi oldugunu dile getiren Kulu, söyle devam etti: “Dinlenmek ve ailemize zaman ayirabilmek istiyoruz. Bunun yani sira 6 aylik bir toplusözlesme süreci geçirdik. Insaf bu kadar uzun bir toplusözlesme mi olur? Talebimiz toplusözlesmelerin kisa sürede sonuçlanmasi. Bizler öyle bir anayasa istiyoruz ki insanlar is kazalarinda ölmesin.” Her isyerinden isçilerin çalisma kosullarini yazip Meclise göndermesi gerektigini ifade eden Kulu, bir yandan da taleplerini içeren bir imza kampanyasi baslatacaklarini duyurdu. Kulu, bunlarin yapilmamasi durumunda isçileri simdikinden daha beter bir anayasanin bekleyecegini vurguladi.

TOPLUMUN TÜM KESIMLERI OLMALI

Unilever Isyeri Temsilcisi ve Gebze Isçi Kurultayi Yürütme Kurulu Üyesi Mehmet Ünal sözlerine “Farkli kimlikleri, farkli dinleri, farkli renkleri bir arada bulunduran isçi sinifinin Anayasa Komisyonunda temsilcileri var midir?” sorusuyla basladi. Antidemokratik kosullarda süren anayasa yazma sürecinden demokratik yasalarin beklenemeyecegini söyleyen Ünal, “Kurulan anayasa komisyonu, bütün farkli kesimlerin temsilcilerinin bulundugu bir komisyon olmalidir. Burada isçisinin, memurun, emeklinin, ev kadinlarinin, ögrencilerin yer almasi halinde anayasanin da halktan yana olmasindan söz edilebilir. Su an yapimi düsünülen anayasa toplumun düsünce ve beklentilerine itibar edilmeden yapilan bir anayasadir” diye konustu. Bu süreçte degisik kesimlerden seslerin çiktigini ancak isçilerin sessiz kaldigini anlatan Ünal, söyle devam etti: “Oysa isçilerin her konuda oldugu gibi yeni Anayasa için de söyleyecegi sözü, sunacagi katkilari ve beklentileri vardir. Isçileri yok sayanlar yakin zamanda isçilerin demir yumrugunun altindan kurtulamayacaktir.”

Belediye Isçisi Yusuf Akar da, yeni anayasanin ancak verilecek mücadeleyle isçi lehine sekillenebilecegini söyledi. Türkiye’de ve komsu ülkelerde süren savaslara karsi da mücadelenin yükseltilmesini isteyen Akar, isçilerin mücadele edip müdahale etmemesi halinde sorunlarin devam edecegini bildirdi.

BARINMA HAKKINI IÇERMELI

Cumhuriyet Mahallesi’nde oturan bir kamu emekçisi, mahallelerinin kentsel dönüsüm tehdidiyle karsi karsiya oldugunu söyledi. Kentsel dönüsüm adi altinda talanlarin yapildigini ve kendisi de dahil bir çok kisinin evinden barkindan edilecegini anlatan kamu emekçisi, yeni Anayasanin barinma hakkini içermesi gerektigini belirtti.

PARASIZ EGITIM PARASIZ SAGLIK

Egitim Emekçisi Orhan Kaya sunlari söyledi: “4+4+4 egitim süreciyle parasiz egitim tarihe karismis oldu. Bugün 4+4+4 ile egitim tamamen gericilestirildi. Degisik seçmeli dersler getirilerek dini egitimi dayatir oldular. Parasiz saglik ve egitim bir yasam hakkidir. Yeni anayasada bunun güvence altina alinmasi için çalisma yapmaliyiz.”

SENDIKALASMA ÖNÜNDEKI ENGELLER KALDIRILSIN

Emplast Isyeri Temsilcisi Erdem Bolat, talepleri söyle siraladi: “Anayasada isçilerin istedikleri sendikaya üye olma haklari bulunmaktadir. Bizlerde bu hakkimiza dayanarak ayni isyerlerinden arkadaslarla bir araya gelip sendikaya üye oluyoruz. Ancak sonucuna bakiyoruz, isten çikariliyoruz. Suçumuz ne oluyor anayasal hakkimizi kullanmak. Gebze’de birçok arkadasimizin sendikalasmaktan dolayi isten atildigini biliyoruz. O zaman soruyorum sendikalasmak anayasal hakkimizsa biz neden isten atiliyoruz? Dolayisiyla bizim yapilacak yeni anayasadan ilk talebimiz sendikalasmanin önündeki engellerin kaldirilmasi olmalidir.”

SANAYI SITESINDEKI HER ISYERINDE 2 ÇOCUK ISÇI VAR

Foruma Hasköy Sanayi Sitesinden katilan Akif Yildirim, sanayi sitesinde çocuk isçiliginin yogun oldugunu belirtti. Her isyerinde an az 2 çocuk isçi bulundugunu söyleyen Yildirim, “Bu çocuklar 200 TL’ye çalistiriyor. Bir çok isçi sigortasiz olarak çalistiriliyor ve sigortanin olmadigi bir yerde sendikalardan bahsetmek anlamsiz olur. Bize isveren ve ustabasina nasil davranacagimiz konusunda nezaket ögretenler, konu is elbiselerine gelince sessiz kalmaktadirlar. Isverenler kendi yasalarina güveniyorlar ve bizim güçsüzlügümüzden destek aliyorlar. Sanayi sitelerinde is kazalarina karsi önlem alinmiyor. Site içinde 2 tane cami var ancak herhangi bir saglik kurulusu yok” diye konustu. Yildirim, taleplerin gerçeklesmesi için bu süreçte ciddi eylemlerde bulunulmasi gerektigini bildirdi.

IS KAZALARI ÖNLENMELI

Is kazalarindan ölümlere neden olanlarin engellenmesine dönük bir yaptirim bulunmadigini dile getiren Legrand Isçisi Gülay Sap, yeni anayasada meslek hastaliklarina ve is kazalarina dair isçilerin taleplerinin yer almasini istedi. Ayni durumun meslek hastaliklari için de geçerli oldugunu anlatan Gülay Sap, “Mevcut çalisma sistemi özellikle bilek agrilarina, boyun ve bel fitigina neden olmaktadir. Biz bu hastaliklarin meslek hastaligi statüsüne alinmasini talep ediyoruz” dedi. Ölümlerin ve hastaliklarin önlem alinmamasi nedeniyle yasandigina dikkat çeken Sap, önlemlerin ancak isçilerin zorlamasiyla hayata geçecegine vurgu yapti.

BIRLIK BERABERLIK IÇINDE HAREKET ETMELIYIZ

Akkardan Isçisi Mustafa Ekinci, isçilerin haklarinin darbeyle ellerinden alindigini ve 12 Eylül Anayasasinin böyle olusturuldugunu söyledi. Bununla da yetinilmedigini ve sonrasinda patronlarin istegine göre Anayasaya yeni sekil verildigini dile getiren Ekinci, yeni anayasada isçilerin söz sahibi olmasi gerektigini ifade etti. Yasanan krizlerin faturasinin hep isçilere ödetildigini, isten atilan isçilerin daha sonra düsük ücretle geri alindigini anlatan Ekinci, Basbakanin “Kriz teget geçti” sözünü hatirlatarak “Kriz isçileri degil patronlari teget geçmistir” dedi. Anayasa ile isçilerin haklarinin güvenceye alinmasi gerektigini dile getiren Ekinci söyle devam etti: “Akkardan isçileri olarak yeni anayasada; isten çikarilmalarin yasaklanmasi, ise iade davalarinda dava sonuçlanincaya kadar isçilerin çalismaya devam etmesi, issizlik maaslarinin bir ailenin geçinebilecegi miktarlara çikarilmasi, issizlerin tekrar is buluncaya kadar saglik haklarinin güvence altina alinmasi ve fonlarda biriken paralarin patronlara degil gerçek sahibi biz isçilere verilmesini içeren maddelerin yer almasini istiyoruz.” Sadece geçen yil Gebze’de 50’ye yakin direnis yasandigi bilgisini veren Ekinci, “Ancak bu direnislere yeteri kadar sahip çikilmamistir. Bu bir özelestiridir. Bizler isçiysek, sorunlarimiz bir ise, birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz” dedi.

SENDIKALAR ANAYASA IÇIN BIR ARAYA GELMELI

Yücel Boru Isyeri Temsilcisi Dilek Basibüyük, çalisma sürelerinin kisaltilmasi, kidem tazminatinin fona degil isçilere verilmesi, örgütlenme özgürlügünün ve sendika seçme hakkinin anayasal güvenceye alinmasi gerektigini söyledi. Basibüyük, sendikalari bu talepler için bir araya gelmeye çagirdi.

GREVLER, MITINGLER, EYLEMLERLE TALEPLERIMIZI DILE GETIRMELIYIZ

HDK Istanbul Milletvekili Levent Tüzel, anayasa ile ilgili 4 partinin katilimiyla komisyon olusturuldugunu ve lüks salonlarda yapilan toplantilar düzenlendigini aktararak “Bu toplantilari göstererek ‘Degisik kesimlerin taleplerini göz önünde bulunduruyoruz’ diyorlar. Ancak sizlere, isçilere bu toplantilarda yer verilmedi. Dolayisiyla bugün yapilan bu forum çok daha anlamli bir çalismadir” diye konustu.
Tüzel, Türkiye gündeminde pek çok konunun tartisildigini ancak isçi haklari, isçi sagligi ve is güvenligi, barinma, egitim hakki gibi konularin ise daha geriden tartisildigini ifade etti.

Süren savasa ve ölümlere de deginen Tüzel sunlari söyledi: “AKP bir açilimla ortaya atildi ancak ülkede ölümler devam ediyor. Bu açilim hiçbir derde deva olmadi. Neden? Çünkü tekçi bir kafa var. Savas dedigimiz sey gelip taleplerin karsilanmamasina dayaniyor. Demokratik esaslarla, halki dinleyerek çözümler üretilebilir. Ancak bu yapilmiyor. Bütün bunlara bizlerin müdahil olmasi gerekiyor.”

Isçilerin ancak mücadeleyle anayasaya taleplerini yerlestirebilecegine dikkat çeken Tüzel, “Grevler, mitingler, eylemlerle bu taleplerimizi dile getirmeliyiz. Gebze’de ve ülkenin bir çok yerinde grevler ve eylemler farkli taleplerle oluyor. Ancak bunlar bazen lokal kaliyor. Gebze Isçi Kurultayi iste bunlarda bir ses getirmek amaciyla ortaya çikti ve misyonunu da yerine getirmeli. Bu anayasa sürecine dair isçilerin daha fazla seslerini yükseltmeleri gerekiyor. Önümüzdeki yeni dönemde çalismalarimiz daha da hizlanmali. Ülkenin degisik bölgelerinden isçilerle de bu çalismalari ortaklastirmaniz gerekli” diye konustu.
Mecliste her hafta farkli bölgelerden gelen isçilerle anayasa taleplerine iliskin basin toplantisi düzenleme önerisini getiren Tüzel, “Burasini pilot bölge seçerek baslatalim” çagrisinda bulundu.

HANGI SINIF GÜÇLÜYSE ANAYASA O SINIFIN ÇIKARI DOGRULTUSUNDA HAZIRLANIR

AKP Hükümetinin sermaye sinifina hizmet ettigini ve Anayasa tartismasini da bunun için gündeme getirdigini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Özgür Müftüoglu, AKP Hükümetinin çikardigi yasalarla kölelik kosullarini daha da artirdigini kaydetti. 4+4+4 yasasinin da sermaye sinifinin çikarlari için getirildigini anlatan Müftüoglu, “Dershaneye gidenin bile üniversiteyi kazanamadigi günümüzde, özel okullar getiriliyor. Böylece özel okula gitmeyen üniversiteye gidemeyecek. Türkiye de çalisma yasi 15 ve yeni yasalarla bu yas 13’e çekiliyor. Siz çocugunuzu okula gönderdiginizi saniyorsunuz ama o aslinda çalismaya gidecek. Yeni yasa ile çocuklar agir ve tehlikeli islerde çalisabilecek. Çocuklar için böyle yasalar çikartanlar isçiler için nasil iyi yasalar çikartabilir?” diye konustu. Gebze’nin sanayinin çevreyi kirletmesi konusunda da bir numara olduguna dikkat çeken Müftüoglu, patronlarin bunu bildigi için Gebze’de oturmadiklarini, hükümetin de çevre kirliligini önleyecek yasalar çikartmadigini belirtti.

Bir yandan da halklarin birbirine düsman edildigini anlatan Müftüoglu, söyle devam etti: “Ve buna emekçiler alet ediliyor. Her savasta, özellikle emekçiler üzerinde ciddi oyunlar oynanir. Çünkü onlar asker olacaklardir. Bu tablonun derinlesmesini saglayan AKP Hükümetidir. Bu AKP mi isçiler lehine bir anayasa çikaracak?”

Hangi sinif güçlü ise o sinifin çikarlarini içeren bir anayasa yapilacagini vurgulayan Müftüoglu “Iste bu noktada yapilmasi gereken isçi sinifinin daha güçlü bir sekilde harekete geçirilmesi gereklidir. Iste sözünü ettigimiz bütün taleplerimiz için mücadele etmemiz gerekli. Sendikalarin bu gündemde sesi çikmamaktadir” diye konustu. Siyasallasmanin önemine de deginen Müftüoglu “Gebze’den çikan milletvekillerinin kaçi isçi haklarini düsünüyor?” diye sorduktan sonra, isçilerin isçi sinifina dair konusan vekillerle siyaset yapmasi gerektigini anlatti. (Gebze/EVRENSEL)




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —